‘Birinci Dünya Savaşı’na Katılan Ülkelerden Mesaj Var’

Tarih Vakfı ‘Birinci Dünya Savaşı’na Katılan Ülkelerden Mesaj Var’ adlı projesi ile öğrencilerin Birinci Dünya Savaşı’nı farklı bakışlarla inceleyip tartışabilmelerini; tarihsel olayları tüm siyasal, toplumsal, kültürel boyutlarıyla yorumlayabilmelerini ve empati kurmayı öğreterek nesnel bir tarih bilinci kazanmalarını hedefliyor.

Gençlik - Eğitim
14 Ocak 2015 Çarşamba

Greta Mizrahi

Proje kapsamında; Ulus Özel Musevi Ortaokulu, Özel ALKEV Ortaokulu, Özel ALEV Ortaokulu, Özel Sezin Ortaokulu, Özel FMV Işık Ispartakule Ortaokulu ve Özel ENKA Ortaokulundan 7. ve 8. sınıf öğrencileri Birinci Dünya Savaşı’na katılan ülkelerde en çok kullanılan ve güncel olan tarih ders kitaplarında savaşın nasıl anlatıldığını inceleyecekler. Metinler ve görseller yoluyla farklı analiz biçim ve becerilerini kavrayıp, bilimsel okuryazarlık becerilerini geliştirecekler.

 

Dört aşamadan oluşacak projede, sosyal bilimler öğretmenleri ve öğrencilerle üç eğitim atölyesi yapılacak. İlk olarak Tarih Vakfı tarafından ekim ayında projede sorumluluk alacak okulların Sosyal Bilgiler öğretmenlerine dönük olarak bir eğitim etkinliği gerçekleştirdi ve yürütülecek çalışmaya arka plan sağlayacak teorik bilgiler konuda uzmanlaşmış akademisyenlerce öğretmenlere sunuldu. Sadece öğretmenlerin katılımıyla gerçekleştirilen ilk oturumun açılış konuşmasını Tarih Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bülent Bilmez yaptı.  Ardından ‘Milli Eğitim Kavramı ve Ders Kitabı Yazımı’ konusunda Yrd. Doç. Dr. Gürkan Öztan (İstanbul Üni.), ‘Birinci Dünya Savaşı Tarihi’ konusunda Dr. Mehmet Beşikçi (Yıldız Teknik Üni.), ‘Savaş’ın Türkiye’de ve Dünyadaki Sosyal Etkileri’ konusunda Yrd. Doç. Dr. Doğan Çetinkaya (İstanbul Üni.), ‘Savaş’ın Kültürel Analizi ve Tarih Yazımı’ konusunda Yrd. Doç. Dr. Erol Köroğlu (Boğaziçi Üni.) sunumlarını yaptılar.

 

ÖĞRENCİ ATÖLYESİ GERÇEKLEŞTİ

Bu çalışmanın ardından geçtiğimiz hafta, Ulus Musevi Ortaokulu’nda projede görevli öğretmenlerin, öğrencilerin ve Tarih Vakfı üyelerinin katılımıyla ilk öğrenci atölyesi gerçekleştirildi. Öğrenciler, altışarlı gruplara ayrılarak metinler, görseller, haritalar, tablolar ve grafikler olmak üzere toplam beş atölye çalışması gerçekleştirdiler. Her çalışmanın ardından sunumlarını arkadaşlarıyla paylaşan öğrencilere Tarih Vakfı üyeleri Fırat Güllü ve Yrd Doç Dr. Erol Köroğlu, sunumları değerlendiren geri dönüşler verdiler. Beş atölye çalışması sonunda öğrenciler, ders kitaplarında yer alan metin, harita, grafik, tablo ve görsellerin sahip olması gereken kriterleri belirlediler.

Projenin bundan sonraki aşamalarında öğrenciler ele alacakları ülkenin ders kitabını oluşturdukları kriterlere göre inceleyecekler ve mayıs ayında projelerini sunacaklar.

