MÜSLÜMAN ARAP: “Yahudi devletinde doğduğum için şükrediyorum”

Anett Haskia, İsrail’de yaşayan Müslüman, Arap bir siyasi aktivist ve anne. Geçimini sağlamak için yaptığı iş kuaförlük. Ama bunun dışında kalan zamanının çoğunda, ülkesindeki Müslüman Arapları İsrail konusunda bilinçlendirmeye ve İsrail karşıtı önyargı ve nefreti kırmaya çalışıyor.

Dünya
2 Mart 2016 Çarşamba

Uzay BULUT

 

İsrail’in Akko şehrinde doğan Haskia, geleneksel bir Arap ailesinde büyüdüğünü ama üç çocuğunu da İsrail Devletine, Yahudi halkına ve bütün insanlığa sevgi duyma ilkesiyle yetiştirdiğini vurguluyor.

‘Dikenler Arasında Bir Zambak Gibi / Like a Lily Amongst Thorns’ adlı kısa belgeselde hayatını ve siyasi mücadelesini anlatan Haskia, çocukluğundan beri zor bir hayat yaşadığını, babasının onu küçük yaşta okuldan aldığını, bu yüzden eğitimini sürdüremediğini ve 21 yaşında anne olduğunu dile getiriyor.1

İsrail’de bütün dinlerin evlilik, boşanma, evlat edinme ve bazı durumlarda da miras gibi kişisel meseleleri karara bağladıkları mahkemeler mevcut. Müslüman Araplar için de aynı konulara bakan şeriat mahkemeleri var. Haskia’nın boşanma davası bir şeriat mahkemesinde görülmüş.

“Akko’daki şeriat mahkemesi, boşanma sürecinde beni çok aşağıladı ve ailemden hiç kimse beni desteklemedi” diyen Haskia, boşandıktan sonra çocuklarına tek başına bakmak zorunda kaldığını, bu duruma siyasi aktivizmi de eklenince çokça ailevi, sosyal ve ekonomik sorunla karşılaştığını anlatıyor.

Arap toplumunu “Erkekleri kadınlara tercih eden, cinsiyetçi bir toplum” olarak tanımlayan Haskia, Arap kadınlara destek olmak istediğini vurguluyor.

Bu zorluklara rağmen, siyasi aktivizminden ve konuşmalarından etkilenen birçok Arap gencin ve özellikle Arap kadının kendisiyle ve kızıyla iletişime geçtiğini ve topluma nasıl katkı sunabileceklerine dair fikir edinmek istediklerini anlatıyor: “Bu beni çok heyecanlandırıyor. Onları temsil etmek, meclise girmek ve siyasette ilerlemek istiyorum. Suiistimal edilen ve tecavüze uğrayan Arap kadınlara yardım etmek istiyorum.”

İsrail’de Arap gençlerin askerlik yapması zorunlu değil. Yalnızca gönüllü olmaları durumunda askerlik yapıyorlar. Haskia, üç çocuğunun da gönüllü olarak orduya yazılıp askerlik yaptıklarını söylüyor. “Çocuklarım hiçbir zaman Arap kimliklerini saklamadılar. Gururla dile getirdiler” diyen Haskia sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Her Bağımsızlık Günü’nde televizyonu açıp çocuklarını kaybeden anneler için ağlıyorum. Üniformalı bir asker görüyorum. Benim için o, Dado ve Hussam’dan [kendi çocuklarımdan] farksız. Sonra kendi kendime şöyle diyorum: Bu savaş ne için? Sahip olduğunuz en kıymetli şeyi kaybetmek için mi? Toprak için mi? Ama onlar [Filistinliler] ölümü kutsarken, biz [İsrailliler] yaşamı kutsuyoruz. Aramızdaki fark da bu. Yahudiler ve Araplar arasındaki, İsrailliler ve Filistinliler arasındaki fark bu.”

İsrail’deki Arap nüfus, toplam nüfusun yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor. Haskia, İsrailli Arap gençlerin, İsrail’e daha iyi uyum sağlamalarını hedefleyen ‘Gerçek Ses /True Voice’ adlı bir örgüt kurdu ve başkanlığını yapıyor. Resmi internet sitesinde, yürüttüğü çalışmaların amacını “İsrailli Arapların gerçek sesini duyurmak” ve “İsrail toplumunun her alanında gerçek ve aktif birer partner olmak” olarak tarif ediyor.2

Haskia, Clarion Project kuruluşunun internet sitesine verdiği röportajda siyasi mücadelesini şöyle açıklıyor: “Ben İsrail’de doğdum ve burası benim vatanım. Genelde Arap dünyasında, özelde ise Suriye’de olanlara bakıyorum; Yahudi devletinde doğduğum için her gün Tanrı’ya şükrediyorum. Müslüman bir Arap olmam, İsrail’e karşı Arap ülkelerini destekleyeceğim ya da Hamas gibi vatanımı yok etmek isteyen katil örgütlere bağlı olacağım anlamına gelmiyor.”

Sosyal medyayı da aktif olarak kullanan Haskia, geçtiğimiz günlerde Facebook’taki bir etkinlik sayfasında yaşanan tartışmada, Filistinli kadınları çatışma içinde oldukları Yahudi ve Arap erkekler arasındaki farkı görememekle eleştirdi.

Mısır ve diğer Arap devletlerindeki tecavüz vakaları tartışılırken, bazı Filistinli kadınlar İsrail’den bahsedince Haskia’nın tepkisi şöyle oldu: “Filistinli kadınlar bu meseleye daha yakından bakmalı ve ‘düşman’ olarak gördükleri Yahudilerin aslında ne kadar insan olduklarını anlamalılar” diyen Haskia sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Biz burada Mısır ve diğer Arap devletlerindeki Arap kadınlarının uğradığı tecavüzlerden bahsediyoruz ama siz hâlâ bunu İsrail’e bağlamaya çalışıyorsunuz. Yahudi erkekler, Arap kız çocuklarına ve kadınlara tecavüz etmiyor! Size tecavüz edenler, Müslüman Arap erkekler. Yürüttüğünüz bu kampanyada Müslüman Arapları vurgulayın ve İsrail’i rahat bırakın.”

 

Haskia’nın hayatıyla ilgili kısa belgeseli şu linkten izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=aSQbr19I9vU

2 ‘Gerçek Ses’in internet sitesi: http://www.hakolhamiti.com/#!true-voice-home/c15rc