İsrail ile Filistinliler arasında barış görüşmelerini yeniden başlatmak amacıyla Fransa öncülüğünde bir girişim olarak toplanan Paris Barış Zirvesi’ne katılan diplomatlar, beş saatlik bir toplantının ardından İsrail’in beklediğinden ve Arap ülkelerinin istediğinden çok daha yumuşak bir açıklama yaptı.
AB: “Dünya güçleri Ortadoğu görüşmelerini tekrar başlatmalı”
Avrupa Birliği dış politika sorumlusu, cuma günü düzenlenen Paris Barış Zirvesi’nin ardından yaptığı açıklamada büyük güçlerin İsrail ve Filistin arasındaki görüşmeleri tekrar canlandırmaları gerektiğini, 1993 senesinde Oslo Anlaşmasında oluşturulmuş görünümün risk altında olduğunu belirtti.
Federica Mogherini, Paris’te barış sürecini hızlandırmak adına yapılmış uluslararası konferansta “Yerleşimin büyümesi ve tahribatlarla ilgili politikalar, şiddet ve tahrikler bizlere net olarak anlatıyor ki Oslo’nun başlattığı görüntü ciddi bir kaybolma tehlikesi altındadır” dedi.
İsrail ve Filistinli yetkililerin davet edilmediği ve yirmiden fazla ülkenin dışişleri bakanlarının katıldığı tek günlük zirve geçtiğimiz cuma günü gerçekleşti. Zirveden, İsrail ve Filistin’in iki devletli bir çözüme gerçek anlamda destek vererek karşılıklı güveni tazelemeleri çağrısı ve yıl sonuna doğru tekrar uluslararası bir zirvede durumun değerlendirilmesi kararları çıktı.
Tüm katılımcıların ortak yaptıkları açıklamada iki devlet içeren çözüm modelinin tehdit altında olduğu, süregelen yerleşim hareketleriyle birlikte artan şiddetin, çözümden beklenen olumlu gelişmeleri tehlikeye attığı belirtildi.
Açıklamada 1967 yılında başlayan İsrail işgaline tamamen son verilmesi ve tüm sorunların karşılıklı görüşmelerle çözülmesi gerekliliğinden bahsedilerek, mevcut durumun sürdürülebilir olmadığı da bildirildi.
Haaretz’e konuşan batılı diplomatlar, zirveden çıkan sonucun iki devlet içeren bir çözüme odaklanması üzerine, Arap ülkelerinin bu zirveden İsrail’i daha sert eleştiren bir sonuç çıkması için yaptığı baskıdansa ABD ve AB’nin daha yumuşak bir sonuç için yaptığı baskının daha ağır bastığı yorumunu yaptılar.
Açılışta söz alan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, “İsrail ve Filistin arasında sağlanacak bir anlaşmaya çevrelerindeki ülkeler de dahil olmalıdırlar. Son yıllarda çok şey değişti. Suriye ve Irak’ta savaş ve çevredeki diğer ülkelerde de terör var. Bunu bahane ederek İsrail-Filistin meselesini bir kenara atmak isteyenler var. Ben tam tersi olması gerektiğini iddia ediyorum. Ne var ki, sadece tarafların kendileri barışa doğru bir adım atabilirler. Bizler bunu onlar için yapamayız ama onlara destek vererek çeşitli güvenceler sağlayabiliriz” şeklinde konuştu. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault da zirveden çıkan sonuçları İsrail Başbakanı Netanyahu ve Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’a şahsen ileteceğini söyledi.
Filistin Başbakanı Rami Hamdallah ise Fransız girişimine destek verdiklerini bildirirken, Hamas ve üç ayrı Filistinli grup cuma günü gerçekleşen zirveyi kınayarak, barış görüşmeleriyle gelinen her sonucu reddettiklerini açıkladılar.
İsrail de zirvenin, İsrailli ve Filistinli yetkililerin dahil edilmediği ve görüştürülmediği bir toplantı olduğu için başarısız olmaya mahkum bir girişim olduğunu dile getirmişti.
Zirveden hemen önce İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Direktörü Dore Gold, Paris Barış Zirvesi’ni, 1916 yılında İngiltere ve Fransa’nın Ortadoğu’yu paylaşmak için yaptıkları Sykes-Picot Anlaşmasıyla karşılaştırmış ve bu şekilde uluslararası bir müdahalenin barış görüşmelerinin başarısız sonuçlanmasına yol açacağı fikrinde olduğunu belirtmişti.
Herzog: “İsrail, barış için sözcükleri bırakıp, aksiyon almalı”
İsrail’de, muhalefet lideri İzak Herzog (Siyonist Birliği) İsrail-Filistin sorunu için İsrail hükümetini, sözcükleri bırakıp, aksiyon almaya çağırdı.
Başbakan Netanyahu ve Savunma Bakanı Lieberman’ın sözlerine atıfta bulunan Herzog, “Arap dünyası, artık bu sözlere kanmıyor. Biz ne yaptık görmek istiyor. Ayrıca artık bir şeyler vermeye hazırlar” dedi.
Herzog, “İsrail, bir şeyler başlatmalı. Bunun içinde aşırı sağcı kesimin izin vermek istemeyeceği yönde adımlar atmalı” yorumunu yaptı.
İsrail Arap girişimine sıcak bakıyor
Bölgede barışın sağlanabilmesi için Netanyahu’nun 2002 yılında sunulan Arap Barış Girişimi temelinde, tüm Arap ülkeleriyle müzakerelere hazır olduğu açıklandı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun İsrail-Filistin barışının sağlanabilmesi için Fransa önderliğinde başlatılan uluslararası girişimlerin yerine, bölgede gerekli düzenli girişimlerin yapılmasına izin verdiği açıklandı.
Haberini İsrail televizyon kanalı Channel 2’ya dayandıran The Times of Israil gazetesinde Netanyahu’nun perşembe günü Mısır- Suudi Arabistan destekli yeni bir oluşuma onay verdiği yer aldı.
İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Dore Gold, hafta başında gazeteye yaptığı açıklamada İsrail’in Arap ülkeleriyle ilişkilerini kuvvetlendirerek Filistin’i barışa teşvik etmeyi hedeflediğini belirtti.
Gold, “Son yıllarda artan sağduyu ve İsrail ile Arap dünyası arasındaki bağların güçlenmesiyle bölgede barışın sağlanacağını umuyorum. Ancak bunun gerçekleşebilmesi için günümüzdeki mevcut sıralama tamamıyla tersine dönmeli. Ancak Arap ülkeleriyle bağlarımızı kuvvetlendirerek Filistinlilerle bir gelecek oluşturabiliriz” diye konuştu.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı 2002 Arap Barış Girişimi’ni o yılki Paris Konferansı’nda başlatmıştı. Bakan girişimin, bir değişim ya da düzenlemeye gereksinimi olmadığını, olması gerektiği gibi masada bulunduğunu belirtmişti.
Netanyahu da girişimi desteklediğini dile getirirken bunun henüz bir başlangıç olduğunu ve İsrail’in her şeye ‘evet’ demeyeceğini vurguladı.
Arap Barış Girişimi, İsrail’e 1967’de gerçekleşen 6 Gün Savaşı’nda aldığı bölgelerden çekilmesi ve Filistinli mültecilerle ilgili ortak bir karara imza atması yönünde çağrıda bulunuyor. Buna karşılık, Arap dünyasından da İsrail’le ilişkilerini normalleştirmesi bekleniyor.