Ben bir Edirne Yahudi’siyim

Hayatını Edirne sevdalısı olarak yaşamış, artık aramızda olmayan sevgili abime hitaben…

Toplum
2 Nisan 2015 Perşembe

Hayim Kan

 

Sevgili Marsel, şu anda nerede olduğuma inanamazsın. Bundan tam 53 yıl önce annemle babamın evlendiği, 39 yıl önce senin bar-mitsva konuşmanı yaptığın aynı noktada, bine yakın değerli dostla beraberim.

Evet, yanlış duymadın! Yaklaşık 30 senedir harap halde duran Büyük Edirne Sinagogu tekrar açılıyor. Buradan bakınca Edirne’de benden çok daha uzun süre, üstelik burada geniş bir Yahudi cemaati mevcutken yaşamış birçok dostu görüyorum. Edirne’yi ve Edirne Yahudi Cemaati’ni onların anılarının tadında anlatmam imkânsız, ama biliyorum ki hayatımın ilk on beş yılını geçirdiğim bu görkemli ve asil kentle ilgili duygularımız ortaktır.

Dün okudum, bir yazar şöyle yazmış: ‘Vakıflar hoşgörüyü yeniden inşa etti.’ Yazar sanki Edirne’ye en çok yakışan sıfatı seçip kullanmış. Ayrımcılık, nefret söylemi gibi tanımlar Edirne halkının sözlüğünde yer almamış, dostluk, saygı ve kardeşlik havası Edirne şehrinin ana karakteri olmuştur.

1970’li yılların sonrasında, ben onlu yaşlardayken, Edirne’de yaklaşık 30 Yahudi aile kalmıştı. Ama yine de gözümün önüne ilk gelenler, Yahudi iş sahiplerinin dükkânlarının, doktorların ve diş hekimlerinin muayenehanelerinin önündeki uzun kuyruklardır. Gözümün önündeki bu sahneler Edirne Yahudilerinin, tüm Edirne halkının gözünde dürüstlük, doğruluk, çalışkanlık ve yaptığı işe hakkını verme ile ne kadar özdeşleştiğinin bir göstergesidir.

İnsan, hayatında kendini tanımlayan birçok aidiyete sahip olur; doğduğu şehir, okuduğu okullar, sahip olduğu meslek gibi... Biri bana kendinle özdeştirdiğin iki sıfatla kendini tanıt deseydi şöyle derdim: “Ben bir Edirne Yahudi’siyim ve bundan gurur duyuyorum.”

Bu gururun, fiziksel bir göstergesi olan bu ulvi yapının tekrar ayağa kalmasında emeği geçen herkese, projeye izin veren makamlara, restorasyon çalışmasında çalışan tüm akademisyen ve sanatçı dostlara, emek veren herkese bir Edirne Yahudi’si olarak çok teşekkür ederim. 

 

 

 

Unutulmaz gün  Kardeşlik Bayramı

Renee Kohen Alfon yazdı

Ne mutlu isimler sadece birer sembol; Viktor, Ergun, Melek, Aldo… Gelmiş geçmiş, aile bağı olmayan, ne din, ne ırk, ne yaş, ne sınıf farkı gözetmeyen, sevgi ve saygı ile bağlı bu Edirne’nin nadide güzel insanlarını gururla yad etmek…

Yokluğa mahkum, içi otlarla kaplı görüp göz yaşlarımıza engel olamadığımız bu güzel sinagogda sevinç gözyaşı dökerek, yaşamın var olan manevi kutsal değerlerinin yeniden yeşerdiğini hissetmek tarifsiz bir hazdı.

Kutladığımız yalnız bir sinagog açılışı değildi. Kutladığımız belleklerden silemeyeceğimiz bu günü, bu duygu selini çocuklarımıza ileterek bu birliktelik ve kardeşlik bağını hiçbir gücün koparamayacağına olan inancımızdı.

Bu değerleri, bu günü maddi-manevi olağanüstü özveri, çaba, iyi niyetle katkıda bulunup, yaşatan kahramanlara minnet ve teşekkürleri sunarız. Berhudar olun.