Çocukta inat

Çocukta inatlaşma hangi yaştan itibaren başlar?

Çocuk-Aile
30 Mart 2016 Çarşamba

Uzman Psikolog Karin NATAN

Çocuklarda inatlaşma 1,5- 2 yaşından itibaren kendini göstermeye başlar. Bu dönem ‘terrible two’ yani iki yaş sendromu olarak adlandırdığımız bir dönemdir. 3-3,5 yaşına kadar inatlaşma azalma göstererek devam eder.

 1,5-2 yaşlarında çocuğun beden hakimiyeti ve el becerileri gelişim aşamasındadır. Kendi kendine giyinebilir, yemek yiyebilir, atlar, zıplar, yürür, resim çizer, düğmelerini ilikler. Bunların hepsini denemek ve geliştirmek ister. Bağımsızlaşma ve kendini var etme çabasında olan çocuk, isteklerini çevresindeki herkese kabul ettirmeye çabalar

Ailesinin müdahele etmesini istemez.  Karar verip, seçim yapmaya çalışır. Engellendiğinde ise öfkeli ve inatçı tavırlar sergiler.

Bu dönemde ki çocuk istediğini yaptırmak veya aldırmak için tutturur, tepinir, hatta ağlama ve öfke krizleri geçirebilir. Örneğin; markette annesinin istediği şekeri almadığı için ağlama krizine giren, anne-babasına vuran çocuklar görebiliriz. Bu dönemde çocuklar kendilerini kontrol etmekte zorlanırlar.

Çocuk 4 yaşına geldiğinde,  inatlaşmada tekrar bir artış görülebilir. Söz dinlememeye, bildiğini yapmaya devam etmek ister. 5 yaşında bu durum azalır. Daha uyumlu ve uzlaşmacı olur.

6 yaş döneminde ilkokulun başlamasıyla çocuk çevre ve düzen değişikliği yaşar. Akademik becerileri gelişim gösterir. Bu değişiklikleri yaşayan çocukta kaygılar artar. Her şeye itiraz etmeye, ailesine karşı olumsuz ve inatçı tavırlar göstermeye başlar.

Ergenliğe geçiş ve ergenlik döneminde cinsiyet hormonları salgılanmaya başladığından, vücudundaki hızlı değişime ayak uydurmakta zorlanır. Küçük şeyleri problem yapıp, çabuk kızar, eleştiriye ve ailenin önerilerine sert tepkiler verip, inatlaşır.

Çocuklar neden inatlaşır?

  Anne ve babanın engelleyici ve aşırı koruyucu davranışları(‘aman dikkat kırarsın, aman dikkat dökersin gibi söylemleri’), devamlı uyarmaları, çocuğa veya ergene seçim hakkı tanımaması, her konuyu onun yerine çözmesi ve karar vermesi,

 Kardeşler arası yaşanan kıskançlıklar,

 Anne-babanın ilgisiz ve duyarsız tavırları,

 Çocuğa karşı tahammülsüz ve sabırsız davranılması,

  Ailenin aşırı kural koyması ve sıkı disiplin uygulaması. Anne-babanın hiçbir konuya izin vermemesi, her şeye hayır demesi.

  Aile içinde yaşanan sözel veya fiziksel şiddet, huzursuzluk ve gerginlik durumları.

 Yemek konusunda ebeveynin ısrarcı tutumu, örneğin; annenin yemek yedirmek için çocuğun peşinden koşup, yemeğini yersen seni parka götüreceğim demesi, yani rüşvet teklif etmesi, çocuğun bu durumu kullanmasına yol açar.

  Annelerin temizlik ve tuvalet eğitiminde ki ısrarı, çocuğun bu hassasiyeti fark edip bunu inatlaşma aracı olarak kullanmasına neden olabilir. Tuvaletini tutup, yemek yemeği reddedebilir. Ailesine karşı olan olumsuz duygularını ve tepkisinide bazen bu yolla da dile getirebilir. Pasif-agresif çocuklarda bu davranışa daha sık rastlanabilir.

  Ailenin okul başarısı konusunda çocuğa uyguladığı baskı, eleştirel tutum, durumu sakin karşılayamaması, agresyon yansıtması inatlaşmayı arttırır.

 İnatla baş etme yöntemleri nelerdir?

  Çocuklara karşı aileler daha fazla anlayış göstermelidir.  Çocuğumuzun bu dönemlerdeki inadı karşısında sakin ve soğukkanlı davranmamız gerekir.

  Çocuklar, sizin istediğiniz davranışları sergilemediği zaman onlara öfkeli davranmamalıyız. İnatlaşma yaşandığında anne-babalar tutumlarını esnetmelidir. Bu davranışınız çatışmaların azalmasına yardımcı olur.

  Tutarlı davranmalıyız.

  Sözünüzü dinlemediği veya kurala uymadığı zaman, bağırmadan, net ve kararlı bir tavırla kuralı çocuğa hatırlatmalıyız. Yaptığı davranıştan hoşlanmadığınızı belirtin. Örneğin sakince ‘duvarları boyamandan hoşlanmıyorum, sana çok kızdım’ deyip ilgi göstermeye bir süre ara verebilirsiniz.

 Karar vermesine ve çözüm üretmesine izin verin.

 Seçenek sunun. Örneğin; ‘dersine 10 dakika sonra mı 20 dakika sonra mı başlamak istersin’ diye sorun. Bu yolla çocuk kontrolün kendisinde olduğunu hisseder ve rahatlar.

 Çocuk öfke krizine girdiğinde ona bağırmak yerine, duygusunu anladığınızı ifade edin ve ağlamasına izin verin.

 Ağlamasını ve tutturmasını önlemek için isteğini yaparsanız inatlaşma davranışı pekişir. Bu yolla çocuk isteklerini almanın yolunu keşfeder.

 Kriz anında ağlamasını ve inatlaşmasını engellemek için tehdit ve rüşvet yoluna başvurmamakta fayda vardır. Bağırmazsan sana oyuncak alırım, ağlarsan parka gitmeyiz gibi ifadeler kullandığınızda ceza almamak için, korktuğundan veya istediğini elde edebilmek için çocuk kurala uyar ama kuralı öğrenmez. Her defasında da aynı davranışı tekrarlar.

 Çocukla iletişim kurarken, olumsuz sıfatlar kullanmamaya özen göstermeliyiz. Mümkün olduğunca, çocuğun olumlu davranışlarını sözel olarak pekiştirmeye çalışmalıyız. Örneğin,  dersini tam zamanında bitirdin veya yemeğini kendi kendine yemeği başardın tebrik ederim gibi.

  Davranışlarınızdaki rahatlık ve huzur, çocuğa da yansıyacaktır. İnat dönemlerini atlatmanıza yardımcı olacaktır. 

 

Çocukta inat ile ilgili ne zaman uzmana başvurulmalıdır?

Çocuğun inatlaşması ve öfke krizlerinin şiddeti azalmıyorsa, kendine ve etrafına fiziksel olarak zarar veriyorsa, korku ve endişe yaşıyorsa, inadında ki artış devam ediyorsa bir uzmandan destek almak faydalı olacaktır. Anne-babalar çocuğun inadıyla baş edemiyor, tutarlı olmakta zorlanıyor, çocuğa öfkesini yansıtıyor, öfke ve inat krizlerini durdurmakta zorlanıyor ise davranışlarını ve tutumlarını gözden geçirip, kendilerini sorgulamalıdırlar.