DÖRT ÖZEL ŞABAT: Dört özel Pereşa - ŞABAT PARA-2 Nisan Cumartesi

Pesah Bayramına hazırlık yolunda Dört Özel Şabat –Dört Özel Peraşa’nın üçüncüsü ‘Şabat Para’dır. Şabat Ahodeş’ten önceki Şabat olan bu özel Şabat’ta, Tora’nın ‘Taase-Yap’ şeklindeki mitsvalarından olan, Para Aduma-Kızıl İnek ile arınma mitsvası anlatılır ve bu şekilde Pesah ile ilgili hazırlıklar başlamış olur.

Nazlı DOENYAS Kavram
30 Mart 2016 Çarşamba

Para Aduma-Kızıl İnek

Para Aduma, Tora’da adı geçen, özel bir inek çeşididir. Bu inek kızıl renklidir ve Para Aduma ritüelinde kullanılabilmek için, aynı zamanda kusursuz, üç yaşından büyük, genç, doğum yapmamış, üzerine boyundurluk geçirilmemiş ve herhangi bir işte çalıştırılmamış olmalıdır. Ayrıca Bet Din tarafından, Tapınağın fonları ile Para Aduma ritüelini gerçekleştirmek için gerekli külleri hazırlamak amacıyla satın alınmış olmalıdır.

Para Aduma- Pesah Bağlantısı

Bet Amikdaş zamanında, Pesah’ta Tapınağa kurban getirebilmek, Pesah korbanından yiyebilmek için, kişinin ritüel olarak arınmış olması gerekmekteydi. Günümüzde Tapınakla ilgili ritüelleri fiziksel olarak yerine getirme şansı bulunmamakta. Ancak bu ritüellerin kurallarını Tora’da okuyup, bu mitsvayı pratikte olmasa da, spiritüel olarak yerine getirebilmek için, Pesah hazırlıkları arifesinde Para bölümü okunur.

Tuma ve Para Aduma ritüeli

Yahudilikte hayat kutsallık, ölüm ise bir kirlilik-tuma halidir.

“Gökleri ve yeryüzünü bugün size karşı şahit gösteriyorum: Yaşamı ve ölümü koydum önüne-berahayı ve laneti. Ve (sen,)yaşayabilmen için-hem sen hem de soyun-yaşamı seç!”(Devarim 30:19)

Ölümden kaynaklanan ‘tuma’dan kurtulmak için farklı ritüeller olarak; kadınların her ay adet dönemi ve bitişindeki nida- eşlerin cinsel olarak ayrı durma hali ve sonrasında mikve-ritüel havuzda arınmaları ile sabah uyanır uyanmaz uyku/ölüm ‘tuma’sını gidermek için, ellerin özel bir şekilde yıkaması-Netilat Yadayim sayılabilir.

Avi Avot Atuma- En üst düzeyde ritüel kirlilik ise, bir insan cesediyle temastan veya aynı odada bulunmaktan kaynaklanan tumadır. Herhangi bir şekilde tuma olan kişi, Bet Amikdaş’a girmeden önce, o tuma şeklinin gerektirdiği biçimde arınmalıdır. Ancak bundan sonra Tanrı’ya hizmet edebilir.

 İnsan cesediyle temastan veya aynı odada bulunmaktan kaynaklanan tuma, ancak kızıl bir ineğin küllerinin saf sularla karıştırılmasıyla gerçekleşecek bir ritüel sonucu giderilebilir. Para Aduma ritüeli olarak anılan bu ritüel, Tora’da belirtildiği şekilde, sedir dalı, zufa otu, kırmızı yün iplik eşliğinde yakılan kızıl bir ineğin küllerinin saf sularla karıştırılmasıyla gerçekleştirilir.

Bu sembollerin yakılması ile kızıl ineğin, ölüm ile kirlenmiş olan kişileri arındıracağı ve Tanrı’nın, yaşayan insanların Tanrı’sının onlara, kurban edilen hayvanınkine karşılık, yeni, temiz bir hayat bağışlayacağını simgeler.

