TC’nin 12. Cumhurbaşkanı: “Hristiyan, Musevi, Süryani, Yezididen önce Türkiyeli vardır”

10 Ağustos Pazar günü ilk defa halkın doğrudan cumhurbaşkanını belirlediği seçimde zafer Recep Tayyip Erdoğan’ın oldu.

Toplum
11 Ağustos 2014 Pazartesi

Erdoğan’ın yüzde 51,85 ile Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanı olduğu seçimde çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu yüzde 38,45 oy alırken üçüncü aday Selahattin Demirtaş yüzde 9,71 oy aldı.

 

Yüzde 75 katılım kaydedilen seçimde Erdoğan Türkiye coğrafyasının geniş bir kesiminden oy alırken İhsanoğlu’nun Ege ve Akdeniz bölgesinden oy aldığı dikkat çekti.

 

Demirtaş ise beklenildiği gibi Güneydoğu bölgesinde seçmenlerin tercihi oldu.

 

Seçim sonrası bir konuşma yapan Erdoğan, 77 milyonu kucakladığını belirterek, “Eski tartışmaları, gerilimleri  eski Türkiye’de bırakalım” ifadesini kullandı.

Erdoğan şöyle konuştu:

“Bundan 13 yıl önce AK Parti’yi kurduk. dokuz seçimin her birinden zaferle çıktık. Dikkat ediyor musunuz, oylarımız hep yükselerek sandıklardan çıktık. Hemen hemen her seçimde bir balkon konuşması yaptım, her birinde gönül diliyle konuştum. Akıldan ziyade kalbim ve vicdanın kelimeleriyle seslendim. Meydanlarda, balkonda ne söylediysem hep arkasında durdum. Bu 9. seçim konuşmamda da gönlümün ruhumun vicdanımın hissiyatını sizlere aktarıyorum. İşte onun için bütün kalbimle, bütün samimiyetimde söylüyorum ki; 77 milyonun her bir ferdi için de bu seçimin mağlubu yoktur. Milletimiz içinde bu seçimin kaybedeni yoktur. Kaybeden statükodur. Elbette vesayet bugün en büyük mağlubiyetini yaşamıştır. Elbette kirli siyaset ve siyaset dışlı güç odakları bugün ibretlik ders almıştır. İnanıyorum ki, muhalefet bugünden itibaren politikalarını gözden geçirecek ve yeni Türkiye ile örtüşen bir muhalefet ve siyaset tarzı bugünden itibaren inşa edilecektir. Ancak bize oy vermeyenler, bizi onaylayamayanlar, bizi sevmeyenler bu seçimin mağlubu değildir. Bugün onlar da kazanmıştır.”

 

(...)

“Hepimiz aynı vatan toprakları üzerinde yaşıyoruz. 77 milyon aynı bayrağın gölgesi altında geleceği yürüyoruz. Milletimiz bir, bayrağımız bir, vatanımız bir, devletimiz bir. Hepimiz aynı ecdadın, aynı kültürün ve aynı medeniyetin, aynı tarihin evlatlarıyız. Siyasi görüşlerimiz, yaşam tarzlarımız, inançlarımız, mezheplerimiz, değerlerimiz, etnik köken ve dillerimiz farklı olabilir ama biz hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Müslüman, Hristiyan, Musevi, Süryani, Yezididen önce Türkiyeli vardır. Alevi’den Sünni’den önce Türkiyeli vardır. Türk, Kürt, Arap, Laz, Boşnak, Gürcü, Çerkez, Roman’dan önce Rum, Ermeni’den önce Türkiyeli vardır. Bugünden itibaren yeni bir toplumsal uzlaşma anlayışıyla farklılıklarımızı zenginlik olarak görerek ama farklılıkları değil ortak değerlerimizi öne çıkararak yeni bir istikbali inşa etmek istiyorum.”