 

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI; KAPSADIĞI SÜRE, COĞRAFYA, KURUMSAL VE BİREYSEL ÖZNELER GİBİ ÖLÇÜTLER AÇISINDAN MUAZZAM BİR OLAY; HATTA ASLINDA BİR OLAYLAR KOMPLEKSİ... O KADAR ÇOK OLAY İÇERİYOR Kİ, BUNUN TUTARLI, YAŞANANLARA SADIK VE BÜTÜNLÜKLÜ BİR (TEK) ANLATISINI KURMAK İMKÂNSIZ. NE VAR Kİ, SAVAŞ 1918’DE SONA ERDİĞİNDEN BU YANA, ÖZELLİKLE DEVLETLER BU ‘BİR’, YANİ TEK VE BELİRLEYİCİ ANLATIYI ANLATMAYA ÇALIŞIYORLAR. OYSA “SAVAŞ HERKES İÇİN 1918’DE Mİ SONA ERMİŞTİ?” SORUSU BİLE, EZBERLERİ BOZUVERECEK KAPASİTEYE SAHİP. ÖRNEĞİN OSMANLI’NIN SAVAŞI 1918’DEKİ MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI’YLA DEĞİL, 1923’TEKİ LOZAN ANTLAŞMASI İLE SONA ERMİŞTİ. BENZER BİR BİÇİMDE, OSMANLI’NIN ‘CİHAN HARBİ’NİN 1914’TE DEĞİL, 1912’DEKİ BİRİNCİ BALKAN SAVAŞI’YLA BAŞLADIĞINI DA DÜŞÜNEBİLİRİZ.

Ortaöğrenimdeki tarih ders kitapları, karmaşık hikâyeyi basitleştirme yaklaşımının en çok görüldüğü yerdir. Ancak bu doğrudan ayıplanacak ya da mahkûm edilebilecek bir şey midir? Sonuçta genç dimağlara geçmişle ilgili kullanışlı ve hakikate en ya da pek yakın bir tarih anlatısı ulaştırılmaya çalışılmaktadır. Bir öğrenciyi tarih felsefesinin en zor sorunlarıyla hemen yüz yüze bırakmak uygun mudur? Elbette değildir. Karmaşık olayı ya da olaylar zincirini en uygun biçimde özetleyen, isteğe bağlı daha ileri öğrenmenin temellerini de oluşturacak bir altyapıya gerek vardır.

Öte yandan, bu gereklilik var olan anlatıya tam bir teslimiyet ve güven gösterileceği anlamına gelmez. Olgu ve belgelere en sadık tarih anlatısı bile sonuçta bir insan zihninde tasarlanmış ve inşa edilmiş bir anlatıdır. Dolayısıyla eleştiriye ve bilimsel yoldan yanlışlanabilirliğe açıktır. Ders kitabını kullanan öğrenci ve öğretmen okuduklarına eleştirel yaklaşabildiği takdirde, gerçek anlamda bir eğitim gerçekleşmiş olur. Bunu yapabilmenin en iyi yollarından biri, ilgilendiğimiz ve ‘kendi geçmişimiz’ olarak okuduğumuz olayın başka ulus-devletlerin dilleri ve okul kitaplarında nasıl anlatıldığını incelemektir. Bizim anlatımızda vurgulanan noktalara başka anlatılarda ne kadar yer ayrılmış ve nasıl ele alınmış? Hangi özneler ve hangi eylemler özellikle öne çıkartılmış? Bizimkine göre ne ölçüde nesnel ve tutarlı görünüyor? Ne ölçüde etkin öğrenmeye ağırlık veriyor ve ne ölçüde ideolojik endoktrinizasyon içeriyor? Bizim anlatımızda yer almayan hangi unsurlara ne ölçüde yer verilmiş?

Ulus-devlet eğitimi daha kolay ve kısa vadede sonuç verici olduğundan daha ‘ötekici’, ‘biz ve onlar’ ayrımı yapmaya yatkın bir yaklaşım sergiler. Bu hem tarihsel hem de güncel gerçeklikten uzaklaştırıcı ve sonuçta geliştirmekten çok gelişmeye ket vurucu bir yaklaşımdır. Ne şimdi ne de geçmişte dünyanın merkezi olduğumuzun gençlere anlatılması gerekiyor. İnsanlarla, başka bilinçler ve öznelerle çevriliyiz. Onlar nasıl görüyor ve anlatılarını nasıl kuruyorlar? Bundan bireysel ve toplumsal olarak neler öğrenebiliriz? Türkçe olmayan bir ders kitabında Birinci Dünya Savaşı konusunu incelemek gibi göreli az zaman tutacak, küçük bir çalışma bile algının kapılarını aralamaya yardım edecektir.