 Para Aduma kurallarının  önemi ve mesajı

Para Aduma ile ilgili kurallar, Hahamlar tarafından ‘Hukat A-Tora-Tora’nın Hükmü’  kavramının en temel örneği olarak tanımlanır. Huka, Tora’daki mitsvalar içinde insan mantığıyla açıklanamayacak olan kurallardır.

Kendileri tamamen arınmış durumda olan kişiler, tame-ritüel olarak kirli olan kişiyi arındırdıktan sonra, kendileri tame duruma geçerler. Birini temizlerken, prosedürü yapanların kirlenmesi, Para Aduma kanununu anlaşılamayan ve açıklanamayan, sadece Tanrı’ya olan inançla yerine getirilen bir mitsva sınıfına koyar.

Huka tarzında, insanın anlayış kapasitesini aşan mitsvalar, Tanrı’ya olan kayıtsız şartsız inancı simgeler.  “Mantığını anlamasak bile sadece Tanrı istediği için yapacağız” mesajını verir.

Mitsvaların arkasındaki mantıksal nedenler

Rabbi Yohanan ben Zakay, Para Aduma ritüelini anlamaya çalışan öğrencilerine şöyle bir açıklama getirir: “Kişiyi ritüel olarak kirli-tame yapan, ölü beden değil, kişiyi arındıran da sular değildir. Doğrusu şu ki, Kutsal Olan, bunun böyle olduğunu bildirmiştir. Tora’nın hükmü budur.” Para Aduma kurallarının mantıkla açıklanamadığı doğrudur ama bu, Tanrı’nın bir hükmüdür. Mitsvaların İsrailoğulları’na verilmesinin nedeni, tüm insanlığın bu yolla gelişebilmesini, ilerleyebilmesini ve daha iyiye gitmesini sağlamaktır. Mitsvaların her zaman mantıklı gelecek bir açıklaması olmayabilir, her mitsvanın her bölümü bir sebebe bağlı olmayabilir. Mitsvaları açıklarken, bu mitsvaların arkasındaki mantıksal nedenlerden, bizlere sağladığı faydalardan bahsetmek, mitsvalar sanki bu mantıksal nedenler ve faydalar yüzünden yerine getiriliyormuş gibi yanlış anlaşılmalara sebep olabilir. Bu tarz açıklamalar, yaşanılan dönem ve kültürün görüşünü yansıtır ve dönem, kültür ve yer değiştikçe ortaya çıkabilecek farklı görüşler, önceden kurulan mantığın geçerliliğini tehlikeye sokar. Mitsvalar hiçbir zaman mantık çerçevesinde ve sağladıkları direkt faydalar ile açıklanmamalıdır, çünkü bu kavramlar geçici, buna karşılık mitsvalar ve ta’ame ha-mitsvot - mitsvaların arkasındaki Tanrısal nedenler - ebedidir.

 

 

Para Aduma ritüelini anlamak

Gelmiş geçmiş en bilge kişi-Haham mikol Aadam-olarak adlandırılan Kral Şlomo’nun, “Bilge olacağım dedim, ama bu beni aşıyordu” sözlerini, Midraş Raba,  şöyle açıklar: “Tora’nın bütün emirlerini kavradım. Ama Para Aduma ile ilgili bölümü dikkatle gözden geçirip, araştırmama ve sorgulamama rağmen, bunu bilgece anlayabileceğimi sansam da, bu beni aşıyordu.”

Rabbi Yosef Dov Soloveitchik ise Kral Şlomo’nun bu sözlerini farklı bir şekilde yorumlar: “Kral Şlomo, yaptığı derin incelemeler ve yoğun düşünme sonucu, bütün mitsvaların arkasındaki gerçek anlamı anlamayı başardığını zanneder. Ancak Para Aduma ritüeline geldiğinde ve bunun arkasındaki mantığı anlayamadığını gördüğünde, tüm mitsvaların arkasında, aynı Para Aduma’da olduğu gibi esrarengiz nedenler olduğunu ve aslında hiç bir mitsvanın arkasındaki sebebi veya özü tamamen anlayabilmenin mümkün olmadığını idrak eder.”

