Şimdilerde çoğu insan bir ‘Hayvanlardan Tanrılara / Sapiens’ ediniyor. Anlayan da, anlamayan da okumaya çalışıyor. Yazarı, Prof. Yuval Noah Harari. İsrailli bir yazar/araştırmacı ve tarihçi. Kitabın arka kapağındaki tanıtım yazısından birkaç cümle aktarıyorum. ‘Homo Sapiens neden ekolojik bir seri katile dönüştü?’ ‘Geleceğin dini bilim mi?’ ‘Güç elde etmekte böylesine yetenekli olan insanlar neden bu gücü mutluluğa dönüştürmekte başarısızlar?’ ‘İnsanların miadı çoktan doldu mu?’
***
Ocak ayında Davos Zirvesi’ne konuşmacı olarak katılan bilim adamının öngörüleri hayli ses getirdi. Harari, dijital diktatörlüğün, görülmemiş boyutta tehlikelere yol açacağını belirtirken, tüm yaşamın veri yönetenlerin kontrolüne geçeceğini söyledi.
Çok basite indirgersem, bağımsız düşünen son nesil olacağız.
Hoşunuza gitti mi bilmem, ama tüylerim diken diken oldu. Ancak, şimdilerde Kudüs İbrani Üniversitesi’nde dünya tarihi konusunda ders veren Yuval Harari oldukça genç. Henüz kırk bir yaşında. Gerek akademisyen, gerekse yazar kimliğiyle verimli çalışmalar yapacağını öngörüyorum.
***
Sapiens’i henüz okumadım. Dan Brown’ın ‘Başlangıç’ adlı kitabının sonuna geliyorum. Biliyorum insanlar bu yazarı ya çok severler, ya hiç sevmezler. Genelde kurgusu karmaşık, kahramanları yoğundur. Bazen kitap bitince tekrar başa dönüp, kim kimdir, diye sorgularsınız. Şahsen farklı düşünüyorum. Bir kitaptan üç cümle dahi dağarcığıma kattıysam benim için kazançtır. Brown’ın son yapıtında, yazar Winston diye adlandırdığı sanal bir robot yaratır. Zeka düzeyi yüksey yaptırım gücü inanılmaz bir kapasiteye göre programlanmıştır.
Gayri ihtiyari, Harari’nin yaptığı konuşma aklıma geldi. İlerde insan ırkı bir bilgisayara mı dönüşecek; elitler mi bizi yönetecek, ya da yönetilecek kaç kişi kalacak?
***
Yorulmayın; bu hafta hava güzel olacak. Hastalar iyileşecek, küçükler parka, emekliler Ada’ya gidebilecek.
