Yom Aşoa töreni Neve Şalom Sinagogundaydı

SEYİRCİ KALMA!

Nazlı DOENYAS Toplum
11 Mayıs 2016 Çarşamba

Tam ismi Yom Hazikaron laShoah ve – LaGevura - Şoa ve Kahramanlık Anma Günü olan Yom Aşoa, Yahudi takviminde Nisan ayının 27’sine, İsrail’in Bağımsızlık Günü’nden bir hafta öncesine denk geliyor.

Şoa, kelime anlamı ile felaket, yıkım, facia anlamına geliyor ve II. Dünya Savaşı’nda katledilen Yahudilere karşı yapılan vahşeti anlatmak için kullanılıyor. Soykırım, zamanla Yahudilerden başka soyları tükenen kişiler veya türler için de kullanılmaya başlandığından, artık yaşananları hakkını vererek tanımlayamıyor ve tercih edilmiyor. Daha çok Anglosakson dünyasında kullanılan Holokost terimi ise Holokaustos; Yunanca’da holos-tamamen ve kaustos-yanmış kelimelerinin birleşmesinden oluşuyor. Tanrı’ya veya eski Yunan’da tanrılara sunulan ve tamamen yakılan korbanları simgelediği için, II. Dünya Savaşı’nda yaşananları yansıtmaz. Bu yüzden, bu terimler yaygın olarak kullanılmasına rağmen, özellikle II. Dünya Savaşında yaşanan felaketi simgeleyen ve İbranice bir terim olan Shoah-Şoa tercih edilir.

Yom Aşoa Anma Günü için ilk olarak, 19 Nisan 1943’te Varşova Gettosu ayaklanmasının (https://www.salom.com.tr/haber-86567-varsova_gettosu_ayaklanmasi_bIr_cesaret_oykusu_.html) gerçekleştiği, İbrani takviminde 14 Nisan günü önerilir. Fakat 14 Nisan, Pesah’tan bir gün öncesi olduğu için, onun yerine 27 Nisan tarihi uygun görülür. 27 Nisan’ın, Şoa ve Kahramanlık Anma Günü olduğu yasası, 1955’te İsrail hükümetinin yasama organı olan Knesset’ten geçer, 1959’da ise yasanın uygulama alanları detaylandırılır. 27 Nisan’ın cuma veya pazar gününe rastladığı yıllarda, Anma Günü, aynı sıraya göre bir gün önceye veya bir gün sonraya alınır.

DUYGUSAL TÖREN

Yom Aşoa Anma Töreni bu yıl 4 Mayıs Çarşamba akşamı Neve Şalom Sinagogunda gerçekleşti. Bu yılki anma töreninin teması, çalışmaları, yaratıcı fikirleri, sunumları hep lise öğrencileri tarafından gerçekleştirildi. Neve Şalom’a girer girmez solda, okul öğrencileri, Polonya ‘March of the Living-Yaşam Yürüyüşü’ turu ve okulda Yom Aşoa çerçevesinde düzenlenen çalışmalarının resimleri, önlerinde anı mumları ile gelenleri karşıladı. Daha sonra tam ortada ‘Don’t Stand By- Seyirci Kalma’ yazan kocaman bir pano, üzerindeki rengârenk kelebeklerle dikkat çekti. Yan tarafında asılı olan Pavel Friedman’ın ‘Kelebek’ şiiri, önce okulda öğrencilerle birlikte okundu, bunun üzerine konuşuldu, bu senenin teması olan ‘Don’t Stand By’ın, öğrenciler için ne ifade ettiği üzerine düşünüldü ve seyirci kalmamak için neler yapılması gerektiği tartışıldı. Yom Aşoa Anma kapsamında okulun girişinde düzenlenen Anne Frank sergisi de öğrenciler tarafından gezilerek, konu daha içselleştirildi. Lise öğrencileri ayrıca geçtiğimiz senelerin temalarından seçilmiş sekiz mühürden ‘Keep the Memory Alive, Remember, Do Not Forget, Don’t Stand By, Share and Care, Respect Life, Be Hopeful, Never Again, Better and Safer Future’dan onlara en uyanını bir kelebeğin üstüne basıp bunu ‘Don't Stand By’ posterinin etrafına yapıştırdı.

Girişte katılımcılara dağıtılmak üzere masada duran ve üzerinde Magen David olan kipalar ve ‘Don’t Stand By’ rozetleri de okul öğrencileri tarafından yapıldı.

Panonun sağ tarafında bir haritada, toplama ve imha kamplarının yerleri ve hangi bölgede kaç kişinin hayatlarını kaybettiğinin bilgisi vardı. Kamp haritası, geçtiğimiz senelerde okuldan bir grup öğrencinin başka okullardaki öğrencileri bilgilendirmek için yaptıkları Holokost çalışmasının bir parçaydı.

