Şirketlerde ve KOBİ’lerde kurumsal eğitimler neden önemsenmelidir?

Günümüz tüketim toplumunun davranışları özellikle gelişen teknolojiler ile birlikte kurumsal eğitimlere doğrudan yansıyor. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen bu yeni teknolojiler sınıf içi eğitimlerin ve canlı seminerlerin katma değerini ve yerini tutmakta zorlanıyorlar. Çünkü her eğitim bu teknolojik yapılara uygun olamayacağı gibi, ulaşılmak istenen çıktıya bağlı olarak da yöntemler değişebiliyor

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
21 Ocak 2015 Çarşamba

Günümüz tüketim toplumunun davranışları özellikle gelişen teknolojiler ile birlikte kurumsal eğitimlere doğrudan yansıyor. E-learning, video, mobil, gamification, simülasyon, webinarlar ile kısa sürede hap eğitim ve seminerler ile bilgiye ulaşmak, özellikle zaman ve bütçe maliyetlerine katlanmak istemeyen organizasyonlar ve katılımcılar için ön planda. Bilgiye en hızlı, en ucuz, en kısa şekilde ulaşmak istiyor herkes. Peki, niye Google değil sorusunun cevabını aşağıdaki 8 madde açıklıyor. Ayrıca ek olarak, hangi bilgi doğru, hangisi güncel, milyonlarca linkten hap yapmak kolay değil gibi başlıkları sıralamak mümkün, cevaplar arasında.

Ancak tüm bu gelişmelere rağmen bu yeni teknolojiler sınıf içi eğitimlerin ve canlı seminerlerin katma değerini ve yerini tutmakta zorlanıyorlar. Çünkü her eğitim bu teknolojik yapılara uygun olamayacağı gibi, ulaşılmak istenen çıktıya bağlı olarak da yöntemler değişebiliyor.

Kurumların çalışanlarına eğitim vermesindeki temel dinamikleri ve ulaşılmak istenen stratejik temel çıktıları özetlersek;

1. Kurumsal hafıza gelişimi ve organizasyonel yetkinlik artışı,

2. Departmanlar ve çalışanlar arasındaki iletişimin ve paylaşımın artması,

3. Katılımcılarda kurum içi iş yapış şekillerine, bilgiye ve kültüre hâkim olma,

4. Dış kaynak kullanımlı eğitimlerde özellikle iyi uygulama örnekleri, rekabet ve vizyona destek olacak bilgi aktarımını elde etme

5. Motivasyon, networking, kurumsal stres yönetimi, eğlenerek, deneyimleyerek öğrenme,

6. Yeniliklerle ilgili bilgilendirme (ürün, süreç, organizasyon, teknoloji, vb),

7. Yetenek ve kariyer yönetimi,

8. Finansal, mevzuat ve diğer nedenler,

‘Kurumsal eğitimler niye önemsenmelidir?’ sorusunun diğer cevapları:

Eğitim bütçeleri gider kalemi olarak yer alıyor

Öncelikle, gelir tablosunda gider kalemi olarak yer alıyor eğitim bütçeleri. Yani, eğitime katılanların görev tanımlarında var aslında sorunun cevabı, kârı maksimize etmenin yolu ya ciro artışından ya da maliyetleri azaltmaktan geçiyor. Eğer eğitimler bir kurumun yukarıdaki 8 madde için vazgeçemediği bir başlıksa (ki öyle olmalı) bunun geri dönüşünü en başta verimlilik sonra kâr olarak almalı.

Akademik eğitim takvimi planlamak zor

İkincisi, bir akademik eğitim takvimini planlamak çok zor bir olay. Ciddi bir optimizasyon işi. Hele ki büyük bir kurumdan, yüzlerce, binlerce çalışana karşılık limitli sayıda sınıf ve eğitmenden (eğitim kurumundan) bahsediyorsak tam bir mühendislik işi. Yani, bu çaptaki bir kurumda bir katılımcı açısından senede 5-10 gün arası eğitim olarak görünen durum, aslında onu planlayan eğitim bölümleri için ciddi bir çalışma ve efor gerektiriyor. Hele ki, bu akademik takvim bir program mantığı ile kademelendirilmiş bir akademi formasyonu ve kredi sistemi de barındırıyorsa.

Konaklama ve ulaşım

Üçüncü başlık, konaklama ve ulaşım üzerine. Bir önceki paragrafa ek olarak lojistik bilimi de işin içine giriyor. İnsanlık tarihinde savaşları kazandıran unsurun lojistik olduğunu söylersek eğer, eğitimlerden beklenen performans, verim ve sonrasındaki çıktıların aslında başarılı eğitim organizasyonlarına bağlı olduğu açık ve net. Maliyet kalemine ve yıllık izinlerin, tayinlerin belirsizliğine değinmeye pek gerek yok sanırım.

Kurum içi ve dışı eğitmenlerin hazırlıkları

Dördüncü konu, kurum içi ve dışı eğitmenlerin hazırlıkları. Ortada eğitimlerden beklentiler için verilen tariflerin ve gereksinimlerin karşılanması için genelde ciddi bir efor ve emek var. İyi bir eğitim ve eğitmenden alınacak iki ekstra bilginin ne zaman değer kazanacağını kimse bilemez. Tabii bu noktada, iyi bir eğitmen ve aktarıcı olmanın esaslarının da yerine getirilmesi lazım, çünkü her bilgi sahibi kişi iyi bir eğitmen olamayacağı gibi, iyi bir aktarıcı da bilgi sahibi değilse eğitim verimi düşebiliyor.

Kişisel gelişim açısından önemi

Son olarak, kurumun yaptığı bu yatırımlar aslında kişisel gelişimleri de pekiştiren aktiviteler. Sınıf içindeki aktif katılım, seminerdeki etkin dinleme aslında kurumun gelişimi için kritik olsa da, kişinin de kendisine yaptığı bir yatırım. Örneğin, finansal yönetim eğitiminde kurum diyelim ki nakit bütçesi üzerinde gelişim istiyor. Burada alınan bilgileri katılımcı pekâlâ kendi (ev) bütçesi için de uygulayabilir. Mesela koçluk becerileri eğitimine bir örnek verirsek, koçluk ülkemizde kanunen kabul gören bir meslek artık.

URGE kapsamında ihracatçı firmalar ve KOBİ’ler için eğitim ve danışmanlık alanlarında yüzde 70’e kadar devlet desteği alınabildiği bilgisinden hareketle, KOBİ’lerde bütçeler ve ölçekler nedeni ile eğitim uygulamaları daha kısıtlı olsa da, hem bu destekler hem de sektörel birliklerin ve sanayi, ticaret odalarının çok uygun imkânlarla sunduğu eğitim fırsatları için yukarıdaki durumlar geçerli.

Özetle, hayatın kendisi bir eğitim, öğrenmenin yaşı yoktur diyerek, kurumsal eğitimleri önemsemek lazım, özellikle de istisna durumlar hariç okul yıllarımıza bir daha geri dönmeyeceğimizi düşünürsek. “Ölü Ozanlar Derneği” üyesi John Keating (Robin Williams) Hocamızın öğrettiklerini başta Carpe Diem’ini, hatırlamayan ve kıymetini kabul etmeyen var mı aramızda ey Kaptan, Kaptanım.