Selin Kandiyoti: Edirne yolunda otobüsümüzün güzel enerjisi

Yola henüz gün ağrırken çıksak da mikrofonu uzattığım her yolcu büyük bir şevk ve istekle benimle sohbet ettiler. Doğma büyüme Edirneli Fortüne Hanım yerinde duramıyordu. Başlıyor hikayesine. Babası Bay Mitrani Tekel Bayi sahibiymiş.

Selin SEVİNDİREN Toplum
2 Nisan 2015 Perşembe

Yola henüz gün ağrırken çıksak da mikrofonu uzattığım her yolcu büyük bir şevk ve istekle benimle sohbet ettiler. Doğma büyüme Edirneli Fortüne Hanım yerinde duramıyordu. Başlıyor hikayesine. Babası Bay Mitrani Tekel Bayi sahibiymiş. Kütüğü Edirne’de olan bir İstanbullu dostlarının oğlu olan Yomtov Bensusan’ı askerlik yoklaması sırasında yardımcı olmak için evlerinde misafir etmişler. Gençliğinde çok güzel olduğunu tahmin etmenin zor olmadığı Fortüne Hanım ile şimdi yan koltuğunda oturan Yomtov Bey için kader ağlarını örmeye başlamış. Evlenmek için İstanbul’a gitmişler en nihayetinde, fakat kuzenlerinin, arkadaşlarının düğünlerine hep tanık olmuşlar Edirne Sinagogu’nda. Fortüne Hanım düğünlerde ve bayramlarda çocukken Teva’nın yanındaki sıralarda, Maftirim Korosu ile başı örtülü kız arkadaşları ve kipalı erkek arkadaşlarının yanında şarkı söylermiş. Sabah Tefilası’ndan hemen sonra ilk işi sinagog yakınındaki eski evini görmek olacağını söylüyor Fortüne Hanım içi içine sığmayarak. Tabi ki evlerini, iş yerlerini satmışlar İstanbul’a taşınınca. Ben “Benim dedem de Hayim Levi, babası terzi Salomon Levi” diye lafa girince çıkarıveriyor Fortüne Hanım ailemi, sarılasım geliyor ona. Hemen önünde Liza Handevi “sen  Edirnelilerden Zali (Bahat) Levi’nin  torunu musun?” deyince yüzüm iyice aydınlanıyor. İstanbul’a taşınınca aynı evde büyümüşler meğer ve anneannemin amcası Edirne’nin simge mesleklerinden biri olan çalı süpürgesi imalatçısıymış. İstanbul’dan kalkan 20 otobüsün her birinde buna benzer birçok diyaloğun geçtiğini tahmin etmek zor değil. Liza Hanım, sinagogun perişan halini görmüş biri olarak Türkiye’nin dört bir tarafındaki diğer sinagogları da ayakta tutmamız gerektiğini düşünüyor. İstanbullu Moris Açe Hahambaşılığın bu tarz organizasyonlarla ilgili gönderdiği e-postalar ve kısa mesajlar sayesinde bu gezilere elinden geldiğince katılım gösterdiğini söylüyor ve bunun devamını diliyor. Ceni Şoef, Linda Yeruşalmi, Moris Behar, Jak Acu, Avraam-Raşel Kaston otobüsümüzün diğer yolcuları gibi memnuniyetlerini, duydukları gururu, cemaate ve devlet yetkililerine olan şükranlarını dile getiriyorlar. Gazetemiz yazarı Alberto Modiano ise Edirneli kadim dostu Mordi Yahya’yı ve teröre kurban verdiğimiz kardeşi dişçi Yasef Yahya’yı yâd ediyor Meriç kıyısında etmiş oldukları sohbetlerini anarak.