Kurtuluşumuzun simgesi ‘Pesah’

Kurtuluşumuzun simgesi ‘Pesah’

Nazlı DOENYAS Kavram
20 Nisan 2016 Çarşamba

Konuşmanın Gücü: PESAH


Hag ha Aviv-Bahar Bayramı, Hag ha Matzot-Matsa Bayramı ve Zeman Herutenu-Özgürlük Zamanı diye farklı isimlerle de anılan Pesah’ta, sürekli karşımıza çıkan anlatmak ve konuşmak kavramları dikkat çeker. Pesah’ın gerçekleştiği ve Tora’da ayların başı olarak belirtilen Nisan ayının simgelediği duyumuz, ‘konuşma’ duyusudur. Tora konuşmanın önemini:

“Çocuğuna anlatacaksın”, Pesah Agadası da, “Mısır’dan çıkışı en çok anlatan, en makbul kişidir” diyerek vurgular.

 Pesah kelimesi, peh- ağız, sach- konuşmak olarak bölünebilir. Buradan alınacak mesajların ilki, ağzımızdan çıkan sözlerin ne kadar güçlü olduğu ve bunun için kullandığımız kelimelere fazlasıyla dikkat etmemiz gerektiğidir. Bir kişinin başkaları önünde utandırılmasının, onu öldürmekle eşdeğer sayıldığı Yahudilikte, laşon ara yapan (kötü dille konuşan kişi), bu günahından arınana kadar, aleni şekilde toplumdan dışlanır. Bu utanç verici dışlanmanın sebebi, laşon aranın insanlar arasında güveni yok etmesi, şüpheciliği artırması ve kontrol altına alınmazsa bir ailenin, cemaatin ve nihayetinde bir milletin dağılımına ve yıkımına kadar götürebilecek potansiyeli olmasıdır. Tanrı’nın dudaklar ve dişler gibi iki güçlü kapıyla korumaya aldığı ağzımızdan çıkanlara, her yerde, özellikle de evlerimizde, çocuklarımızın yanında son derece dikkat etmeliyiz.

Pesah’ın konuşma ile ilgili ikinci mesajı; Agada’da bahsedilen dört çocuk ile gelir. Çocuklar, Pesah masasının en önemli kahramanlarıdır. Bir kültürün, bir milletin devamı ancak çocuklar sayesinde gerçekleşebilir.  Çocuklara ulaşabilmek için yapmamız gereken, onların bizim konuştuğumuzu anlamalarını beklemek değil, her çocuğa, onların kendi ihtiyaçları doğrultusunda, her birinin kavrayabileceği şekilde konuşmaktır. Bu yüzden Seder adımları, katılımcıların anlayacağı bir lisanda yerine getirilir. Hem Agada’da sözü geçen çocukların, hem de temsil ettikleri her yaştan çocukların, düşünce ve davranışları bize uymasa da, birlikte aynı masayı, aynı tarihi, aynı bugünü ve aynı geleceği paylaşırız. Aynı masada oturarak, masada olmayan beşinci çocukları da aile masasına katarak, farklılıkları kabulü, farklılıklar üzerine konuşmayı ve bunun getirdiği zenginliği deneyimlemeyi yaşarız.

Konuşma ile ilgili başka bir mesaj da özgürlük ile konuşma arasındaki ilişkidir. Hasidik bilgeler, Pesah özgürlüğü ile konuşma özgürlüğünü eşit tutarlar. Buna göre, Mısır esareti, konuşmanın sürgünde olma halidir. Esaret; sessizlik durumu, kurtuluş ise özgür düşünce ve özgür ruhun yansımasıdır. Mısır, kelime anlamı ile darlık, kısıtlılık anlamına gelir, Kabala da Mısır’ı boğaza benzetir, yani kalp ile beyin arasındaki dar, kısıtlı geçiş. Kurtuluş ise, sürekli anlatmayı gerektirir, bu yüzden Pesah’ta yapılması gereken, Mısır’dan çıkışı sadece hatırlamak değil, tekrar tekrar anlatmaktır. Anlatmak da ses, söylem, söz, kelimeler gerektirir;  konuşmadaki bu her unsurun kendi kutsiyeti vardır. Arizal, özgürlüğün başlangıcının, İsrailoğulları’nın göklere ulaşan ağlama sesleri olduğunu hatırlatır.

Roş Aşana ve Yom Kipur, sinagoglarda ibadet üzerine yoğunlaşır;  Sukot ‘ta evlerimizden çıkar, Şavuot’ta da toplum olarak Tora’nın verilişini kutlarız. Pesah’ın odak merkezi ise, evdir. Yahudi milletinin temelinin atıldığı Pesah’la ilgili olarak Tora’da defalarca evden bahsedilir.” …her ev halkı için bir kuzu”; “Eğer ev halkı bir kuzu için sayıca az kalırsa...”; “..korbanı  yiyecekleri evler…”; “..içlerinde bulunduğunuz evlerin üzerinde işaret…”; “...mayayı evlerinizden tamamen kaldırmış olmalısınız.” (Şemot 12: 4-5,7,13,15)

Bir milletin özü, evin özeli içinde şekillenir. Karı ve kocanın, anne baba ile çocukların birbirleriyle nasıl konuştukları, evlerin temelinin ve bunun ilerisinde cemaatinin ve milletinin ne kadar sağlam olacağını belirler. Bu yüzden Tanrı’nın insanlara bahşetmiş olduğu ve ne kadar tehlikeli olabileceğini idrak edebilmemiz için sabah berahaları arasına konulmayan bu benzersiz hediye, yaratma gücü olan konuşmayı, öncelikle evlerimizden başlayarak çok ama çok dikkatle kullanmayı hatırlayalım ve hatırlatalım.