YRD DOÇ DR. EROL KÖROĞLU

Boğaziçi Üniversitesi-Türk Dili Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi

Tarih Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi

 

TARİH VAKFI İLE ORTAK ÇALIŞMALARI YÜRÜTEN OKULLARIN PROJEDEN SORUMLU ÖĞRETMENLERİNDEN YORUMLAR ALDIK…

 

Zeynep ADIGÜZEL Ulus Musevi Ortaokulu Müdürü

 1914… Modern dünyanın gelişmesinde bir dönüm noktası teşkil eden, milyonlarca insanın hayatını derinden etkileyen 1. Dünya Savaşı’nın başlangıç yılı… 1. Dünya Savaşı, bir dünya krizi…  20. yüzyılı başlatan, milyonlarca insanın ve on milyon civarında askerin yaşamını yitirdiği, büyük göçlere, büyük acılara neden olan çok kanlı ve çok acılı bir tecrübe. Aradan 100 yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ nedenleri, niteliği ve geride bıraktıklarıyla tartışılmaya devam ediyor.

 Hem öğrenciler, hem eğitmenler hem de ülkemiz için böylesine güzel kazanımları olan bu projede yer almak bizleri gerçekten heyecanlandırıyor. Bu projede yer almanın okulumuz öğrencileri için ayrı bir anlamı da var. 1914, aynı zamanda Dr. Markus’un, Josef Niyego ve arkadaşlarıyla Musevi Lisesi’ni kurduğu yıl... Öğrencilerimin, 1. Dünya Savaşı ile ilgili daha çok bilgiye sahip oldukça o dönemin koşullarında toplumunun gelecek için ihtiyacını görüp okulumuzu kuran Dr. Markus ve arkadaşlarının ne muazzam bir öngörüye sahip olduğunu daha net anlayacaklarına ve okullarına olan bağlılıklarının artacağına da inanıyorum. Bu projeye katılabilmemiz için gerekli maddi desteği sağlayan Musevi Okulları Mezunlar Derneği’ne de anlamlı katkıları için teşekkür ediyorum.

Bu proje ve benzeri çalışmalar, yalnızca bugüne değil, geleceğe şekil verecek çalışmalardır.  Bu çalışma, yalnızca tarih eğitimini değil, tüm eğitimsel süreçleri ezbercilikten çıkaracak, öğrencilerin bilgiyi üretmelerini ve paylaşmalarını sağlayarak onları birer dünya vatandaşı yapacaktır.

 

Hülya KINIK

Özel Sezin Ortaokulu Sosyal Bilgiler Zümre Başkanı

 Ders kitapları,  öğrencinin düşünce dünyasını geliştirdiği ve hayatın gerçeklerinden kopuk olmadığı sürece faydalıdır ve elbette önemlidir.

Ders kitabı öğrenciyi hayata hazırlamalıdır. Hangi düşünceye sahip olursa olsun sağlıklı bir zihin dünyasına sahip olmasına yardımcı olmalıdır. Rehber olma özelliği taşıyan, yönlendirmeyen ve kısıtlama getirmeyen ders kitapları öğrencilerin düşünme becerilerini de geliştirecektir. Farklı ülkelerin ders kitaplarının incelenmesinin ve karşılaştırılmasının öğrenciye sağlayacağı temel kazanım, eleştirel okuma becerisini olacaktır. Bu yol, bireye küresel bir vizyon kazandırabilir. Türkiye, içe kapanık bir ülke olamayacağına göre onun bireyleri de içe dönük olmamalıdır. Bu nedenle, bu projenin sağlıklı zihin dünyasına sahip ve dışa dönük bireylerin nasıl yetiştirilmesi gerektiği sorusuna kendi imkânları oranında cevap verdiğine inanıyoruz. Bu projenin karşılaştırmalı tarih anlatısı yoluyla öğrencilerimize evrensel bir bakış açısı kazandıracağını düşünüyoruz.

Nuray ALTAN

Ulus Özel Musevi Ortaokulu Sosyal Bilgiler Zümre Başkanı

 

 Ders kitabı,  kısa zamanda çok fazla bilgiyi öğrencinin önüne yığmak yerine az bilgi vermeli, öğrencilerin konuyu, detaylı inceleme ve araştırmasına fırsat vermelidir. Böylece öğrencilerin bilgiyi içselleştirmesine olanak sağlamalıdır.

