Nazilerin kayıp ‘hazine treni’

Tarihçi ve Holokost Araştırmacısı Gideon Greif, Alman Nazilerin geçtiğimiz yüzyılın sadece en büyük katilleri olmadığını, aynı zamanda en büyük hırsızlık şebekesi olduğunu belirtti.

Dünya
31 Ağustos 2015 Pazartesi

İsrailli tarihçi, 70 yıl evvel  2. Dünya Savaşı’nın sonunda Almanların Doğu Avrupa’daki Yahudilerden yağmaladıkları tarihi eser, altın, kıymetli tablolar, para ve mücevherlerle doldurdukları ve  ‘hazine  treni’ olarak da bilinen trenin   gerçekten  var olduğunu açıkladı.  

Savaşın bitişinden bu yana varlığından bahsedilen ancak nerede olduğu ve kimler tarafından bulunduğu konusunda hakkında çok çelişkili haberler yazılan ‘kayıp tren’in mevcudiyeti Polonya hükümeti tarafından da geçtiğimiz günlerde teyit edildi.

Ancak Polonya yetkilileri de tarihçilerin milyonlarca dolar değer biçtiği trenin taşıdığı yüke ne olduğu konusunda kesin bir açıklama getiremedi.

Geçtiğimiz cuma günü basına bir açıklama yapan  Polonya  Kültür Bakanlığı Müsteşarı Piotr Zuchowski sadece araştırmacıların kendisine toprağın altını gösteren bir radar verisinde trenin görüntüsünü gösterdiğini söylemekle yetindi.  

Polonyalı Müsteşarın açıklamasından  iki ay evvel de iki bağımsız Holokost araştırmacısı trenin Polonya’da bulunmuş olmasının yüksek ihtimal olduğunu belirtmişlerdi. 

Araştırmacılara göre, savaş sırasında  Yahudilerden yağmalanan toplam milyar dolarlar ile açıklanan  kıymet ile karşılaştırıldığında kovada bir damla bile teşkil etmeyen bir hazineyi taşıyan  tren 1945  yılında Polonya’dan Berlin’e doğru yola çıkmış ancak Owl Dağları altındaki tünellerde kaybolmuştu.   

Naziler savaşta yenileceklerini anlayınca  Yahudilerden topladıkları savaş ganimetlerini beraberlerinde yurt dışına kaçırmak için bir çok girişimde bulunmuşlardı.  Söz konusu tren bu girişimler kapsamında düzenlenmiş demir yolu operasyonlarından sadece biri idi.   

Hollywood film endüstrisi de savaşın sonundan beri dilden dile efsane olarak dolaşan hikayeyi 2014 yılında The Monuments Men (Hazine Avcıları) adı altında beyaz perdeye aktarmıştı.  

Yönetmenliği ve başrol oyunculuğunu George Clooney’nin yaptığı filmde, ünlü yıldızlar, Matt Damon, Bill Murray ve Cate Blanchhett rol almıştı.