El Al’a cinsiyet ayrımcılığı davası

Holokost kurtulanı seksen bir yaşında avukat bir kadın, ABD’den İsrail’e giden El Al uçağında ultra-Ortodoks bir adamın talebi üzerine yerinden kaldırıldığını, bunun ayrımcılık olduğunu belirterek havayoluna dava açtı.

Dünya
2 Mart 2016 Çarşamba

Davacı Renee Rabinowitz adına İsrail Reform Hareketinin hukuk ve halkla ilişkiler kolu olan İsrail Dini Hareket Merkezinin üstlendiği davanın gelecek hafta Tel Aviv Mahkemesinde görülmeye başlanması bekleniyor. Rabinowitz’in bu davasının, ileride İsrail’deki halka açık alanlarda ve hatta gökyüzünde oluşabilecek cinsiyet ve dini meseleler konusundaki çatışmalarla ilgili davalarda örnek teşkil edeceği tahmin ediliyor.

Rabinowitz New York Times gazetesine verdiği bilgiye göre, geçtiğimiz aralık ayında Newark’tan Tel Aviv’e gerçekleşen El Al uçuşunda, ‘business class’ bölümünde koridorda otururken, elli yaşlarında olduğunu tahmin ettiği, Haredilerin geleneksel kıyafetlerini giymiş, iyi görünümlü bir adamın yanındaki pencere kenarı koltuğun sahibi olduğunu öğrendi. Adamın görevlilere bir kadının yanında oturmak istemediğini bildirmesinden sonra bir hostes Rabinowitz’e, daha iyi şartlara sahip olduğunu belirttiği ‘first class’ bölümünden bir koltuğa geçmesini önerdi. Rabinowitz ise hostese bu değişimin yanındaki adamın isteği üzerine mi yapıldığını sorup olumlu cevap aldıktan sonra yaşananları şöyle anlattı: “Yanımdaki yolcuya sorununun ne olduğunu sordum. O da bana bunun Tevrat’ta olduğunu söyledi. Ona benim de Tevrat hakkında bilgi sahibi olduğumu ve kutsal kitapta bir kadının yanında oturmakla ilgili bir şey yazmadığını söyledim. O da bana kendimizi zor durumlara sokmamamız gerektiğini ve oturmak veya pes etmek arasında bir seçim yapmam gerektiğini söyledi. On bir saatlik uzun bir uçuşta yanımdaki kişiyi rahatsız ettiğimi bilerek orada oturmak istemedim ve bu yüzden o koltuğu terk ettim.”

 “KENDİMİ KÜÇÜMSENMİŞ HİSSETTİM”

Uçuşun sonunda pilotla görüştüğünü ve pilotun Haredi yolcuların isteklerini yerine getirmenin El Al’ın politikasında olduğunu söylediği kadın, “Tüm başarılarıma rağmen ki bu yaşa gelebilmiş olmam bile bir başarıdır, kendimi küçümsenmiş hissettim. Bu benim için kişisel değil. Bu benim için entelektüel, ideolojik ve hukuki bir mücadele. Kendi kendime düşünüyorum, ben yaşlı, eğitimli, dünyayı gezmiş bir kadınım ve bir adam birdenbire benim onun yanında oturamayacağıma karar veriyor. Neden?” diye tepkisini gösterdi.

Eğitimcilik konusunda lisansüstü eğitimi de bulunan Rabinowitz, uçuşta diğer koltuğa geçmiş olmasına rağmen El Al’ın bu hareketini mahkemeye taşımaya kararlı olduğunu belirtti.

İsrail Dini Hareket Merkezi yöneticisi Anat Hoffman, “El Al’ın bir kadının yanına oturmak istemeyen Haredilere hoşgörüsünün uluslararası boyuta ulaştığını gösterebilmek için olaya dâhil olan bir uçuş görevlisine ihtiyacımız vardı,” diye konuştu. Haredilerin kadınların yanında oturmamak konusundaki taleplerine boyun eğmek zorunda kalan tek havayolunun El Al olmadığını da ekleyen Hoffman sözlerini, “Bu tip hikâyeleri iki yıldan fazladır takip ediyor ve topluyoruz. Genelde hepsinde diğer yolculardan gelen yerini terk etme konusundaki baskı hâkim. Fakat özellikle bu olayda, havayolunun politikası öne çıkıyor. Genelde olaylar tam uçak havalanmadan gerçekleşiyor dolayısı ile herkesin yerine oturması ve harekete geçilebilmesi için bir baskı oluyor” şeklinde sürdürdü.

EL AL: AYRIMCILIK SÖZ KONUSU DEĞİL 

Bir El Al sözcüsü tarafından yapılan yazılı açıklamada ise yolcular arası herhangi bir ayırımcılığın söz konusu olmadığı ve bunun kesinlikle yasak olduğu belirtilerek, “El Al hostesleri, şirketimizin geniş yolcu çeşitliliğine en uygun şekilde servis verme konusunda uzmanlaşmış kişilerdir. Uçuş süresince görevlilerimiz, yolculardan gelen farklı ve çeşitli talepleri en iyi şekilde karşılayarak yardımcı olmak için ellerinden geleni yapmakta, bu şekilde uçağın vaktinde kalkması ve tüm yolcuların planlanan zamanda hedeflerine ulaşmaları için çaba göstermektedirler” dendi.