Etkili bir ders kitabında, herhangi bir konuda en az iki farklı görüşe yer verilmesi gerekir. Ders kitabı, kısa zamanda çok fazla bilgiyi öğrencinin önüne yığmak yerine az bilgi vermeli, öğrencilerin konuyu, detaylı inceleme ve araştırmasına fırsat vermelidir. Böylece öğrencilerin bilgiyi içselleştirmesine olanak sağlamalıdır. Mevcut ders kitaplarının bu açıdan iyi birer kaynak olduklarını düşünmüyorum. Farklı ülkelerin ders kitaplarının eleştirel bir gözle incelenmesinin öğrencinin, bakış açısını değiştireceğini, bu projeyle öğrencilerin değişim ve yeniliklere daha açık olacağına inanıyorum. Bu proje yalnız öğrencilerimizin değil, biz öğretmenlerin de farkındalıklarını artırarak bir değişim yaratacaktır. 

 

Ali Rıza ÖNER

ALEV Okulları Sosyal Bilgiler Öğretmeni

 

Tarafsızlık, görsellik, bilimsellik, gerçeklik, ilgi çekicilik ve dayandığı kaynakların orijinalliği bir ders kitabının olmazsa olmaz özellikleri. 

Ders kitapları önemlidir; çünkü ne olursa olsun bir bakış açısına sahiptirler. Bir kaynaktırlar. Taraflı veya tarafsız olsun kıyısında köşesinde ilginç farklı bir bilgi olabilir. Bu projede ders kitaplarının incelenmesiyle, en başta öğrencilerde farklı bakış açısı gelişecektir.  Öğrenciler, tek taraflı değil farklı gözlerle olayları değerlendireceklerdir. Farklı milletlerin, dinlerin, dillerin, kültürlerin bakış açılarını ortak veya özel tarihlerini göreceklerdir. Dünya vatandaşı olarak insanlığın ortak mirasına daha başka bir gözle bakacaklardır. Bu kültür alış verişinin onları kişisel olarak daha geliştireceğine olan inancım çok büyük. Bir tarihçi olarak 1.Dünya Savaşı’nın 100. yılında Türkiye’de ve Dünya’da yapılan etkinlik ve projelerden birinin parçası olmak, karınca kararınca yapılacak çalışmalara katılmak, katkıda bulunmak ve öğrencilerime bir dünya vatandaşı olarak farklı bakış açılarını kazandırabilmek beni oldukça heyecanlandırıyor.

 Ders kitaplarında akademik, politik, psikolojik ve sosyal bir arka plan var. Ve bu arka plan bir insanın kimlik inşasında önemli bir role sahip.

Ders kitapları resmi, zorunlu ve ücretsiz olarak öğrencilere ulaştırılan tek kaynak. Ders kitabı öğretmenin kullandığı ana materyal olarak karşımıza çıkıyor. Öğrencilerin ve öğretmenlerin eleştirel bir perspektife sahip olmaları çok önemli. Bu projenin yapılan birçok ders kitabı inceleme çalışmalarından farkı, ders kitabı inceleme çalışmasının farklı ülkeleri kapsayan karşılaştırmalı ve ders kitabı inceleme kriterlerini öğrencilerin oluşturduğu bir çalışma olmasıdır. Bu projeden öğrencilerin kafalarının karışarak, birçok soru işaretiyle çıkmasını umuyorum. Çünkü, bunu başarırsak bir çok üst düzey düşünme becerisi olan sorgulama, eleştirel düşünme, tartışma, empati becerilerinin de gelişmesini sağlamış olacağız.

Eylem SARIKAYA

FMV Özel Ispartakule Işık Ortaokulu Sosyal Bilgiler Öğretmeni

 Kitaplar eğer içerdiği bilgiler tarafsız bir şekilde veriliyor, öğrenciyi belli bir konuya yönlendirmeden düşündürebiliyorsa bilgi edinme sürecinde temel kaynak oluşturacaktır.

Ders kitaplarının fotoğraf, tablo, diyagram, grafik, harita gibi çeşitli görsellerin ve gazete haberi, arşiv belge örnekleri, kitap alıntıları gibi farklı metin örneklerinin kullanılmasıyla; doğru soru yönergeleriyle öğrencinin düşündürülmesiyle hazırlanan kitapların kullanılmasının daha anlamlı olacağını düşünüyorum. Bu projeyle, öğrencilerin farklı ülkelerdeki ders kitaplarının konuyu ele alış biçimlerini görmeleri, kullanılan dilin nesnel/öznel yapıdaki kullanılışını, vurgulanan/vurgulanmak istenen-verilmek istenen mesajın ne olduğuna, kullanılan görsellerin öğrenciyi ne şekilde etkilediğine yönelik farklı bir bakış açısıyla yaklaşmasını sağlayacağına inanıyorum. Öğrencilerin bu proje ile eleştirel düşünme, sorgulayıcı bakış açısı edinme, entelektüel tarih bilinci ile inceleme yapma kazanımları elde edeceğini düşünüyorum.

