Şaron hükümeti, Knessette gerçekleşen son oylamadan sonra fiilen bir azınlık hükümeti oldu. Bu durumda erken seçim olanaklı, hatta kaçınılmaz gibi görünüyor ve tahminlere göre de ilkbaharda yapılacak.
Bu duruma nasıl gelindi? Bu gelişmenin nedeni Şaronun Gazzeden çekilme kararı. Likud partisinin sağcıları, söz konusu çekilmeye karşıydılar ve Şarondan intikam almak istiyorlardı. 7 Kasım Pazartesi günü Knesssette yapılan oylamada bu fırsatı yakaladılar ve muhalefetin olumsuz oylarını destekleyerek(54e karşı 60 oyla), Şaron önemsediği bir tayin kararını baltaladılar.
Şaronun tüm çabalarına siyasi ve kişisel iki dostu, Bar-On Ticaret Bakanı ve Boim Göç ve Uyum Bakanı olamayacaklar.
Yine aynı kişiler Şaronun yakın çalışma arkadaşı Ehud Olmertin Maliye Bakanlığına atanmasını onayladılar. Çünkü Olmert yasaya göre geçici maliye bakanlığı süresini doldurmuştu ve İsrailin bir maliye bakanına ihtiyacı var.
Bu da 8ᆞ Likud milletvekilinin oluşturduğu bir grubun, Şaronun kararları üzerinde, veto hakkını kullandıklarını gösteriyor. Aynı gün Knessette bir demeç veren Şaron: " Bu günkü oylamanın diğer bir neticesi ise erken seçimdir" dedi. Önümüzdeki haftalarda Knessette özellikle bütçe ile ilgili önemli sorunlar tartışılacak. Eğer bu grup partinin disiplinini hiçe sayarak yeniden başbakanın ve hükümetin kararına karşı oy verirse, Şaron erken seçim kararı verecek ve bu kararı da Knessetten geçirecek.
Bilindiği gibi İsrail Başbakanı seçimin belirlenen 7 Kasım 2006da yapılmasını tercih ediyor.
İşçi Partisinde başkanlık seçimi
Gazetenin yayınlanacağı Çarşamba günü İşçi Partisi yeni başkanını seçecek. Bu seçim,özel bir önem taşıyor çünkü; Şimon Peres seçilirse, Likud ile işbirliğine devam edecek. Rakibi, İşçi Konfederasyonları Başkanı Amir Peretz seçilirse, partiyi Likud koalisyonundan çekecek, hükümet düşecek, yeni bir koalisyon kurulamayacak ve erken seçime gidilecek.
Amir Peretz, yüzbin parti üyesinin oy kullanacağı bir seçimi kazanabilir mi? Yapılan son yoklamalar, Peretzin böyle bir şansı olmadığını gösteriyor. Çünkü, Peresin % 38e karşı %49luk bir üstünlüğü var.
Peres ve destekçilerinin endişelerinin nedeni ise İsrail tarihinde Peresin bir çok kez son dakikada seçimi kaybetmesi, bu kez de böyle bir sürpriz olabilir. Diğer bir endişeleri ise Amir Peretzin destekçilerinin özellikle yaşlı seçmenleri evlerinden alarak seçim sandığına getirme hizmeti verecek olmaları. Çünkü güçlü bir kişi olan Peretz, böyle bir alt yapıya sahip. Son aylarda Peretz sayesinde İşçi Partisi çok sayıda yeni üye kazandı. Onlar, İşçi Partisinin sola eğilimli bir sosyal demokrat bir parti yapısını kazanmasını istiyorlar.
Peres mi, Peretz mi?
Siyasal alanda büyük tecrübesi olan Şimon Peres, dünya çapında bir devlet adamı. İsrailin her alanında çok etkin olmuş bir barış savaşçısı. Rabinin öldürülmesinden sonra, birkaç ay başbakanlık görevinde bulunduğu süreç içinde enflasyonu durdurmayı başarmıştı. Günümüzde uluslararası diplomasi alanında İsrailin Perese ihtiyacı var. 82 yaşında olmasına rağmen enerjik bir yapıya sahip Peres, Ortadoğunun bu günkü nazik ve karmaşık döneminde bir denge unsuru olacak. Filistinlilerle ilişkilerinde ise barışçı ve ılımlı bir ses
Amir Peretz ise henüz 52 yaşında, siyasi deneyimi olmamasına rağmen son yıllarda, zenginlerle yoksullar arasında gittikçe derinleşen uçurumu kapatabilir.
Eğer, Peres ve Peretz işbirliği içinde çalışabilselerdi, Ben Gurionun İşçi Partisine bir canlılık getireceklerdi.
Bu yarışın iki adayı daha vardı. Genelkurmay eski Başkan Vekili Matan Vilnai,son dakikada adaylıktan çekildiğini açıkladı ve destekçilerini Perese oy vermeye çağırdı. Dördüncü aday Binyamin Eliyezer ise yarışa devam ediyor.
Fransadaki şiddet gösterileri
İsrail medyası Fransadaki şiddet olaylarına geniş yer veriyor ve bu olayların anlamını ve İsrail ile olası ilişkisini değerlendirmeye çalışıyor.
Yorumcular, son şiddet eylemleri ile Fransada son yıllarda çoğalan antisemit eylemler arasında bir ilişki olup olmadığını sorguladılar. Ama çok geçmeden böyle bir ilişki olmadığı kanısına vardılar.
Çoğu Kuzey Afrika kökenli olan eylemci gençlerin öfkelerinin nedeni, ayrımcılıktan kaynaklanıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac yaptığı açıklamada: gençlerin haklı şikayetlerine değinerek, ayrımcılığın giderilmesi için köklü tedbirler alınması ve reformlar yapılması gerektiği üzerinde durdu.
İsrailli bazı yorumcular ve Jerusalem Post Gazetesi alınacak tedbir ve reformların uzun vadeli bir süre gerektirdiğini, bu arada El Kaide ve onun ideolojisine bağlı örgütlerin, Fransadaki eylemci gençleri, İsraile ve Fransa Yahudilerine karşı tahrik edeceklerini ileri sürüyorlar.
Bazı yorumcular da, İsraildeki Arap gençlerle, Fransadaki eylemciler arasında ayrımcılık, işsizlik ve yoksulluk gibi ortak sorunlar bulunmasına dikkat çekiyorlar.