Şişmanlığın yol açtığı sağlık sorunları

Özel Balat Or-Ahayim Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Esen Hacıhaliloğlu sağlıklı beslenmeyi, beslenmede yapılan yanlışların hangi hastalıkları tetikleyeceğini anlattı

Sağlık
18 Şubat 2015 Çarşamba

İnsan vücudu ve organlarının belli aralıklarda ki kilo düzeylerinde daha sağlıklı olduğu, insanlık tarihi ve bilimin yardımıyla uzun süredir bilinmektedir. İnsan vücudu kişinin beslenmesiyle gelişir. Az veya çok, sağlıklı ya da sağlıksız gıdaların tüketilmesi tabii ki vücudu olumlu ya da olumsuz etkileyeceği için, beslenmede yapılan yanlışlar hastalıkların başlaması için de tetikleyici olabilecektir.

Mesela hepimizin bildiği normalin üstü tuz tüketimi hipertansiyon oluşumunu, fazla kalori alımı ile (ki bu daha çok unlu ve tatlı gıdalar ile olur) şeker hastalığı başlangıcını, yağ tüketim fazlalığı kandaki yağ oranlarının artması ile damar duvarında yağın yerleşip damarları daraltmasını, ağır baharatlı, kızartılmış, aşırı soslu yiyeceklerinde sindirim sistemini zorlayarak mide ve bağırsak hastalıklarını tetikleyebilir. Buna benzer yeme şeklinin başlatabileceği daha pek çok hastalık da vardır.  Bu nedenle beslenmenin sağlık için ne kadar önemli olduğunu anlamak hiçte zor değildir. Ek olarak kilo fazlalığının vücuda ağırlık getirmesi nedeni ile kas ve iskelet sistemini zorlayarak, kas ve kemik ağrıları, hareket zorluğu gibi rahatsızlıkları da başlatacağını söyleyebiliriz. Bu da hareket etmeyi azaltarak kilo almayı daha da arttıracak ve olay kısır bir döngü haline gelecektir.

ŞİŞMANLIKTA KALP VE DAMAR HASTALIKLARI

Kalp damar hastalıkları şişman bireylerde ölümlerin en önemli nedenlerindendir. Özellikle yirmi beş yaşından sonraki ağırlık artışı kalp damar hastalıkları riski üzerinde en büyük etkiyi göstermektedir.

Genellikle, şişman bireylerin kanlarında trigliseritler, toplam kolesterol ve düşük yoğunluktaki lipoprotein (LDL) yüksek olarak, yüksek yoğunluktaki lipoprotein (HDL) ise düşük olarak bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, beden kütle indeksinin artması ile birlikte inme ve kardiyak yetersizlik riski de artmaktadır.

Hipertansiyon ile şişmanlık arasında bir ilişki bulunmaktadır. Şişmanlık yüksek kan basıncı için bağımsız ve güçlü bir risk faktörüdür. Şişman bireylerde hipertansiyon görülme oranı zayıf bireylerde görülme oranından oldukça yüksektir.

Özellikle santral şişmanlığa sahip (vücudun üst bölgelerinde yağ toplanan) bireylerde bel/kalça oranı daha çok artmakta, insülin direnci ve buna bağlı olarak glikoz intoleransı (bozulmuş kan şekeri düzeyleri) görülmektedir. Ayrıca şişman bireylerin kanlarında ürik asit miktarları artmakta ve buna bağlı olarak gut hastalığına bir yatkınlık oluşmaktadır.

Aşırı kilo, meme, endometriyum, mide ve kolonu içeren çeşitli tipte kanser gelişimi ile ilişkilidir. Şişmanlığın çoğunlukla hormonlar üzerinde yaptığı etkiyle kanser riskini artırdığı düşünülmektedir.

Safra taşları oldukça ağrılı bir durumdur ve şişman bireylerde zayıf bireylere göre daha sık görülmektedir. Özellikle kilo değişimleri, sık aralıklarla kilo alıp vermeler safra taşı oluşumunda en önemli etkendir.

Yağlı karaciğer, yağlı hepatit ve yağlı siroz gibi karaciğer hastalıkları ile şişmanlık arasında ilişki bulunmaktadır. Fazla kilonun derecesine göre karaciğer hastalığının şiddeti değişmektedir.

Kalça, diz ve omurga osteoartritin en sık görüldüğü yerlerdir. Aşırı kilolu bireylerde zayıf bireylere kıyasla kalçada osteoartrit olma olasılığı iki kat daha fazla bulunmaktadır. Aşırı kilo eklemler üzerine ek bir yük bindirerek harabiyete neden olmaktadır.

Bunların dışında; fiziksel hareket zorlukları ve çeşitli kazalar, solunum ile ilgili sorunlar, çalışma veriminin düşmesi gibi yaşam kalitesini etkileyen birçok sorun da şişmanlık ile birlikte ortaya çıkmaktadır.

 

Dünyanın en önemli hastalıklarından biri: OBEZİTE

Uzun süredir şişmanlık obezite adı altında tıp dünyasında en önemli hastalıklardan biri olarak kabul edilmekte. Sağlıksız beslenmenin oluşturduğu bu durum ciddi hastalıklara temel zemin hazırlayarak onları davet eder. Kilo fazlalığı olan kişilerde yaşamsal riskler oluşturan hipertansiyon, diyabet, hiperlipidemi, kalp ve beyin damar hastalıkları, böbrek hastalıkları daha yüksek oranlarda ortaya çıkmakta ve kişinin yaşamını da zorlaştırmakta. Bu da bize sağlıksız beslenmenin bizi nasıl yaşamsal risklere götüreceğini ve bu önemli ve tehlikeli hastalıklarla karşılaşma olasılığımızı azaltmak için sadece sağlıklı ve dengeli beslenme ile ne kadar iyi sonuçlar alınabileceğini gösteriyor.

Çağımızın hazır gıda sektörünün maalesef bu sağlıksız beslenmeyi nasıl kışkırttığını, çocuklarımızı nasıl olumsuz etkilediğini de kolayca görebilmekteyiz. Çocuk yaşta başlayan şişmanlığın da kişinin sağlığını çok olumsuz etkilemesi elbette ki açık ve acı bir gerçek…

 Aslında ülkemiz topraklarında tarım ve hayvancılık için en uygun koşullar bulunduğundan bu bizim için en büyük şanstır diyerek herkesi sağlıklı ve doğal beslenmeye çağırmak istiyorum.