İftira ve İnkârla Mücadele Birliği (ADL) geçmiş dönemlerde kendilerine bağış yapan ve bu dönemde ırkçı söylemleri ile tepki toplayan ABD Başkan Adayı Trump’la ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“İftira ve İnkârla Mücadele Birliği (ADL) bir asırdan daha uzun bir süre önce Yahudilerin yaygın bir şekilde ayrımcılık ve fiziki tehditlerle karşı karşıya kaldığı bir dönemde kuruldu. Birlik, çalışmalarını hem Yahudilerin iftiralara ve karalamalara maruz kalmasını önlemeye hem de ‘herkes için eşit adalet’ anlayışı için mücadele etmeye adadı. İşte bu yüzden, bizden önce gelenler Selma'da Martin Luther King, Jr. ile yürüdü; nefret suçlarıyla ilgili ilk yasaların çıkarılmasında ön saflarda mücadele etti; avukatlarımız da Müslümanların, Sihler'in ve diğer dinlere mensup azınlıkların haklarını korumak için davalar açtı.
Şunu hatırlamakta fayda var: daha henüz kampanya dönemi başlamadan çok önce, Trump yaptığı birçok işle tanınıyordu. İş hayatı ve eğlence dünyasındaki çalışmalarının yanı sıra hayırseverliği de biliniyordu. Bazı insanlar Trump'ın geçtiğimiz senelerde birçok yardım derneğinin yanı sıra ADL'e de cömert bağışlarda bulunduğunu öğrendiğinde şaşırabilir.
Geçtiğimiz on sene içinde Trump, birliğimize toplam 56 bin dolar bağışta bulundu. 1990'ların sonlarında, Güney Florida'daki dinlence merkezlerinde baş gösteren ayrımcı uygulamaları sert bir dille eleştiren konuşmaları için birliğimiz Trump'tan övgüyle söz etti. Kendisinden ADL'nin bir bağış yemeğine konuk olarak katılması istendi ve Trump yemekteki konuşmasında önceki yöneticilerden birinin yazdığı kitaptan alıntılar yaptı. Geçtiğimiz yıllar içinde Trump'ın diğer Yahudi kuruluşlarına da katkılarda bulunduğuna eminim. Katkılarının içten olduğuna dair şüphem yok. Ancak, Trump'ın son zamanlardaki değişimini göz önüne alarak, ADL yönetimi olarak yaptığı katkı ve bağışlara yaklaşımımızı değiştirmemiz gerektiğine karar verdik.
Trump'ın geçtiğimiz yıllar boyunca ADL'ye yaptığı bağışları siyasi kampanyasına hakim olan, insanları kalıplara sokan, günah keçisi yapan tarzla mücadele eden ön yargı karşıtı eğitim programlarına yönlendirmeye karar verdik. Başlangıç olarak Nefrete Yer Yok (No Place for Hate®) isimli ABD'nin tanınmış eğitim programına bağışları yönlendireceğiz. Bu sayede ABD'de 10 farklı bölgedeki çalışmalarını yoğunlaştırmalarına olanak sağlayacağız.
Ancak bunu yalnız yapmak istemiyoruz.
Diğer Yahudi kuruluş ve örgütlerini, diğer hayırseverleri ve sivil toplum örgütlerini Trump tarafından kendilerine yapılan bağışları nefretle mücadele etmek, toleransı teşvik etmek ve daha güçlü bir Amerikan toplumu yaratmak için çalışan yerlere yönlendirmeye çağırıyorum. Arzu ederlerse Nefrete Yer Yok programımızı da destekleyebilirler.”