Sonnur ÖZEL

Ölçme ve Değerlendirme Uzmanı

Ders kitaplarının çoğu zaman öğrencilere ne düşünmeleri gerektiğini dikte ettiğini düşünüyorum. Oysaki ana hedef düşünmeyi öğretmek, daha doğrusu keşfetmelerine fırsat sunmak, çok sayıda veri kaynağını doğru biçimde kullanmalarını sağlamalarında yol gösterici olmak olmalı.

Ders kitapları ülkemiz eğitim sisteminde çok büyük ve önemli bir yere sahip. Öğretmenler tarafından çoğu zaman tam bir kılavuz olarak kullanılıyor. İlkokuldan itibaren tüm seviyeleri düşünerek bunu söylüyorum. Ülkemizdeki ulusal sınavlar ders kitaplarını daha da önemli hale getiriyor. Örneğin orta öğretime geçiş sürecinde kullanılan SBS, TEOG gibi sınav ve sistemlerde ders kitaplarındaki ya da piyasadaki sınav hazırlığında kullanılan kaynak kitaplardaki metinlerin, soruların sınavlarda aynı şekilde kullanıldığını görüyoruz. Bu da ders kitaplarını eğitimcilerin, öğrencilerin ve velilerin gözünde daha önemli hale getiriyor. Oysaki ölçme değerlendirme sistemi konu odaklı olmaktan uzaklaşıp beceri odaklı bir hale gelebilseydi bugün ders kitapları da daha farklı hazırlanabilirdi. Tüm bu nedenlerden dolayı ders kitaplarının çok dikkatli ve özenli bir biçimde hazırlanması gerekiyor.

Bu projenin en önemli özelliği, öğrencilerde üst düzey düşünme becerilerini geliştirmeye odaklanmış olması. Bu ana hedef doğrultusunda projenin tamamı bilişsel becerileri dikkate alınarak kurgulandı. Projenin diğer bir özelliği de Tarih Vakfı’nın bu alanda çalışan akademisyenlerle farklı okullardaki öğretmen ve öğrencileri bir araya getiriyor oluşu. Bu iletişim ve etkileşim de projeye ayrı bir zenginlik katıyor.  Bir eğitim bilimci olarak bu projenin içinde olmak benim için heyecan verici bir deneyim.

 

PROJE KAPSAMINDA GEÇTİĞİMİZ HAFTA SONU ULUS MUSEVİ ORTAOKULUNDA GERÇEKLEŞEN ATÖLYE ÇALIŞMASINA KATILAN ALKEV ORTAOKULU, ENKA ORTAOKULU, ALEV ORTAOKULU, FMV IŞIK ISPARTAKULE ORTAOKULU, ÖZEL SEZİN ORTAOKULU, İSTANBUL INTERNATİONAL SCHOOL ÖĞRENCİLERİNE DERS KİTAPLARINDA NELER OLMASI GEREKTİĞİNİ SORDUK.  İŞTE ALDIĞIMIZ YANITLAR:

 

 Selin SADUK

Ulus Musevi Ortaokulu

Benim bugünkü çalışmadan öğrendiklerim:

*Ders kitaplarındaki kurgular değişim yaratabilir.

*Değişik görseller kullanmak ders kitaplarını zenginleştirir.

*Zıt fikirlere yer vermek ders kitaplarını zenginleştirir.

 Selim BANA

Ulus Musevi Ortaokulu

Bu atölye çalışması bana grafiklerin, tabloların, resimlerin ders kitaplarını nasıl zenginleştirebileceğini gösterdi. Ders kitabı hazırlamak gerçekten çok zor bir işmiş. Artık ders kitabı deyip geçmeyeceğim.

 Vera FİLİZER

Ulus Musevi Ortaokulu

Grafiklerin, metinlerin, tabloların, haritaların ne kadar önemli olduğunu, herkesin farklı görüşlerinin olabileceğini ve grup çalışmasının ne kadar önemli olduğunu öğrendim. Bugünden sonra tarih ve 1. Dünya Savaşı ile ilgili daha fazla çalışmak ve daha çok şey öğrenmek istiyorum.

 Vera ADIGÜZEL

(Misafir Öğrenci) İstanbul International School

Bugünkü çalışmanın benim için en güzel kazanımı bir ders kitabının nasıl zenginleştirileceğini öğrenmek oldu. Artık tüm ders kitaplarıma farklı bir gözle bakacağım.

