İftar Edirne Sinagogunda üç inancı bir araya getirdi

Türk Musevi Cemaati´nin Ramazan nedeniyle Edirne Sinagogu’nda düzenlediği bin kişilik iftar yemeği, Müslüman, Musevi ve Hıristiyan din adamlarını bir araya getirdi.

Toplum
10 Haziran 2016 Cuma

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilerek ibadete açılan tarihi  sinagogda  verilen iftarda, Hahambaşı Rav İsak Haleva, “Bir tarafta Ramazan, bir tarafta terör birbirine yakışır mı ? Ramazan Tanrı’nın verdiği bir ihtişamdır, bir taraftan da terör ben bunu  anlayamıyorum.” şeklinde konuştu.

 

Avrupa'nın en büyük, dünyanın üçüncü büyük sinagogunda  verilen iftar yemeği sırasında güvenlik sebebi ile  Sinagogun olduğu cadde trafiğe kapatılırken, sokağa masa ve sandalye düzeni kuruldu.

 İftar yemeğine Edirne Valisi Günay Özdemir'in yanı sıra, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan, Edine Belediye Başkanı Recep Gürkan, Vakıflar Edirne Bölge Müdürü Osman Güneren, Hahambaşı Rav İsak Haleva, Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh, Yunanistan'ın Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, Edirne'deki Sveti Georgi Bulgar Kilisesi rahibi Alexander Çıkrık ve bin kadar davetli katıldı.

 

 

Sinagog önündeki kürsüde okunan ezanın ardından Yunanistan'ın Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif tarafından dua okunarak oruçlar açıldı. İftar yemeğinin ardından konuşan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, yakın süreçte Edirne'de bir zamanlar çok zengin olan o muhteşem Yahudi kültürünün yansımalarını, izlerini yine hep birlikte yaşatmaya devam edeceklerini söyledi.

 Gürkan, “Belediye olarak 3 adet eski Yahudi evini satın alıp restore ettireceğiz. Cemaat bunların donanımını gerçekleştirecek ve bu 3 evi de Yahudi müze evi olarak hem Edirnelilerin, hem Türkiye'nin hem de Edirne'ye gelen bütün dünya uluslarının ziyaretine açacağız. Çünkü Edirne ve Museviler bunu hak eden bir cemaat. İnsanlar bu hoşgörüyü, birlikteliği ancak Edirne gibi bütün semavi dinlerin, bütün medeniyetlerin, kültürlerin kimliklerinin harman olduğu bir şehirde tekrar yaşayabilir.” dedi.

Hahambaşı Rav İsak Haleva da  İstanbul ve Mardin'deki terör saldırılarını hatırlatarak üzüntüye boğulduklarını söyledi. Haleva,

“Terör saldırıları yüreklerimizi dağladı. Midyat'ta şehit olan henüz gençliğinin baharındaki Nefise Özsoy'un Edirneli olduğunu öğrendim. Ailesine ve yakınlarına sabır ve metanet diliyorum. Edirneliler ile  başımız sağ olsun. Bu son şehidimiz olsun. Bu mübarek Ramazan gününde ulusça acımız ağır, yasımız derindir. Zaman birlikte olmak zamanıdır.  Beraberlik içerisinde bu tür acımasız terör eylemlerine direnmek, her ne olursa olsun umutsuzluğa kapılmamak zamanıdır” şeklinde konuştu.

Gazetecilerin 'Ramazan ayında terör saldırıları olduğunu' hatırlatması üzerine de Haleva, “Bir tarafta Ramazan, bir tarafta terör birbirine yakışır mı ? Ramazan tanrının verdiği bir ihtişamdır, bir taraftan da terör ben anlayamıyorum” dedi.

Edirne Valisi Günay Özdemir de konuşmasında,  Edirne'nin kilise, sinagog ve camileriyle dünyaya örnek bir şehir olduğunu ifade etti.

Özdemir şöyle devam etti: “Bugün burada gördüğünüz örnek, aslında daha önce yaşanmış örneklerin günümüzde tekrar hayata geçirilmesidir. Edirne yıllardır  fiziki anlamda Selimiye Camii, kilisesi, sinagoguyla ve her düşüncedeki insana saygısıyla dünyaya örnek olmuştur. Bundan sonra da dünyaya örnek olacak bir hayat tarzını oluşturmuş bir kent olarak kalacaktır.  Bu kültürü yaşatmaya ve bütün dünyaya tanıtmaya, bilimsel anlamda, bölgesel anlamda, uluslararası anlamda çalışmasını yapmaya her zaman hazırız.”

Konuşmaların ardından Edirne Müftüsü Emrullah Üzüm ile Türk Musevi Cemaati hazanlarından  Nesim Beruhiel, aynı kürsüden dualar okudu. Daha sonra protokol üyeleri tarafından sinagog içerisindeki 'Çanakkale Savaşları ve Osmanlı Yahudileri' sergisi gezildi.