Çekilme, ne pahasına?

Viktor KUZU Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba
Geri çekilmeye sayılı günler kaldı. Gazze`de yaşayan İsrailli yerleşimcilerin yaşadıkları bölgeden çıkartılmasının İsrail halkı üzerindeki etkileri konusunda kafalar karışık. Aslında kimse çekilmeden sonraki gün kendilerini nasıl bir İsrail`in beklediğini bilmiyor. Medyadan takip ettiğimiz ölçüde ülkenin yazan çizen takımı endişeli bir şekilde sonuçları bekliyor. Elbette sonuçları asıl belirleyecek nokta çekilme sırasında güç kullanımı konusu. İsrail halkının %75`i bu zorlu operasyon sırasında İsrail güvenlik güçlerinin İsrail vatandaşı yerleşimcilere karşı güç kullanmak zorunda kalacağına inanıyor. Elbette İsrail polisi ve ordusu çok uzun zamandan beri yerleşimcilerden gelebilecek olası dirençlere karşı en az müdahale ile kontrol sağlama konusunda planlarını yapıyor. Ancak ne kadar hazırlıklı olursanız olun, nüfusunun %75`inin bir arbede çıkmasına kesin gözükle baktığı bir ortamda İsrail güvenlik güçlerinin üzerinde alışık olmadıkları tarzda bir baskı olacağını tahmin etmek zor değil. Aslında İsrail güvenlik güçleri bugün ilk sınavlarını verecekler. Çekilme karşıtı İsraillilerin düzenleyecekleri gösteri yürüyüşü bir anlamda sürecin ne derece zorlu olabileceği konusunda bize fikir verecek. Ne kadar kalabalık olacakları net olarak bilinmeyen çekilme karşıtı İsrailliler birleşerek Gazze`ye doğru yürüyüşe geçecek. İsrail yönetiminin tavrı ise net, göstericiler hiçbir şekilde Gazze`ye ulaşmayacak. Bu demek oluyor, İsrail güvenlik güçleri gerekli olması durumunda göstericilere karşı güç kullanılacak. Toplanacak kalabalığın büyüklüğünü ya da Gazze`ye ulaşma konusunda duydukları isteğin boyutunu şu an için bilmesek de İsrail polisine ek olarak İsrail Ordusu`nun 15 bin askeri ile bu gösteriye karşı hazır tutulacağını öğrenmemiz bu ön sınavın tahmin edilenden daha zorlu olabileceği hissini doğuruyor. Geri çekilmenin kendisi ise bir gösteri yürüyüşüne göre elbette daha zor olacak. Neredeyse 40 bin İsrail askerinin görev yapacağı geri çekilme bugün düzenlenecek gösteriden farklı olarak operasyonel zorlukları nedeniyle değil, toplum üzerinde yaratacağı etkisi nedeniyle kritik bir konu. Aslına bakılacak olursa 500 İsrailli yerleşimciyi kapsayan bu operasyon, bu güne kadar yapılmış tüm o tatbikatlar ve geliştirilmiş özel teknikler dolayısıyla kolay bir operasyon olabilir ancak bir ay sürmesi beklenen çekilmenin toplumu geri dönüşü olmayacak ölçüde bölmesi korku yaratıyor. Kalıcı barışa inanan ve belki biraz da İsrail dışında yaşamamın verdiği yüzeysel bakışla geri çekilmenin önemine soruna kadar inansam da, geçenlerde günlük gazetelerde yer alan geri çekilme tatbikatı haberleri beni bir ölçüde rahatsız etti. İsrail, direniş gösterecek yerleşimcilerin kendilerine zarar vermemesi ve güvenlik güçleri ile mücadeleye girmemeleri için geliştirdiği kafes yönteminin tatbikatını yaptı. Sistemi anlamamızı sağlayan fotoğraflar, bir tatbikat soğukkanlılığında değil de, en basitinden İstanbul varoşlarında yaşanan bir gecekondu yıkım operasyonunun sıcak ortamında çekildiğinde bunun İsrail üzerinde yaratacağı etkiyi tahmin etmek zor değil. Geri çekilmeye sayılı gün kala İsrail halkının operasyona desteği azalıyor. Son yapılan anketlerde bu oran ilk defa %50`in altına, %48 seviyesine düştü ki bu anketin Araplar dahil tüm İsrail`i kapsadığını unutmamak gerekiyor. Böylesi zorlu bir operasyon yaklaştıkça desteğin azalması son derece normal ancak asıl önemli olan bugün ``destekliyorum, desteklemiyorum`` yüzeyselliğinde konuya yaklaşan İsrail halkının içinde oparasyonun ardından tamiri zor yaralar açılmasını önlemek. Geri çekilmenin beraberinde getirdiği tüm politik, siyasi ve bölgesel güvenlik gibi konular ise bu sosyolojik tehlikenin karşısında şu an için ikinci planda kalıyor.