Mandala

Geçenlerde katılmış olduğum kişisel gelişime dayalı bir workshopta bir baktım ki Mandala seansı varmış. İlk bakışta ilginç geldi, sonradan birden “yapamam, kesin çok sıkılırım, hatta hiçte becerikli değilim” diye düşünürken çalışmanın eğitmeni olan Rifka Bahar Cemal düşüncelerimi yakaladı. Ufak bir anlatımdan sonra elime kâğıt ve boyaları alınca, pek fazla söze gerek kalmadan parmaklarım gerekeni yapmaya başladı. Sanki daha önceden öğrendiğim bir konuymuş gibi çizimler ve renkler akmaya başladı. İlginç bir titreşim hissetmeye başladım içimde. Bir an için gözlerimin bile dolduğunu hissettim. Ben de tabiî ki bunu sizinle paylaşamadan edemedim. Rifka ile Mandala’nın ne olduğunu, tekniğini ve faydalarını konuştuk

Raquel AŞKANER HABİB Çocuk-Aile
2 Nisan 2015 Perşembe

Mandala ‘workshop’ına katılmamın akabindeki hafta küçük oğlum İlker’i kaptığım gibi Rifka Bahar Cemal ile buluştuk. Gene içgüdülerine güvenen Rifka, İlker’in nasıl bir kalem tipi ile çalışacağını hissetmiş ve ona uygun malzemeler ile gelmişti. İlker bu işi bilen biriymiş gibi kalemi eline aldı. Yaklaşık bir saat kadar geçen anne-oğul paylaşımımız çok keyifli ve renkli geçti. Ne mutlu bana, oğlum ile birlikte sinema ve yemek dışında ortak yapabileceğimiz bir aktiviteye kavuşmuş olduk! Hepinize tavsiye ederiz.

Mandala deyince benim aklıma meditatif bir çalışma yöntemi için yapılan, ilginç şekillerin boyanması geliyor. Acaba bu açıklamanın ne kadarı doğru?

Evet, aslında bu doğru bir anlatım. Ancak Mandala aynı zamanda çok etkili bir ayna çalışması, anlık bir ruhsal yansıma. O andaki ruhsal durumunuzun, duygularınızın, tamamen kağıda filtresiz yansıdığı bir çalışma.

Mandalayı nasıl çizeriz? Nereden başlarız?

İlk önce bir taslak ile başlıyoruz fakat çizmek istediğiniz bir anda elinizde araç gereciniz yoksa bu bir kural değildir. Aynı çocuklarla yaptığımız gibi tek bir noktadan başlayarak da Mandala çizebiliriz. Mandala aslında ‘Yaşam Çemberi’ni temsil ediyor. Ve inanışa göre ortasındaki nokta doğduğumuz yeri, anı temsil eder. Başlangıç noktamız her zaman dairenin merkezi… Her zaman bir başlangıç vardır ama sonu biz istediğimiz kadar uzayabilir. Tamamen kendi sonsuz olasılıklarımız gibi büyütebiliriz. Aynı sonsuzluğa açılan bir kapı gibi. Siz istemedikçe sonu gelmez. Mandala bizi, yaşamımızı temsil eder. Çizdikçe hayatımızın, ruh halimizin, bilinçaltımızın şeklini çizeriz. Genişlettikçe bir bütün olarak genişleriz, ifade şekline gireriz.

Çizdiğiniz Mandala’ya uzaktan baktığınızda size bir bütünlük hissi veriyor olmalı ve siz bitti dediğiniz anda o zaman olmuş demektir.

Mandala’nın faydaları nelerdir? Senin kendi hayatına yaptığı etkilerden birkaçını anlatman mümkün mü?

Mandala çizerken iyi veya kötü hiç bir düşünceye odaklanmayız, tamamen renklere ve çizgilere teslim ederiz kendimizi. Kendiliğinden olan bu durum beynimizin dikkat kapasitesini ve odaklanma yetisini arttırır. Ki bu da bu zamandaki çocuklar için epey gerekli bir ihtiyaç.

Çocuklarda özellikle hiper aktivite ve odaklanmaya ciddi anlamda pozitif katkısı vardır. Mandala aşırı hareketli çocuklarda beyni sakinleştirebilmeleri için çok iyi bir araç. Düşüncesel olarak zihni yavaşlatır ve hatta dinlendirir.

