Bugün ne pişirdin?

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
1 Ağustos 2018 Çarşamba

Ada’da seyredilmesi en keyifli yerlerden biri, giderek azalan manav dükkânlarıdır. Taze sebze ve meyveler kasalardan çıkarılıp, özenle dizilirler. Gel beni al derler adeta. Marketlerde aynı hazzı alamazsınız.

***

Son dönemlerde, kitapçı raflarında ‘Eski Tatlar’, ‘Nostaljik Sofralar’ gibi anılarla harmanlanmış gastronomi kitaplarına sıkça rastlıyorum. Okurken de hayli keyif alıyorum. Bunun bir nedeni kültürlerin yaşatılmak istenmesi…

***

Anneannemle ikiz kız kardeşi her gün telefonda sohbet ederlerdi. Bu konuşmalar bir ritüelle son bulurdu. ‘Bugün ne pişirdin Lina? Bugün ne pişirdin Ester? (Ke gizates oy Lina?/ Ke gizates oy Ester?’

Gülüp geçtiğimiz bu cümlelerin hayatımızın önemli bir parçası olacağını kavrayacak yaşta değildik henüz.

***

Annemle günlük telefon görüşmelerimizde mutfak başrolü oynamasa da arada bir ‘bugün ne pişiriyorsun?’ diye birbirimize sorarız.

Geçenlerde büyük teyzemin torunu olan favori kuzinimle yemek konusu açıldı. Her ikimiz de annelerimizin yaptığı çok özel tariflerden bihaberdik. Öğrenmenin zamanıdır diye düşündüm. Bugüne dek neden erteledik, onu da bilmiyorum. Şuuraltında büyüklerimizi hep yanımızda görmek istediğimizden olabilir…

Kuzinimden farklı bir bakış açısı geldi. ‘tansiyon, diyabet ve kolesterol gibi rahatsızlıklardan dolay sürekli sebze-salata, et/ balık- salata menülerini yağsız, tuzsuz yiyoruz. Eski tarifleri alıp ne yapayım. Bayram özel yemeklerine gelince, en az annelerimiz kadar lezzetli pişiren ‘catering’ firmaları var.

Her şeye rağmen, ‘Farklı Tatlar, Farklı Kültürler’ gibi kitapları okuyup, içimin sızlamaması için hâlâ bilmediklerimi öğrenmekte yarar var.