Yahudi halkını binlerce yıldır bir arada tutan Şabat vasıtası ile dünya çapında tüm Yahudiler ile kalpler arası bağlantı kurmayı amaçlayan Şabat Projesi’nin üçüncü yılında projeye Türkiye’den İstanbul ve İzmir de katılıyor.
Proje, değerlerin giderek bulanıklaştığı bir dünyada, zamanlar ötesi olan Şabat’ın önemi ve iyileştirici, ruha şifa verici özelliklerinin kişisel olarak deneyimlenmesi üzerine yoğunlaşıyor.
Projenin mimarı olan Güney Afrika Hahambaşısı Rabbi Warren Goldtstein, Şabat’ı şöyle tanımlıyor: “Hafta arası hayatın getirdiği kaygılar ve stres, mali, duygusal ve sosyal ağır yükler taşırız. Aslında bu yükleri tek başımıza taşımayız. Tanrı, bizi, yüklerimizle birlikte taşır. Bunu en çok Şabat günü hissederiz. Şabat günü yükümüzü bırakır, dinleniriz. Streslerimizi, endişelerimizi, sıkıntılarımızı bir kenara bırakırız. Bizi altüst eden, zihnimizi meşgul eden, sağlığımızı tehdit eden baskıları, bizi ailelerimizden ve birbirimizin hayatlarından ayrı tutan stresleri, artık yere bırakabiliriz. Şabat’ta bütün bu negatiflikleri bırakıp, dinlenirken Şabat’ın bize sağladığı sakin ve barış dolu havanın, içimizi gelecek hafta için bize gereken enerjiyle doldurmasını ve bizi yenileyerek tekrar bağlantı kurmaya hazır hale getirmesini deneyimleriz.”
Dünyanın 465 şehrinde bir milyon Yahudi’nin katıldığı bu projeye katılmak için kayıt veya form gerekmiyor. Kiş,i içinden kendi ile Tanrı arasında, kendi ile ailesi, kendi ile kendi arasında özel bir buluşma gününe hazırlık yapıyor. Bunun için bir Şabat düzeni takip ediliyor.
Şabat Projesi hakkında bilgi ve destek, açıklamalı Şabat duaları için: [email protected]
