Golden Age ağaçların yılbaşısını kutladı

1 Şubat Pazar günü Amram Oditoryumu’nu dolduran Golden Age’liler bir kez daha Tu Bişvat’ı hep birlikte kutlamanın mutluluğunu yaşadılar

Toplum
4 Şubat 2015 Çarşamba

Reneta Aluf Medina

Mişna’da Tişri ayının birinci günü “yılbaşı” olarak saptandığı halde, Şevat ayının 15. günü de ağaçların yılbaşısı olarak kabul edilir. Yahudi geleneğine göre, ağaçlar bu mevsimde yeniden hayat bulmaya başlar, dallarına su yürür ve bu yeni mevsim bir bayram olarak her yıl Şevat ayının 15. günü kutlanır. Bu tarihten sonra yağmurlar azalır, ağaçlar meyve ve çiçeklerle donanır.

‘Sizlere vaat ettiğim topraklara girdiğinizde orada bulduğunuz meyve ağaçlarının ürünlerinden yiyecek, yeni ağaçlar dikeceksiniz ki, sizden sonra gelecek nesiller, yeşil bir dünya devralsınlar.’

İşte bu sözlerden de anlaşılabileceği gibi, Tu Bişvat’ın simgelediği anlam; kutsal topraklarda bulunan ağaçların korunması, yenilerin ekilmesi ve gelecek kuşaklara yemyeşil bir dünyanın miras bırakılmasıdır.

1 Şubat Pazar günü bu mutlu gün, Golden Age  kapsamında, Hahambaşı Rav İsak Haleva’nın katılımıyla Amram Oditoryumu’nda Cemaat Başkan Vekili ve eşi, Onursal Başkan Bensiyon Pinto ve eşi, dernek, kurum başkan ve yöneticileri ve misafirlerin de katılımıyla takvimdeki bir sayfa daha umutlarla yeşermek üzere çevrilmiş oldu.

Kutlama Golden Age’in kısa bir tanıtımını içeren barkovizyon gösterimi ile başladı.  Açılış konuşmalarını birlikte sunan, Luiz Karmona ve Reni Nahmias, “Böylesi güzel ve heyecanlı bir günde gençler, İsrail’de davullarla, flamalarla araziye çıkıp şarkı söylüyorlar, oyun oynayarak ağaç fideleri dikiyor, bizler ise bugün heyecanımızı ve bu özel günü siz sevgili Golden Age dostlarıyla birlikte paylaşıyoruz” diyerek sözlerine devam ettiler. Daha sonra Golden Age Başkanı Lida Sarfati söz alarak “ Bu yıl Golden Age ailesi olarak, 13. yılımızı dolduruyoruz” diyerek, geçen yıl 12. senelerini hep birlikte sembolik bir bat-mitsva töreniyle kutladıklarını ifade etti. Ardından, bu süreçte faaliyetlerini çoğaltarak  ivme kazandıklarını, pazartesi günleri Şişli Sinagogu’nda; salı günleri ise  Caddebostan Sinagogu’nda ve Göztepe Kültür Derneği’nde elişi çalışmaları ve çeşitli konularda kültürel söyleşiler ve film gösterimleriyle hoşça vakit geçirdiklerini ifade etti.

Katılımcılarla en çok sevilen restoranlara gidildiği ve onların evlerinde ziyaret edildiği;  her yaz olduğu gibi bir önceki yaz da Arnavutköy’den başlayarak, Kandilli, Beykoz, Kanlıca sahillerinin gezdirildiği ve keyifli bir tekne turu düzenleyerek birçok faaliyetler gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Bunların yanı sıra; Burgazada kolonisinin bu yaz da Golden Age dostlarını bir hafta boyunca ağırladığı, Burgazada’da birlikte denize girilip temiz havadan istifade edilerek, üyelerin çok mutlu oldukları yinelendi. 2014 yılında ayrıca Golden Age ailesine bağlı olarak Genç Emekliler Komisyonu kurulmak suretiyle, 65 yaş üzeri emekli beylerden oluşan bu birlikteliğin, Hayim Kampeas başkanlığında, farklı kültürel faaliyetler ve düzenlenen geziler şeklinde başarılı adımlarla yeni bir projeye imza atıldığı da konuklarla paylaşıldı. Son olarak, Golden Age Başkanı, Lida Sarfati, Golden Age ailesine katılanların hayat hikâyelerinin yer alacağı bir kitap projesinden bahsederek, çalışmaların tamamlanmakta olduğunu ve söz konusu kitabın 2015 yılı içerisinde basılması fikrinin, hedefleri arasında olduğunu vurguladı.  Sözlerinin sonunda, başta Eti Pinto ve Meri Maya olmak üzere Golden Age Komisyonu’na emek veren çalışma arkadaşlarının desteği olmadan bunların hiçbiri başarılamaz sözleriyle, kendilerine teşekkür etti.