Adem ve Havva’nın günahı - Tora’nın kabulü- altın buzağı bağlantısı

Hazal, bu üç olay arasında bir bağlantı fark eder. Adem ile Havva’nın, Ets HaDa'at-Bilgelik - İyi ile Kötüyü ayırt etme ağacından yemelerinin sebep olduğu düşüş, Tora’nın kabulüyle düzelir. Maalesef bu tamamlanma, altın buzağı günahı ile gerisin geri gider. Adem ve Havva, Tanrı gibi olabilecekleri ihtimali ile baştan çıkarlar. Onların arzusu, kendi bilgi düzeylerini, onları Yaratan’ın bilgi düzeyiyle eşitleyebilecek bir kavrama yeteneğine kavuşmaktır. Bu ilk hatanın onarımı; Tora verilirken tek kalp olarak söylenen “naase ve nişma-yapacağız ve anlayacağız” taahhüdü ile gerçekleşir. “Yapacağız”ı, “anlayacağız”ın önüne koyan İsrailoğulları, bu şekilde mitsvaları, onların arkasındaki nedenleri anlamalarına gerek olmadan yerine getireceklerini ilan eder. Öncelikle mitsvaları ‘hukim’ kategorisine koyup uygulayacaklarını vadeden İsrailoğulları, ancak bundan sonra mitsvaları kendileri için daha anlamlı hale getirebilmek için daha derinlemesine araştıracaklardır. ‘Naase venişma’, İlahi Bilgelik ile insani bilgelik arasındaki ayırımın idrak edildiğinin bir beyanı olur. İlahi Bilgeliğin, temel itibarıyla insani bilgelikten farklı olduğunun tam anlamıyla kabulü, Adem ile Havva’nın günahını düzeltir. Adem ve Havva, Tanrı’nın bildiğini bilmeden yaşamayı reddetmelerine karşın, Bene İsrael, Tanrı’nın Bilgisinin mutlakıyetini ve insan bilgeliğinin en üst seviyesinde bile İlahi düzenin ancak soluk bir görüntüsünü kavrayabileceğini kabul eder.

 Fakat tüm bunlar, altın buzağı günahı ile değişir. Altın buzağı günahından önce Bene İsrael, yaşadığı paniği şöyle ifade eder:

“…şu Moşe- bizi Mısır’dan çıkaran kişi-ona ne olduğunu bilmiyoruz.” (Şemot 32:1)

 Tanrı’nın yanıtını beklemek yerine, Moşe’nin yokluğunun nedenini anlayamadıkları için, bu kavrama eksikliklerinin etkisiyle harekete geçerler. Moşe’nin kaderinin ne olduğunu bilmedikleri için, kendi inisiyatifleriyle Tanrı’nın talimatını beklemeden harekete geçebileceklerini varsayarlar. ‘Naase venişma’ - insan bilgisinin sınırlı olduğunu idrak ve kabul ettiklerini unuturlar. Böylece Adem ve Havva’nın günahını düzeltme süreci gerisin geri gider ve bir kez daha ilahi bilgi ile insan anlayışının eşitliği yanılsamasına düşülür. Tekrarlanan bu sorunu gidermenin tek yolu, Bene İsrael’e, ancak insan bilgisinin ve anlayışının sınırlarını idrak ederek yerine getirebilecekleri bir mitsva vermektir.

İnsan mantığını aşan Para aduma, insan aklının ilahi iradeye en üst düzeyde boyun eğmesini simgeler. Para aduma her şeyden önce bir hok –mantığını anlamadan yerine getirdiğimiz kanun-olmalıdır. Ancak bunun kabulünden sonra arkasındaki anlamlar araştırılmaya başlanılabilir.  Ve ancak tüm kalbiyle ‘naase’ ye kendini adamış olan, ‘nişma’yı kabul edebilir.

Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya konu hakkında fikir vermek amacıyla Gözlem Yayınları’nın; El Gid Para El Pratikante ,Vayikra, Bamidbar, Devarim, Mitzvot kitaplarından, www.ou.org; www.iyim.org.il; www.torahweb.org; www.chabad.org; www.torah.org; myjewishlearning.com; www.jewfaq.org; sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır.  Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için özel günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi rabilerine başvurması gerekir.

*Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.