Haritanın sağında ise özel bir muhafazanın içinde ve yerlere saçılmış ayakkabılar, 10 gün boyunca okulda çocukların 6 milyonun ne demek olduğunu idrak edebilmeleri için ve 6 milyonun anısına getirdikleri eski ayakkabılardan oluşuyordu.

Hahambaşı Rav İsak Haleva, Cemaat Başkanı İshak İbrahimzadeh, İsrail Başkonsolosu Shai Cohen‘in yanı sıra diğer semavi din temsilcileri ve cemaat mensuplarının hazır bulunduğu Anma Töreni, Minha ve Arvit duaları ile başladı. Şoa’da hayatlarını kaybedenlerin anılarına çeşitli dualar ve El Male Rahamim, Rav'lar tarafından okundu. II. Dünya Savaşı'nda Naziler tarafından insanlık dışı şekilde hayatlarını kaybeden 6 milyon Yahudi’nin anısına 6 mum yakıldı. Okul öğrencilerinin, Şoa üzerine düşünerek, nedenlerini anlamaya çalışarak, günümüzdeki olayları yorumlayarak edindikleri bilinci ve kendilerinin yapmaları gerekenleri, kendi kelimeleri ile ve hissederek paylaşmaları bu yaşananların unutulmayacağına dair umut verdi.  Öğrenciler “Biz, sessiz kalmayacağımıza, haksızlıklar karşısında yılmamak için var gücümüzle çalışacağımıza, Holokost’un tekrar yaşanmaması için birlikte hareket edeceğimize, Soykırım’a seyirci kalmayacağımıza, Holokost’ta ölen milyonlarca insanı her zaman hatırlayacağımıza, gelecek nesillere Holokost’u anlatacağımıza söz veriyoruz” diyerek duygularını ifade ettiler.

YOM AŞOA DÖNEMİ

Yom Aşoa dönemi, dünyanın çeşitli ülkelerindeki Yahudi cemaatleri kuruluşları ve okullarında, Şoa eğitimine daha yoğun şekilde ağırlık verilir, törenler düzenlenir, dualar edilir ve Şoa kurtulanlarının yaşam hikâyeleri paylaşılır, Şoa filmleri gösterilir, bunlar hakkında konuşmalar ve tartışmalar düzenlenir. Özellikle gençlerin, Şoa’nın ve arkasındaki çarpık düşünce şeklinin günümüzdeki etkileri ve yansımaları hakkında düşünmeleri konusunda yol gösterilir. ‘March of the Living-Yaşam Yürüyüşü’ programında da Şoa’da hayatlarını kaybedenleri anmak için, her yıl farklı ülkelerden binlerce Yahudi ve Yahudi olmayan öğrenci bir araya getirilip Auschwitz’den Birkenau’daki ölüm tarlalarına doğru uzanan, her adımda bu yolda ölüme yürüyen masum Yahudilerin hatırlanıp anılarının yaşatıldığı yoğun anlamlı bir yürüyüş düzenlenir. Bu yürüyüş, müze ve kamp, SS subaylarının evlerinin görüntüsü, seyredilen Şoa filmleriyle birleşir, bu görüntüler ve gerçekler, katılanların hayatlarını değiştirir, olayın vahşi ve insanlık dışı boyutu, içlerine, ruhlarına kazınır ve Şoa’nın çok eskilerde yaşanmış uzaklardan bir hikâye değil, gerçekten bu zamanda yanı başımızda uygarlığın merkezinde yaşanmış, bir insanlık utancı olduğu, bunun mümkün olabildiği gerçeği, onların akıllarını ve kalplerini derinden sarsar.

İSRAİL’DE ANMA

Yahudi takviminde günler, geceden başladığı için anma töreni de 27 Nisan’ın bir gece öncesinden başlar. İsrail’de bayraklar yarıya indirilir, restoran, kafe ve her türlü eğlence yerleri bir günlüğüne kapatılır. Anma Günü boyunca radyo ve televizyon kanallarının çoğunda Holokost hakkında filmler, belgeseller, yaşam hikâyeleri, Holokost kurtulanlarıyla söyleşiler yer alır.