Mandala çizen çocukların iç dünyalarını görebilirsiniz. Sinirli çocuğu, konuşamayan çocuğu görebilirsiniz, seçtiği renkler ile onun iç dünyasını anlayabilirsiniz.

Çocukların dikkat süresi çok daha kısadır bu durumda bu kadar sabır ve dikkat isteyen bir işi çocuklar ile nasıl çalışıyorsun?

Çocuklar ve büyükler ile yaptığım çalışmalar arasında tabi ki fark var. Büyükler ile taslak oluştururken pergel ile çalışıyoruz ancak çocuklar ile taslaksız çalışıyoruz. Çocuklar çoğu zaman dışarıdan içeri doğru boyarlar, dışardan içeri görürler. Oysa biz yetişkinler içerden dışarı boyarız ve görürüz.

Çok enteresandır ki Mandala yaparken ilk baştaki anlatım sırasında beni kesinlikle dinlemeyen çocuklar süreç başladığında hiç bir destek almadan, hiç bir soru sormadan doğrudan sürece girebiliyor ve kendi başlarına muhteşem bir şekilde devam edebiliyorlar. Bu da onların birçok konuyu içsel olarak zaten bildiklerini gösteriyor.

Evde oyun oynamayı bırakan, sadece zamanlarını elektronikler ile geçirip, sürekli gün içinde bir hedefe doğru koşan çocuklar gerçekte dinlenme nedir bilmiyorlar. Ve gerçekte herkesin dinlenmeye ihtiyacı var.

Çocuklara anlatırken önce Mandala’nın bir dinlenme ve eğlence aracı olduğunu anlatıyorum. Tabi ki çocuklara meditasyonu yaptırmak, anlatmak çok zor olduğundan, onları belli bir süre odaklı olarak oturtmak da çok zor. Bu yüzden onlarla daha interaktif çalışmalar yapıyorum. Mandala’yı bir nevi meditasyon gibi görmeleri için bunun bir dinlenme aracı olduğunu anlatıyorum. Bu zamandaki çocukların ciddi anlamda dinlenmenin ne demek olduğunu bilmediklerini görüyorum.

Boya ve renkler çocukların hayatında her zaman bir şey ifade ediyor.Küçük yaşlardan itibaren renkli oyun hamurlarıyla bir şeyler yaratmaya başlıyorlar; daha sonra büyüdükçe boya kalemlerine geçiyorlar ve bu büyüme yolunda hep boyalar ve renkler var. Kendi yarattıklarını görmek onları çok mutlu ediyor. Ben de onlar ile çalışmaktan çok keyif alıyorum. Hatta herkesin içindeki çocuğu da uyandırdığını görüyorum çalışmalarda.

Kaç yaştan itibaren çocuklar Mandala çizebilirler?

Oğlum dört yaşındayken Mandala çizmeye başladı. Ben çocuklara hiç bir sınır koymayı sevmiyorum. Beni çoğu zaman şaşırtıyorlar. Ama yaklaşık 4-6 yaştan itibaren hazır Mandala’ları boyayabiliyorlar ve taslaksız çizebiliyorlar. 10 yaşından itibaren de cetvel kullanarak kendi Mandala’larını çizebiliyorlar. İtiraf etmeliyim ki beş yaşında, hiçbir örneğe bakmadan kendi Mandala’sını yapan çocuklarla çalıştım.

Bir Mandala’yı bitirmek için belli bir süre var mıdır? Veya yaparken izlenmesi gereken bir ritüel?

Ne bir süre, ne de bir ritüel!

Mandala çizmek için hiç bir kurala veya yeteneğe ihtiyacınız yok. Tek önemli olan bir başlangıç noktasının olması. Bu nokta seni nereye götürürse oraya bir yolculuğa çıkmak gibi bir serüven bu. Sonsuz bir yolculuk…

Bir bitişi yoktur, zaman sınırı yoktur, hiç bir ritüeli yoktur. Zaman zaman bir Mandala’ys başlayıp, devam edemediğinizi hissedebilirsiniz. Başka bir taneye başlarsınız. Sonra tekrar yarım kaldığınıza dönersiniz ya da istemezseniz o öyle yarım kalabilir. Sonsuz özgürlüğün olduğu bir alandır bu çalışma. KURAL YOK!

Kimi zaman önce kurşun kalem ile çizerim ve ardından renklendiririm, kimi zaman direkt boya ile renklendirerek başlarım. Tamamen o an neyi nasıl yapmak istediğim ile alakalı.

Peki, Mandala’dan sıkılıp yarım bırakabilir miyiz?

