Papa Francis tüm Avrupa Katolik alemine çağrıda bulunarak her cemaat ve kilisenin en az bir sığınmacı aileyi koruma altına almasını istedi.
Eğer bu gerçekleşirse on binlerce sığınmacı ailenin refah içinde yaşayacağı bir yuvası olabilecek.
Papa’nın çağrısının yanı sıra özellikle Batı Avrupa’da gönüllülerin sığınmacılara yardımları devam ediyor.
Kimi sivil yardım kuruluşları gönüllüleri sokaklarda bekleyen sığınmacılara yiyecek-içecek dağıtırken, kimileri de denizde ve kara yolunda son derece tehlikeli bir yolculuk yaparak gelmiş bu kişilere tren bileti hediye ettiler.
Ancak 1990’da meydana gelen Yugoslavya İç Savaşı’ndan beri tarihinin en büyük mülteci krizini yaşayan Avrupa’da herkes Papa gibi düşünmüyor. Avrupa’nın doğusu batısı kadar konuksever değil.
Son olarak Katolik Avrupa’nın en büyük kalelerinden Macaristan’ın Başbakanı Viktor Orban, Avrupa’nın Hıristiyan yapısının tehlikede olduğunu, dolayısı ile başka bir kültürden gelen binlerce sığınmacıya karşı olduğunu belirtmişti.
Dünyanın yaşadığı birçok sorunda görüş bildirmeyi ve sorunluluk almayı görev edinen Papa Francis’in bu yoruma da cevabı bizzat Hıristiyanlığın Kutsal Kitabı İncil’den oldu.
Papa’nın mültecilere yardım edin çağrısında şu sözleri dikkat çekti: “Binlerce insanın ölümden kaçarken yaşadığı bu trajediye şahit olurken öylesine duramayız. İsa ve Hıristiyan öğretisindeki emir gayet açık ve nettir: ‘Zayıf ve terkedilmiş olana yardım edeceksin.’ Ona cesaret verici sözler ve sabır dilemen yetmez, elle tutulur bir yardım ve umut vereceksin.”
