Demirtaş azınlık temsilcileriyle buluştu: “Tek değil, birlik olma zamanı”

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Çarşamba sabahı, Taksim Elit World Otel´de Türkiye´deki azınlık temsilcileriyle bir araya geldi.

Toplum
28 Ekim 2015 Çarşamba

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Çarşamba sabahı, Taksim Elit World Otel'de Türkiye'deki azınlık temsilcileriyle bir araya geldi.

 

Milletvekilleri Garo Paylan ve Mithat Sancar ile birlikte toplantıya katılan ve kalabalık bir grupla bir araya gelen Demirtaş, sözlerine İpek Medya Grubu ile ilgili gelişmelere değinerek başladı. “Güne iyi başlamadık. (…)Biz şaşırtan değil ama bir kez daha yaralayan, üzen bir olayla güne başladık” diyen Demirtaş, “Umut ediyorum bütün bu yaşananlardan toplum olarak dersler çıkarırız” yorumunu yaptı.

Türkiye’de bugüne kadar azınlıkların süs gibi algılandığını, aksesuar olarak ele alındığını belirten Demirtaş, egemenlerin aklına farklı inanç gruplarının asli unsur olduğunun gelmediği ve unutturulmaya çalışıldığını dile getirdi. Demirtaş, “Türkiye’de sadece 1923’den sonra ‘halk yaşamaya başladı’ gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor” dedi. 90 yıldır bu tekleşme anlayışı ile mücadele ettiklerini söyleyen Demirtaş, “Bu çözülmediği müddetçe demokratik toplum olamayacağız. Bu çoğulcu yapımız, acı geçmişiz bütün bunları yok sayarak, ülkedeki farklılıkları yanımızda tutarsak, kesinlikle Türkiye’de demokrasiyi inşa edemeyeceğiz. Bu mevzu önemlidir. Siyasetçiler ne konuşulursa konuşsun, bu sorunu çözmedikçe sorunları çözemeyiz” dedi.

Türkiye’deki farklı inanç gruplarından gelen temsilcilere yönelik, “size, sizi anlatacak değilim, bütün acıları yaşayarak gelmiş sizlersiniz ne yapacağımızı konuşmamız lazım. Başımıza getirenler yeterince konuşuldu halen daha başımıza gelmeye devam ediyor” diyen Demirtaş, “Çatışma, kaos dönemleri en çok da toplumda ‘az’ olanlarda kaygıyı arttırır. Tarihsel bellek hafıza sürekli onu hatırlatır. Az olarak tanımlanan bizler ortaya çıkan kaosun ilk mağdurları haline geliyoruz” dedi. Birçok insanın ülkeyi terk etme aşamasına geldiğini ve Hrant Dink’in deyimiyle ‘güvercin tedirginliği’ yaşadığını ifade eden Demirtaş, “Çocuklarımızın da aynı sorunları yaşamaması için bizlerin harekete geçmesi gerekiyor” diye konuştu.

Çözümün çoğulcu yapıyı kurmaktan geçtiğini belirten Demirtaş, birleşerek güçlenmenin önemini vurguladı. “Tek olmalıyız yoksa bölünürüz” duygusunun hep dayatıldığını dile getiren Demirtaş, şöyle devam etti: “Teklik yerine birlik diyoruz. Onları inkâr etmeden, ötekileştirmeden, nar gibi çok sayıda tanenin bir arada durabilmesi. Dolayısı ile gelecek Türkiye’sinin inşa edilmesinde bu ana kavram etrafında birleşmemiz gereken kavramdır diye düşünüyoruz.”

Geleceği inşa ederken yapılması gereken 3 temel şey olduğunu belirten Demirtaş, bu üç konuyu şu şekilde özetledi: 1- Tekçi bir anlayış yerine çoğulcu bir anlayışı savunan anayasa, 2-Buna uygun olarak çoğulcu bir devlet biçimi ve 3-Emekçinin, işçinin, çalışanın hakkını koruyan adaletli bir ekonomi sistemi.

Toplantının basına kapalı kısmında ise sözü, kahvaltıya katılan azınlık temsilcilerine bırakan Demirtaş, onların soru ve yorumlarını dinledi. AB’ye tam katılım sürecine dair tavrının sorulduğu bir soruya Demirtaş şu yanıtı verdi: “AB’nin fikir ve ilkelerini yüzde yüz savunuyoruz. Kopenhag Kriterlerini destekliyoruz. Ancak AB’ye üyelik siyasi bir karardır. AB’ye tam üyelik fikrini de savunuyoruz ancak müzakere sürecinin istismar edildiğini düşünüyoruz. Bu kararın iki taraf için de artılarının ve eksilerinin iyi değerlendirilmesi gerekiyor.”