İsrail ile Güney Kıbrıs görüşmelere başladı

İsrail ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail ile Türkiye arasında varılan anlaşma sonrası bir araya geldi. İki hükümetin gündemindeki ana maddenin Doğu Akdeniz’deki doğal gaz yatakları olduğu düşünülüyor.

Dünya
27 Temmuz 2016 Çarşamba

Kudüs ile Lefkoşa arasındaki ilişkileri geliştirmek amacıyla Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Devlet Başkanı Nicos Anastasiades pazar günü İsrail’e gitti. Anastasiades’e gezisinde Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Ioannis Kasoulides ile Enerji Bakanı Yiorgos Lakkotrypis eşlik etti.

Hem Doğu Akdeniz’de doğal gazın bulunması hem de İsrail-Türkiye arasındaki ilişkilerin bozulması sonucu İsrail ile Güney Kıbrıs ve Yunanistan arasındaki ilişkiler son dönemlerde gelişme göstermişti. Geçtiğimiz ocak ayınca Netanyahu ile birlikte Yunanistan Başbakanı Alexis Tsipras’ı üçlü bir toplantı için ağırlayan Anastasiades, bu tarz bir toplantının ileriki aylarda Kudüs’te yeniden organize edileceğini ve Lefkoşa’da başladıkları işe devam edeceklerini de belirtmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelmeden önce açıklamalarda bulunan Anastasiades, Netanyahu ile düzenli olarak görüştüklerini ve telefonda konuştuklarını dile getirdi. Anastasiades, “Şeffaflık iki ülkenin ilişkisi, birbirimizi ve halklarımızın ihtiyaçlarını anlamak açısından çok önemli” diyerek konuşmasını sürdürdü.

Konuşması sırasında Netanyahu’ya iki kez “sevgili dostum” diye hitap eden Anastasiades, İsrail ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin güvenilir iki partner olduğunu, enerjiden güvenliğe birçok konuda karşılıklı olarak şeffaf, açık ve samimi bir siyasi diyalog içinde olduklarının altını çizdi. Anastasiades, “Bahsettiğim durum hem içinde bulunduğumuz bölge hem de dünyanın birçok yerinde geçerlidir” dedikten sonra İsrail’e geçtiğimiz ay adada yaşanan büyük orman yangınında gönderdiği yardımlar için teşekkür etti.

Netanyahu ise konuşmasında İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’de aynı sorunlara olduğu kadar güvenlik, gaz, acil durumlar, ticaret, turizm gibi aynı fırsatlara sahip iki demokratik ülke olduğuna değindi.