İlk eseri ‘Gece’ (Night) kitabının Fransa’da yayınlanmasının ardından Wiesel, 60 yıl boyunca romandan anıya, tiyatro oyunundan çocuk kitaplarına, fikir ve yorum kitaplarına uzanan geniş bir yelpazede yazdı.
Holokost, Yahudilerin Sovyetler Birliği’nde çektiği acılar, Tevrat, Hasidizm ve Kudüs kitaplarında değindiği konulardan bazılarıydı.
1- Gece (Night - 1960) Orijinali Fransızca ‘La Nuit’ adıyla basılan Gece kitabı Wiesel’ın babasıyla birlikte Auschwitz ve Buchenwald ölüm kamplarında yaşadıklarını anlatır. Hemen ardından yazdığı Şafak Vakti (Dawn) ve Gündüz (Day) üçlemesinin ilk kitabı olan Gece’de Wiesel hayatta kalma, Tanrı, zülüm ve esaretten bahseder.
2- Şafak Vakti (Dawn-1961) Wiesel’ın üçlemesinin ikinci kitabı olan Şafak Vakti iki kişinin ölümle yüzleşmesini anlatır. Bu kişilerden biri Holokost’tan kurtulmuş, Filistin topraklarına yerleşerek İsrail’in kuruluşu için yeraltı direniş örgütlerinden birine katılmıştır. Diğeri de Yahudilerin şafak vaktinde öldürülmesini emreden Filistin’deki İngiliz Ordusu’nun bir subayıdır. Kitap özellikle savaş dönemindeki ahlaki değerleri sorgular.
3- Gündüz (Day - 1962) Üçlemenin son kitabı olan Gündüz ilk olarak Kaza (The Accident) adıyla basılmıştı. Romanda bir Holokost kurtulanı ile bir gazeteci, New York’ta bir taksinin içinde mahsur kalırlar. Wiesel bu kitabında da kader, hayat ve ölüm kavramlarıyla birlikte Holokost kurtulanlarının korkunç, acı dolu anılarını geçmişe gömerek yeni hayatlar kurup kuramayacaklarını ele alır.
4- The Jews of Silence: A Personal Report on Soviet Jewry (1966) 1965 senesinde Haaretz gazetesi önce Wiesel’i, ardından da genç bir gazeteciyi Yahudilerin Demir Perde arkasındaki hayatları hakkında bir rapor hazırlamaları için dönemin Sovyetler Birliği’ne gönderir. Wiesel; Moskova, Kiev, Leningrad, Vilma, Minsk ve Tiflis’te yaşayan Yahudilerle görüşerek kendilerine konan sınırlama ve yasakları, yaşadıkları zorlukları ve Yahudi kültürünü ayakta tutmak için gösterdikleri üstün çabaları ortaya çıkartmak için röportajlar yapar.
5- Kudüs’te Bir Dilenci (A Beggar in Jerusalem - 1970) Wiesel bu kitabında bir Holokost kurtulanının, 1967 Altı Gün Savaşı sırasında İsrail’in Kudüs’ün doğusunu ele geçirmesinin ardından Ağlama Duvarını ziyaret edişini anlatır. Kudüs’te Bir Dilenci, Wiesel’in Kudüs’le kurduğu derin ilişkileri anlatan ilk kitaplarından biridir.
6- The Trial of God (1979) Wiesel’in kitaplarında Tanrı kavramı sıklıkla geçer. Bu tiyatro oyununda da Wiesel Tanrı’yı sanık sandalyesine oturtur. Pogromlar sonrası, 1649 yılında Ukrayna’nın bir köyünde geçen oyun Wiesel’in Auschwitz Ölüm Kampında yaşadıklarından esinlenerek kaleme alındı. Oyunda üç haham Tanrı’yı savaşlarda masumların öldürülmesinden dolayı suçlamaya karar verirler. Oyun hayatı boyunca Wiesel’in kafasını kurcalayan Tanrı’nın insanların acı çekmesi karşısında sessiz kalışını irdeler.
