Çocuklarımızın terör ve travmaya verdiği tepkiler nasıl ele alınmalı?

Ülkemizde yaşanan üzücü terör olayları günlük yaşantımızda artık sosyal medya ve tüm diğer iletişim araçları ile daha çok evimizin içine girmekte. Bu üzücü ve korkunç olaylara maruz kalan çocuklarımızın olaylara anlam verebilmesi ve kendilerini güvende hissedebilmesi için öncelikle ailelerinden ve etraflarındaki tüm diğer yetişkinlerden sağlıklı yaklaşımlara ve desteğe en çok ihtiyaç duydukları bir zaman içerisindeyiz.

Neli AŞKANER Çocuk-Aile
20 Temmuz 2016 Çarşamba

Sizlerle daha önce de paylaşmış olduğum gibi bazı önerilerde bulunmak istiyorum. Çocuklar yetişkin olana kadar dünyayı öncelikle anne ve babalarının gözlerinden görürler. Kendilerini güvende hissetmeleri için ebeveynlerinin duygu ve durumlarından faydalanırlar çünkü onlar henüz kendi güvenlik alanlarını yaratmada yeterli değildirler. Bu yüzden bilinmeyenler ve saklanan gizlilik çocukları her zaman daha çok korkutacaktır. Çocuklara yaşlarına uygun olarak yaşanan terör ya da doğal afet gibi travmatik olaylar anlatılmalı ve merak içeren soruları geçiştirmeden gerektiği kadar bilgi vererek cevaplandırılmalı.

Öncelikle endişe ve korku duyduğu duygu ve davranışları yok sayılmamalı, bunları dile getirmesine izin verilmelidir. Çocuklarınıza korkularını dile getirmesi ve paylaşması için gerekli alanı tanıdığınız zaman sizinle daha açık bir iletişim içinde olduklarını görecek ve onlara ‘seni anlıyorum, korkuyorsun ve merak ettiğin sorular var’ şeklinde yanaşarak önce empati yapmalı daha sonrada eşinizle birlikte karar verdiğiniz şekilde ve ölçüde sorularına cevap vermelisiniz.

Ebeveynlerin birlikte aynı açıklamaları yapmaları çocuğunuzun kafasının karışmasını önleyecek ve kendini evinde daha güvende hissetmesine zemin sağlayacak. Aynı zamanda çocuklarınızın bu zamanlarda sosyal medyada geçirdikleri zamanı kontrol ederek maruz kalabilecekleri şiddet içeren görsellerin ve bilgilerin de süzgeçten geçmesini sağlamanız da faydalı. Onlar henüz yaşları ve duygusal olgunlukları gereği bu travmatik olaylara ve görsellere biz yetişkinler gibi anlam getiremeyecekleri için bizim desteğimize ihtiyaç duyarlar.

Unutmamak gerekir ki, öncelikle sizin kendi duygu ve korkularınız ile ilgili dürüstlüğünüz ve açıklığınız onları kendi korkularının olmasında doğal hissettirecek ve daha sonra tüm sorularını size her zaman sorabileceklerinin açıklığını yaratacaktır.

Çocuklarınızla daha sık kaliteli ve aile zamanı geçirin. Aile içinde birbirinize yakın olmanız, birlikte masaya oturmak, yemek yemek ve normal hayat düzenini idam ettirmek onları biraz olsun güvende ve normal hissettirir.

2 Aşırı tepkiler vermekten kaçıcın. Duygularınızı saklamanıza gerek yok ancak panik anlarında kendi korkularını yatıştırmak için onların sizin sakinliğinize ve güveninize ihtiyacı olduklarını unutmayın. Siz kendinizi güvende hissetmiyorsanız bile, ona ‘seni koruyacağım ve benimle güvendesin’ mesajını vermeniz çok önemli!

Konuşmak ve korkularını paylaşmak istediğinde, ‘böyle şeyler yok, yalan haberler onlar,’ gibi yaklaşımlarla onları duymamazlık etmeyin. Bırakın size tüm korku ve sorularını dile getirebilesin. İçindeki kaygı ve endişeyi aktarabileceği en güvenli liman siz olmalısınız.

Ailecek aldığınız önlemleri, hangi durumda, ne olursa ne yapması gerektiğini ona anlatın. Böylece bilinmedik korkutucu olaylar yaşandığında kendini nasıl güvende tutabileceğini öğrenecektir.

Onun günlük ancak sıra dışı davranışlarını şımarıklık ve yaramazlık olarak değerlendirmeden önce unutmayın ki çocuklar biz yetişkinler gibi korkularını kelimelerle dile getirmeden önce bu sıkıntılarını önce davranış yoluyla göstermeye eğilimlidirler. Eğer çocuğunuz sıra dışı davranışlar gösteriyor ise onunla mutlaka güven verici bir ortamda ve şekilde konuşmalı ve bu davranışlarının asıl sebebinin ne olduğunu ona siz ayna görevi görerek söylemelisiniz. Onlar için bunun farkına varmak ve dile getirmek korkunun büyüklüğü ve bilinmezliğinden dolayı imkânsız olabilir.

Son olarak unutmayın ki çocuğunuz henüz konuşmadığı bir yaşta bile olsa ya da en sevdiği oyuna dalmış oynarken bile her zaman sizin söylediklerinizi duyar ve hislerinizi anlar çünkü onların kulakları kalplerindedir ve siz ne söylerseniz söyleyin arkasında yatan gerçek duyguyu hissederler. Bu yüzden onlar etraftayken aşırı tepkiler vermekten, gereksiz ürkütücü yorumlar yapmaktan ve panik yaratmaktan kaçının. Yaşanan travmatik ve ürkütücü olayları ona açıklayabilir ve aldığınız önlemler ve yarattığınız güvenli alan ile sakin kalmalarını sağlayabilirsiniz.

Eğer çocuğunuz uzun süreli davranış bozukluğu ya da normalin dışında tepkiler gösteriyorsa en kısa zamanda bir uzmandan destek almanızı şiddetle tavsiye ederim. Uzun süreli stress ve anksiyete vücudumuzda salgılanan birçok hormon gibi kortisol seviyemizi de doğrudan etkilediği için hem kendiniz hem de çocuğunuz için vakit kaybetmeden destek almak ve sağlıklı yöntemlerle doğru müdahale gerektirir.

Hepimize huzur ve sağlık dolu bir dünya diliyorum.

 

Daha fazla soru ve destek için her zaman [email protected] adresine e-postalarınızı gönderebilirsiniz. Özel e-postalarınız özelden yanıtlanacaktır.