 

Mutlu ederken mutlu olmak

 

“Golden Age Komisyonu, bu yıl 13. yaşını dolduruyor. 13 Yahudilikte çok anlamlı bir sayı. 13 yaşını tamamlayan ve bar-mitsva olan her Yahudi genci cemaatine sevgi ile bağlanır. Bugünlerde toprağa ilk cemrenin düştüğünü müjdeleyen Tu Bişvat bayramını kutluyoruz. Tu Bişvat doğaya dönmek doğanın bize sunduğu kaynakları hatırlamak için güzel bir fırsattır. Ağaçların olmadığı bir dünya hayal edebilir miyiz? İnsanı bir ağaca benzetecek olursak büyüyen ve meyve veren her ağaç gibi insan da yaptıklarıyla iz bırakır” diyerek ara ara tekrar söz alan konuşmacılar Luiz Karmona ve Reni Nahmias, bu kez de sahneye bugünün anısına, Anna Eskenazi, Karen Gerson Şarhon ve Süzet Herman’ı davet ettiler. Judeo Espanyol dilinde yaptıkları konuşmalarla tüm Golden Age misafirlerine anlattıkları anekdotlar eski ve yeni dönem karşılaştırmaları, geçmişten bugünümüze yansıyan farklılıklarla harika anlar yaşattılar. Karen Gerson Şarhon ise; kısa bir süre önce kaybettiği annesine atıfta bulunarak, Yahudi toplumundaki alışkanlıklara, yaşam biçimine, kadınların sosyal statüsüne kendisinden örnekler verdi. Şarhon herkeste tatlı bir gülümseme bırakarak, tüm bunları Ladino dilinde izleyicilere aktardı.  Bu bağlamda “Dia Enternasyonal del Ladino/ Judeo Espanyol” hakkında bilgi vererek, bu dilin yaşatılmasına ilişkin görüşlerini ve çalışmalarına da kısaca değindi.

En son, Fransız Şarkıcı Patrick Sebastian’ın seslendirdiği bir şarkıya, İspanyolca sözler yazılarak söyledikleri  “Las Sardelas” şarkısı tüm salonu neşe ve alkışa boğdu.

Daha sonra, sahneye davet edilen Cemaat Başkan Vekili Moris Levi hikâyeleri seyircilerle paylaşarak hoş anlar yaşattı ve “Dünyanın Yedi Harikası”nın, ‘sevgi’ üzerinde bütünleştiği mesajını verdi.

Ardından sahneye davet edilen Hahambaşı Rav İsak Haleva ise başta konuşmasını Judeo Espanyol’ca yaparak, Tu Bişvat bayramına değindi ve tabiatla bütünleşmenin kutsiyetini anlattı. “Bir ağaç yeşilliğini köklerinden almaktadır” diyerek güzel temenni ve dileklerini bir dua ile sona erdirdi.

Tüm Golden Age katılımcıları harika geçen bir günün keyfine en son Cenk ve Lizet Rofe ikilisinin müzik dinletisiyle vardılar.

Kutlama en son Golden Age Başkanı Lida Sarfati’nin tüm komisyon üyelerini sahneye davet etmesi ve faaliyetin düzenlenmesinde emeği geçenlere, tüm konuklara, Eti-Bensiyon Pinto’nun katkılarıyla yaptırılan çiçeklerin takdim edilmesi ve Tuna Mizrahi’nin sözlerini yazdığı ‘Golden Age’ şarkısıyla son buldu.