 Aylin AK

ALKEV Ortaokulu

Bugünkü çalışmayla tabloları ve haritaları yorumlamayı, olaylar arasında bağlantı kurabilmeyi öğrendim.

 Selin ÖZAÇIK

ALKEV Ortaokulu

Bu atölye bana ders kitaplarındaki metinlerin aslında ne kadar çok yoruma açık olduğunu ve kişisel görüş içerdiğini; değişmez sandığımız haritaların kesin olmadığını haritaların da tarihi süreçte değişebileceğini gösterdi. 

 Berfu Ege SÖBE

ALKEV Ortaokulu

Bugünkü çalışmada yalnız metinlerin değil, fotoğrafların bile taraflı olabileceğini gördük. Fotoğraflar bile öznel olabiliyorsa tarihle ilgili nesnel bilgilere nasıl ulaşacağız?

 Mükerrem TÜFEKÇİOĞLU

ENKA Ortaokulu

Bu çalışmada yazılı ve görsel kaynakların nasıl inceleneceğini öğrendim. Bugünden sonra görsel kaynakları nasıl derinlikli inceleyeceğim konusunda kendimi geliştirmek istiyorum.

 Irmak TANKURT

ENKA Ortaokulu

Ders kitaplarında farklı düşüncelere yer verilmeli ve kitaplardaki tüm bilgiler birbirini tamamlar nitelikte olmalı ve ders kitaplarının da bir kurgusu olmalı. Bugünkü atölye çalışması bunları anlattı bize.

 Ece PAMUK

ENKA Ortaokulu

Görsellerin ders kitabında büyük bir yeri var. Bu nedenle görsellerin perspektifi çok önemli, haritalar bile bize pek çok şey düşündürebilir.

 Derin KAYABALI

ALEV Ortaokulu

Bir ders kitabında farklı düşüncelere yer verilmelidir. Tablolar, konuyla bağlantılı ve açıklayıcı olmalıdır.

 Ata Kayra ÇUHADAR

ALEV Ortaokulu

Bugünkü çalışmada bir sürü harita, tablo, grafik ve görsel inceledik.  Milli Eğitim Bakanlığı neden ders kitaplarında da bu kadar farklı haritalara, görsellere ve şemalara yer vermiyor?

 Alper KAĞAN GÜLER

FMV Işık Ispartakule Ortaokulu

Atölyeden kalıplaşmış yargılar yerine kendi yargılarımı oluşturmanın daha faydalı olacağını, ders kitaplarının nasıl zenginleştirileceğini, kaynaklardaki bilgilerin nasıl tarafsızca yansıtılabileceğini öğrendim. Artık tarihi, olayları, yargıları tarafsız bir bakış açısıyla incelemek istiyorum.

 İlayda YALÇINKAYA

FMV Işık Ispartakule Ortaokulu

Ders kitapları bize etkin yorumlama ve sorgulayabilme becerisi kazandırmalıdır.

 Mir Mengi PETEKKAYA

FMV Işık Ispartakule Ortaokulu

Bu atölye bize yalnızca nasıl ders kitabı hazırlanacağını göstermedi. Grupça çalışmayı, yardımlaşmayı, sıkılmadan sunumları dinlemeyi de öğretti.

 Zeynep YANYALI

ALEV Ortaokulu

Bu atölye çalışmasında resimler, tablolar ve grafiklerin herhangi bir tarihi dönemle ilgili düşüncelerimizi geliştiren, bilgimizi pekiştiren nesneler olduğunu daha iyi anlama fırsatı buldum.

 Ahmet Baran YILMAYAN

Özel Sezin Ortaokulu

Bugünkü çalışma bana her konunun farklı kişi ve düşüncelere göre farklı yorumlanabileceğini gösterdi. Bu nedenle ders kitaplarını hazırlayan kişilerin işleri gerçekten zor.

 Gülser ÖZEL

 Özel Sezin Ortaokulu

Ders kitaplarında farklı düşüncelere yer verilmelidir ve bu kitaplarda yalnızca kuru bilgiler olmamalı, konuyu destekleyen görsellere de yer verilmelidir.

 Irmak ERSÖZ

Özel Sezin Ortaokulu

Ders kitapları hem metinlerle hem de çeşitli görsellerle bize yorumlamayı ve sorgulamayı öğretmelidir. Biz bunları düşünebiliyorsak ders kitabı yazarları bunları nasıl düşünemiyor?