Futbolun Samimiyeti

Son dönemlerde futbolun karamsarlıklarından konuşuyoruz sadece… Oysaki futbolun aslında gayet renkli bir kişiliği var; fakat her şey gibi onu da kirletenler, karartanlar insanlar.

İgal MEVORAH Spor
11 Şubat 2015 Çarşamba

Son birkaç senedir fark ettim ki, neredeyse bütün Şalom spor sayfası yazarları olarak sadece futbolun karamsarlıklarından bahsettik. Çok da haksız değiliz sanırsam. Futbolun bu noktasında konuşulacak güzel bir yer var mı ki?

Esasında biliyor musunuz, sıkıldım böyle karamsar konuları yazmaktan artık. Bildiğiniz üzere her sene böyle bir geliyorlar bana, eğlenceli şeyler yazmaya çalışıyorum. Bu seneki dönüm noktam da bu sanırım. Bütün gün ne yazabilirim diye düşündüm, kapattım gözlerimi, bir an çocukluğuma gittim. Babamın beni maça götürürken ki heyecanım, stat kenarındaki tezahüratlar, burnuma gelen ızgara kokuları ve daha niceleri aklımda yer etti birdenbire.

Bugün size futbolun kendi içinde ne kadar samimi ve ne kadar birleştirici olduğunu anlatmaya çalışacağım.

Futbolun aslında gayet renkli bir kişiliği var; fakat her şey gibi onu da kirletenler, karartanlar insanlar.

EV BULUŞMALARI

Hatırlarım, her Şampiyonlar Ligi, her Galatasaray- Beşiktaş maçından önce sıkı bir alışverişe çıkardım ağabeyim ve babamla. İçimizde çılgınca bir Fenerbahçe tutkusu, daha da güzeli akşam akraba, arkadaş hepsiyle beraber geçireceğimiz güzel saatlerin heyecanı vardı. Herkes yaşamıştır bu heyecanı tahmin ederim. Evini açmanın sıcaklığı, maç öncesi dostlarla yenen yemekler, maç esnasında içilen biralar ve maçın sonucuna göre bürünülen kişilikler...

Peki, her şeyin sonunda ne mi olurdu? Hayat biraz daha güzelleşirdi hepimiz için, bir anı daha eklerdik hafıza defterimize. Seneler geçse de akılda kalır, arkadaş ortamlarında hâlâ paylaşılabilir o akşamlar. Unutulmazlar. Maçın sonucu ne olursa olsun, öyle akşamlarda kazanan futbolun güzelliği olur.

EN SICAK SARILMA

Bilirsiniz, futbolla siyaseti birleştirip yazarım yazılarımı genelde. Ayrıştırıcı konuları bulurum bu noktalarda. Fakat şimdiki örnek, futbolun iki farklı siyasi görüşü, iki farklı dünyayı, iki farklı insanı bir araya getirişiyle ilgili. Şöyle bir an düşünelim hemen, dakika 90 ve maçta durum 0-0. Siz o sırada kale arkasından maçı takip ediyorsunuz. Beklediğiniz gol tam 90+3’te geldi. Kendinizi kaybediyorsunuz, o sırada ne yapacağınızı bilemiyorsunuz ya hani, işte tam o sırada futbolun en samimi anı ortaya çıkıyor belki de. Siyasi görüşünüz belki alakasız olan, sıradan bir anda bir araya gelseniz birbirinizden belki de pek hoşlanmayacağınız birine sarılıyorsunuz gol diye. Tutamayıp yanaklarından öpüyorsunuz belki de... Sonra da gülerek hatırlıyorsunuz bu anları. Bambaşka bir şeydir, adı konamaz o duygunun. Sadece futbola teşekkür edilebilir.

BÜTÜN GÜNÜN KURTARICISI

Bir gün düşünün ki, hiçbir şey yolunda gitmiyor. İşiniz yoğun ya da okulunuzda çok sıkıcı dersler var; zaman geçmiyor. Ancak o akşam tuttuğunuz takımın Şampiyonlar Ligi maçı var. İşte o zaman işin rengi değişebilir. Öyle ki, sıkıcı derslerde, maçı düşünüp içinizde oluşacak heyecanın haddi hesabı yoktur. Veyahut işte fırsat bulduğunuzda açıp eski maçların videolarını izlemenin keyfine ne demeli? Öyle bir güzelleşir ki gününüz, bütün gün heyecandan yerinizde duramazsınız. Kendi kendinize hesaplar yaparsınız, arkadaşlarınızla iddialara girersiniz. İşte öyle güzel bir şeydir futbol. Güzelleştirir gününüzü.

 Daha çocuktum, ilk defa gitmiştim Şükrü Saraçoğlu Stadı’na. Yanlış hatırlamıyorsam sene 2000 falan daha. Altı yaşımdayım. Fenerbahçe-Çaykur Rizespor maçıydı. O gün orada gördüğüm kalabalığa hayran kalmıştım. Her çocuk gibi. Sonra büyüyüp bundan tam 2-3 sene önce kendime kombine kart alınca şunu dedim kendi kendime: “O statlarda kim AKP’ye oy veren yüzde elli içinde bilmiyorum. Hangisi Kılıçdaroğlu’ndan memnun bilmiyorum. Kim ana dilde eğitim istiyor, kim istemiyor bilmiyorum. Kim dindardır ya da kim Atatürk’ü sevmez bilmiyorum. Kim komünist, kim muhafazakâr umurumda değil. Kim Süleyman Demirel’i savunuyor, kim keşke ‘Erbakan’ olsaydı diyor bilmiyorum, düşünmüyorum bile. Tek bildiğim bir şey var, herkes orada futbol için bir araya gelebiliyor, sarılabiliyor, tek yürek, tek ses olabiliyor.”

Böyle güzel bir şeydir işte, böyle samimidir futbol. Biz kirletmezsek eğer...