Bir Mandala’ya başladınız, diyelim ki iki saat sonra daha fazla yapmak istemediniz ve yarım bıraktınız. Bir daha asla devam etmek istemeyebilirsiniz. Ya da devam ederseniz bambaşka renkler, farklı şekiller veya siyah beyaz olarak ile devam edebilirsiniz. Unutmayın KURAL YOK! Tüm çalışmanız bittiğinde ve bütüne baktığınızda nasıl bir ruh hali ile başladığınızı ve nasıl bir ruh halinde ilerlediğinizi kısacası kendinizi ve iç dünyanızı görürsünüz.

Bir Mandala’ya niyet koyup başlarsak, bitirmemiz gerekiyor mu?

Kesinlikle öyle bir zorunluluk yok. Çünkü o anda içimizden gelen onu yarım bırakmak ise öyle olması gerekiyordur. Ya tamamlamak için doğru zaman değildir, yada bilinçaltımız o konu ile yüzleşmeye hazır değildir. Beni o an da durduran ne var ise, geri dönüp ona bakarım. Hayatta durup frene bastığımızda hep karşıya bakarız, fakat aslına bizi durduran da içimizde bir yerlerde saklı; çözüp yola devam etmeli.

Mandalayı hayatında nasıl değerlendiriyorsun?

Mandala, benim hayatımdaki içsel yolculuğumda ilerlerken geçtiğim bir sokaktır. Çok uzun zamandır ruhsal çalışmalarla ilgileniyorum. Farklı eğitmenlerle çalıştım. Şunu itiraf etmeliyim özümde çekingen ve utangaçımdır. Mandala’nın benim hayatımda ki en büyük etkisi cesaretimi açığa çıkartması, beni güçlendirmesi olmuştur. Şu an yaptığım hiçbir şeyi planlayarak bu yola başlamadım.  Bir arkadaşım ile eğlence için mandala kitabı ararken kendimi birden Anadolu yakasındaki bir Mandala atölyesinde buldum. Nar KOGA ve sevgili üstadım Aslıhan Aksun beni çok yönlendirdiler, desteklediler. Ve kendimi kaptırdım diyebilirim. Yavaş yavaş etrafıma öğretmeye başladım. Hayatımın bir parçası olmaya başlamıştı. Önce büyükler ardından çocuklar geldi. Çocuklar ile uyguladığım programın büyük bir kısmı bana aittir.

Hem Nişantaşı’nda bir atölyede, hem de Ortaköy’de bir ‘cafe’de bu çalışmaları katılmak isteyen herkes ile devam ettiriyorum. Grup olarak Mandala çizmenin çok ciddi bir faydası var. Topluluk ile bir arada çizmek çok güzel ve yoğun bir enerji oluşturuyor. Bir duygu, bir paylaşım oluşturuyor. Bu tecrübede farklı uyanışlar yaşatabiliyor.

Mandala çizmeyi anneler ve çocukların birlikte yapabilmesi mümkün mü? Sen bu tarz çalışmalar yapıyor musun?

İlk olarak bu yıl sömestr tatilindeki etkinliklerde büyüklerle küçükler bir arada çalışması konusunun çok üstünde durdum. Birlikte çizmek çok güzel bir paylaşım. Çocukların algıları Mandala’ya aşina olmaya başladıkça biraz daha teknik giriyoruz; biraz daha ilerliyorlar çizimlerinde. Rutin yaptığım workshop programları dışında, özel gruplarla da çalışıyorum. Aynı zamanda doğum günleri için Mandala Mia Art Party olarak program hazırlıyorum.

 

Mandala bizim içsel yolculuğumuz ise ve bir nevi meditasyon gibi ise, o zaman bazı cevaplar alabilmek için niyet koyabilir miyiz?

Kesinlikle mandala bir çeşit meditasyon aracıdır. Meditasyon bize sorularımızın cevaplarını anlayabildiğimiz, görebildiğimiz, farkına varabildiğimiz bir biliş ve açıklık seviyesidir. Mandala’ya bir niyet yüklendiyse o zaman Mandala’mız bu konuda nasıl bir yol izlememiz gerektiğini bize yansıtır. Çünkü gerçekten içimizde ki ‘ben’ ile temasa geçeriz. Kimi insanlar meditasyonda gözlerini kapatamazlar. Tabii ki aynı şey değil fakat Mandala yaparken gözlerinizi kapatmadan meditasyon yapılabilir.