Kral Şelomo’nun Adaleti

Kral Şelomo Tanrı tarafından ona bahşedilen, zekâ ve bilgelik özelliklerinden ötürü, çok büyük bir adalet duygusuna sahipti. Bir hükümdar olarak yargıçlık yaptığı bütün karmaşık davaları büyük bir ustalıkla çözümler ve adalet dağıtırdı. Tevrat’ta bulunan Krallar kitabının(3:16-28) içinde bahsi geçen ‘İki Kadın ve Bir Bebek’ davası binyıllar boyunca dilden dile dolaşan ibretlik bir hikâyedir

Sara YANAROCAK Kavram 0 yorum
12 Kasım 2014 Çarşamba

KRAL ŞELOMO İLE İKİ ANNENİN HİKÂYESİ

Kral Şelomo tahtında oturup, adalet dağıttığı günlerden birinde, günlük davalarla ilgilenirken, huzuruna iki genç ve güzel fahişe getirildi. Kadınlardan birinin kollarında bir bebek vardı ve diğeri de çaresiz bir yüzle ona bakıyordu. Kral onlara bakarak:

-“Evet, nedir bu haliniz? Anlatın bakalım?”dedi.

Kadınlardan biri anlatmaya başladı:

“Yüce kralım, biz aynı evi paylaşan iki kadınız. Aynı zamanda hamile kaldık. Önce ben bir erkek bebek doğurdum. Benden üç gün sonra bu kadının da bir erkek bebeği oldu. Bu kadın gece uyurlarken, farkına varmadan bebeğinin üstüne yatarak, onun boğulmasına neden oldu. Ölü bebeği benimkinin beşiğine yatırdı.

Benim oğlumu da yanına aldı. Sabah uyanınca oğlumu emzirmek için kalktığımda beşiğimde ölü bebeği buldum. O benim çocuğum değil! Bu kadın ise bunu inkâr ediyor ve benim bebeğimi sahipleniyor. Oğlumu çaldı!” diye ağlayarak haykırmaya başladı.

Kucağında bebek olan ikinci kadın, bebeği sıkı sıkı bağrına basarak:

“Yalan söylüyor!” diye haykırdı.”Bu çocuk benim, onu ben doğurdum! Asıl onun çocuğu öldü ve bana iftira atıyor!”dedi.

Kral Şelomo ikisini de susturarak;

“Şahitleriniz var mı?”diye sordu. İkisi de evlerinde yalnız oturduklarını, o yüzden kimsenin olayı görmediğini söylediler. Şelomo askerlerinden birini yanına çağırarak bebeği yere yatırmasını ve kılıcıyla onu ortasından ikiye bölerek, bebeği iki kadına paylaştırmasını emretti. Asker bebeği kadının kollarından alarak, Şelomo’nun tahtının basamaklarından birinin üzerine yatırdı ve kılıcını iki eliyle tutarak yukarı doğru kaldırdı. Bebeği kucağından alınan kadın, hınzır bir gülüşle kollarını kavuşturdu ve çenesini tavana doğru kaldırdı. Tıslayan, kindar bir sesle;

“Tamam, bu hükme razıyım” dedi. “Madem ona sahip olamıyorum, o vakit bebek ona da kalmasın!” diye sevindi.

Ağlayan ve titremeye başlayan diğer kadın ise Kral Şelomo’nun ayaklarına kapanarak yalvarmaya başladı:

“Yüce kralım lütfen bebeğimi öldürmeyin. Ben buna dayanamam. Tamam, annelik hakkımdan vazgeçiyorum. Çocuğumu bu kadına verin, yeter ki evladımın canına zarar gelmesin! Yaşasın ve büyüsün!”dedi. Kadıncağız gözyaşları ve korkuyla yerde serili kalakalmıştı.

Kral tahtından kalkarak zavallı anneyi yerden kaldırdı. Askere bebeği yerden kaldırmasını ve gerçek annesine vermesini emretti. Sonra mahkemeyi merakla izleyen halka dönerek:

“İşte hakiki anne budur. Çünkü hiçbir anne yüreği çocuğunun başına kötü bir şey gelmesine razı gelmez, hele öldürülmesine hiç katlanamaz. Ondan vazgeçer ama ölmesine seyirci kalamaz!” dedi.

Sevgili okuyucularım gelecek haftaya sizlere yeni bir adalet öyküsü daha anlatmayı diliyorum.

Kaynak: Tevrat, Krallar Kitabı (3:16-28)

1 Yorum