Amerika’da müzeler Holokost’ta Yahudilerden gasp edilen eserleri sahiplerine iade etme konusunda direniyor
Holokost sırasında Yahudilerden gasp edilen malvarlıklarını sahiplerine geri ulaştırmayı amaçlayan World Jewish Restitution Organization (WJRO), geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir raporda Amerikan müzelerinin, Nazilerin gasp ettiği sanat eserlerini iade etmemek için, davaların esasına uygun olarak çözülmesini engellemek adına kanuni taktikler kullandıklarını iddia etti.
WJRO başkanı Gideon Taylor, “Davacılara davalarının adilce dinlenebilme hakkının tanınması Amerikan müzelerinin sorumluluğudur. Bu hak Amerikan müzeleri tarafından gittikçe daha az tanınıyor” şeklinde konuştu.
Rapora göre, müzelerin uyguladığı bu teknik savunma yaklaşımı, davasının dinlenmesini isteyenler için caydırıcı da olabiliyor çünkü karşılarında pahalı ve sürüncemeli bir dava süreci onları bekliyor. Raporda, kurumların lehine sonuçlanmış beş müze davası yer alıyor. Bu davalar ‘zaman aşımı’ gibi kanunun teknik detaylarına dayanarak kazanılmış davalar. 2000 senesinde Oklahama Üniversitesinin Fred Jones Jr. Sanat Müzesine bağışlanan bir Camille Pisarro tablosuyla ilgili dava ise hala devam ediyor.
Oklahama Sanat Müzesi, müzeye tabloyu bağışlayan ailenin ‘tabloyu tartışmasızca ve iyi niyetle, yasal ve onaylı bir unvana sahip, saygın bir sanat simsarından aldığını’ iddia ederek “Tüm taraflar için adaletli olabilecek bir çözüm olmasını arzu ediyoruz” açıklamasını yaptı.
Rapor ayrıca diğer ülkelerin, iadesi talep edilen Nazi döneminden çalınmış eserlerin çözümüne farklı bir şekilde yaklaştıklarını gösteriyor; bu davaların, teknik gerekçelere göre değil de, esasına göre dinlenmesi için mahkeme ya da özel mahkemeler açıyorlar.
Taylor şöyle konuştu: “Her davacının haklı olduğunu ya da her davanın geçerli olduğunu söylemiyoruz. Diyoruz ki bırakın davacı bağımsız bir organ tarafından dinlensin... Eğer müzeler ellerindeki verilere güveniyorlarsa, o zaman neyin doğru ya da yanlış olduğuna mahkemenin karar vermesine izin verecek kadar da kendilerine güveniyor olmaları gerekir.”
Raporda yer alan başka bir öneri ise Amerikan Müzeler Birliği’nin (AAM) müzelerin yönetmeliğine uygun olarak davranmaları, ‘teknik esaslara dayanarak iddiaların önünü kesmekten kaçınmaları’ yönünde uyarıda bulunması. Müzeler buna uygun davranmazsa, AAM’nin akreditasyonlarını tekrar gözden geçirmesi gerektiği önerinin devamı olarak belirtiliyor. Rapor ayrıca Holokost zamanına ait iade davaları için ‘zaman aşımı’ kanununun uzatılmasını istedi.