Televizyonlarda yayınlanan anma töreni, 26 Nisan akşamından başlayarak, Yeruşalayim’deki Holokost Tarihi Müzesi Yad Vaşem’de, İsrail Başbakanı ve Devlet Başkanı’nın, devlet büyüklerinin, Holokost kurtulanları, onların çocukları ve aileleri ve halkın katılımıyla gerçekleşir. Yad Vaşem, 2002 yılından beri Yom Aşoa’yı her yıl, farklı bir tema ile anıyor. Bu temaların arasında 2016’dan başlayıp geriye giderek, ‘Bize Her Şeyi Yasaklamışlardı, Yine de Uygulamaları Yerine Getirdik’, ‘Özgürlüğün ve Hayata Dönüşün Acısı- II. Dünya Savaşı’nın Bitişinin 70. Yılı’, ‘Uçurumun Kenarında Yahudiler-1944- Yok Oluş ve Özgürlüğün Arasında’, ‘Karşı Koyma ve İsyan’, ‘Kardeşimin Koruyucusu- Dayanışma, ‘ Bölük Pörçük Hatıralar’ vb gibi. Yad Vaşem’deki törende II. Dünya Savaşı sırasında katledilen 6 milyon Yahudi’nin anısına altı mum yakılır. Bu altı mum, her yılın temasında ele alınan konuyu kendi yaşamlarında deneyimlemiş olan 6 Şoa kurtulanı tarafından yakılır. Bu kişilerin her birinin kişisel hikâyelerini anlattığı videolar gösterilir. (2002 yılından itibaren ele alınan farklı temalar, mumları yakan Şoa kurtulanları ve hikâyeleri: www.yadvashem.org ). 27 Nisan sabahı da tüm İsrail’de iki dakika boyunca çalan sirenlerle tüm araçlar ve yolda yürüyenler durur ve saygı duruşunda bulunulur. İsrail Meclisi Knesset’te ve çeşitli yerlerde, ‘Her İnsanın, Ona Kendi Annesi Ve Babası Tarafından Bahşedilmiş Bir İsmi Vardır- Unto Every Person There is a Name Bestowed on Him by His Father & Mother’ projesi kapsamında, Şoa kurbanlarının tümünün isimlerinin okunduğu törenler yapılır, okullarda anma merasimleri düzenlenir. (http://www.yadvashem.org/yv/en/remembrance/2016/every_person.asp)

OBAMA: “YAHUDİLERLE BİRLİK VE DAYANIŞMA İÇİNDEYİZ”

ABD Başkanı Obama, Yom Aşoa Anma Günü mesajında bugün ve her gün, kendi ülkelerinde ve dışında, Yahudi cemaati ile birlik ve dayanışma içinde olduklarını belirtti. Obama, nesiller boyu Avrupa’da yaşadıktan sonra, artık kendilerini güvende hissetmeyerek yaşadıkları ülkeleri terk edenlerin, Yahudi kimlikleri yüzünden saldırıya uğrayan kuruluşların, üniversite kampüslerinde svastikalarla karşı karşıya gelen öğrencilerin tedirginliklerini ve endişelerini paylaştıklarını vurguladı. Ve iyi niyetli insanları, fanatizmin her türüne karşı uyanık ve tetikte olmaları, böyle bir durum görüldüğünde seslerini çıkarıp harekete geçmeleri konusunda çağrıda bulundu.

R.JONATHAN SACKS, YOM AŞOA İÇİN DUYGULARINI DUA İLE İFADE ETTİ

“Bugün, Yom Aşoa'da, insanın insana karşı işlediği en büyük suçun mağdurlarını anıyoruz - gençler, yaşlılar, masumlar, bir buçuk milyon çocuk; açlıktan, vurularak, verilen ölümcül iğnelerle, gaz verilerek öldürüldü, yakılıp küle döndü , çünkü farklı olmaları bir suç olarak kabul edildi.

Nefret insan kalbinin ele geçirip onu taşa dönüştürdüğünde neler olduğunu hatırlıyoruz; kurbanlar ağlayarak yardım istediklerinde ve onları kimse dinlemediğinde neler olduğunu, insanlık, kendi görüntüsünde olmayanların da Tanrı'nın suretinde yaratılmış olduğunu gerçeğini göz ardı ettiğinde neler olduğunu.

Yaşananlara tanıklık eden Şoa Kurtulanlarına saygılarımızı sunuyor ve Şoa kurbanlarının hayatları çalınmış olsa bile, ölümleri onlardan çalınmasın diye onları hürmetle anıyoruz.

Çoğu zaman kendi hayatları pahasına başka hayatları kurtaran ve en karanlık gecede bile bir umut mumu yakabilmemizin mümkün olduğunu gösteren Uluslararası Dürüstleri hatırlıyor ve onlara şükranlarımızı sunuyoruz.

Bugün, Yom Aşoa'da, Sana sesleniyoruz Tanrı'mız bize her nesilde şunları söyleyen Sesini duymamıza yardımcı olman için:

Öldürme!

Akranının yaşamı tehlikedeyse, seyirci gibi durma!

Yabancıya zulmetme!

Geçmişi değiştirebilmemizin mümkün olmadığını biliyoruz, ama geleceği değiştirebiliriz.

Ölmüş olanları hayata döndürebilmemizin mümkün olmadığını biliyoruz, ama onların hatıralarını yaşatabilir ve bu şekilde onların ölümlerinin boşa gitmemesini sağlayabiliriz.

Ve bu Yom Aşoa'da, bu temel görevimizi yapacağımıza söz veriyoruz: Yizkor; Hatırla!

Kurbanların ruhları sonsuz yaşamın bağı ile bağlı olsun. Amen.”