İsrailliler genellikle Lübnan’daki Şii din adamlarını, İsrail Devletinin imha edileceğini taahhüt eden terör grubu Hizbullah ile ilişkilendirir. Ancak Beyrutlu bir imam, sosyal medyada İbranice paylaştığı barış ve şiddet karşıtı mesajlar ile İsrail halkını şaşırtıyor
Arap İslam Konseyi, Şii Grubu Genel Sekreteri Seyid Muhammed Ali Hüseyni, Facebook sayfasına İbranice olarak, “Hahamlardan, rahiplerden ve hem Sünni hem Şii imamlardan, şiddet çağrısında bulunan dini geleneklerden ve mesajlardan uzak durmalarını talep ediyoruz. Bu tür eylemler nükleer silahlardan daha fazla tehlike içeriyor” mesajını yazdı.
Hizbullah lideri Şeyh Hasan Nasrallah’ın, Lübnan sınırında iki İsrail askerinin ölümüyle sonuçlanan saldırı sonrasında, İsrail’i olası bir savaş olması konusunda uyarmasından birkaç gün sonra, Hüseyni dini metinlerin şiddete teşvik içerikli kullanılmalarından ziyade, tarihsel bağlamda kullanılmaları gerektiğini söyledi.
“Dini metinlerin, bizim geçmişte uyardığımız gruplar tarafından şiddete çağrı ve merhametsizlik amacına ulaşmak için kullanılması son derece tehlikeli” diyen Hüseyni sözlerine şöyle devam etti:
“Bu metinler din adına şiddeti ve cinayeti uygun görüyor. Açıkçası, bunlar belirli ve sınırlı durumlar için uygulanmış metinler. Her durumun kendine özgü koşulları olduğuna göre, mutlaka bizim zamanımızda uygulanabilecek diye bir şey söz konusu olamaz.”
Bu, Hüseyni’nin doğrudan İsrail halkına ilk seslenişi değildi. 19 Ocak günü, Facebook’ta bir video yayınlayan Hüseyni, İsraillilere “kuzenlerimiz, İbrahim’in oğlu İshak’ın çocukları…” diye seslendi.
Hüseyni konuşmasına bozuk bir İbranice ile “Biz tüm Yahudilerin kötü olmadığına inanıyoruz. Aynı tüm Müslümanların terörist olmadığına inandığımız gibi. Kuzenler olarak, çatışmalarımızı bir kenara bırakalım. Kötülükten ve nefretten uzak duralım. Barış ve sevgi içinde birleşelim” diye devam etti.
Ürdünlü pilot Muaz Kasasbeh’in Suriye’de yakılarak öldürülmesinin ardından Hüseyni Facebook sayfasında, “Dün kardeşimizin insanlıkla beraber nasıl yakıldığını gördük. Holokost tekrar geri mi dönüyor?” yazdı.
Lübnanlıların, İran’a olan geleneksel Şii sadakatinden farklı olarak, Hüseyni “alenen İran egemenliği altındaki Lübnan” olarak tanımladığı duruma karşı geliyor.
Mayıs 2014’te, Birleşik Arap Emirlikleri, El-Aan TV kanalı ile yaptığı bir söyleşide, “İran rejiminin Lübnan’ı güvenlik, ekonomik, siyasi ve hatta dini konularda kontrol altında tuttuğunu açıkça ilan etmesi yeni değil. Biz bu konuda uyardık ve bu durumu kınadık ve asla kabullenmeyeceğiz” demişti.
