En umutsuz anda gelen mucizeler: TU BEAV

Yahudi tarihindeki en acılı gün olan Tişa BeAv’dan sadece altı gün sonra, çok neşeli ve hayırlı bir gün olan Tu BeAv bayramı kutlanır. Bu yıl Tu BeAv 10 Ağustos Pazar akşamı ve 11 Ağustos Pazartesi günü kutlanıyor.

Nazlı DOENYAS Kavram
6 Ağustos 2014 Çarşamba

Tora’da bahsedilmeyen, takvime hahamlarımız tarafından eklenen ve Av ayının 15’i anlamına gelen Tu BeAv’da bir çok mucize gerçekleşir. Bu da bize, olayların en kötü anında bile umutsuzluğa kapılınmaması ve her zaman Yüce Tanrı’ya güvenilmesi gerektiğini, hiçbir zaman her şeyin sona ermediğini, en beklenmedik bir anda, göz açıp kapayana kadar kısa bir sürede, birden yeni bir kapı açılıp işlerin düzelmeye başlayacağını hatırlatır.

Aynı zamanda yedi teselli haftasının süreci de başladığı için,  yeni başlangıçlar, yeni ilişkiler, yeni ortaklıklar kurulması için çok hayırlı bir dönemdir.

TU BEAV - TİŞA BEAV

Tu BeAv’da gerçekleşen mutlu olaylar ve mucizeler, Tişa BeAv’daki düşüşün onarımının sağlandığını gösterir.

 Casusların kurguladığı rapor üzerine verilen ceza son bulur ve bu sebeple meydana gelen ölümler sona erer

Kenaan ‘ı(İsrail Toprakları)incelemeye giden (Bamidbar 13:2) on iki casustan on tanesi, ülkede yaşayanların ‘bizden daha güçlü’ devler ve savaşçılar olduğu ve bu toprakları fethetmenin imkânsızlığı konusunda rapor vererek (Bamidbar 13:27-28), İsrailoğulları’nı yanıltır ve umutsuzluğa düşürür. Bu ümitsizlikle bütün gece sızlanıp boş yere ağlayan halk (Bamidbar:14:1), o günün (Tişa Beav) tarih boyu bir ağlama günü olarak sabitlenmesine sebep olur. (Masehet Taanit 29a)

Buna ek olarak, Tanrı; Moşe Peygamber dâhil, 600.000 erkekten oluşan tüm nesli, Kutsal Topraklara girmelerine izin vermeyerek cezalandırır. (Vaat edilen toprakların ne kadar iyi olduğunu ısrarla savunan Kalev ve Yeoşua hariç).

Bu şekilde, çölde geçen yaklaşık kırk yıl boyunca, her yıl Tişa Beav günü, 15.000’den fazla kişi ölür. O yıl kimlerin öleceği bilinmediğinden, günahın işleniş yıldönümü olan Tişa Beav günü, halk mezarlar kazıp içlerine yatar, ertesi gün, o yıl içinde ölmesi gerekenler ölü olarak bulunup mezarında kalır, diğerleri kazdıkları mezarlardan çıkıp yaşamlarına devam ederler. Her sene bu şekilde devam ettikten sonra, kırkıncı yıl, herkes mezarlardan canlı olarak çıkınca, halk tarihi yanlış olarak hesapladığını düşünerek ertesi gün tekrar mezarlara girer. Herkes yine canlı kalınca, bir ertesi gün, yine mezarlara girilir. Bu düzen 15 Av’a kadar devam eder. Dolunay görülünce hesapta bir hata olmadığı kesin bir şekilde ortaya çıkar ve İsrailoğulları Tanrı’nın kendilerini affettiğini ve artık ölümlerin sona erdiğini anlar.

Böylece; Av ayının yükselişi başlar. Yeni bir nesil, vaat edilen topraklara girmek, yeniden yapılanmanın ve canlanmanın temelini atmak ve yeni bir başlangıç için hazırdır.

 Toplumdan aforoz edilen Binyamin kabilesi, tekrar cemaate kabul edilir

Şofetim Kitabı’nda anlatılan bir olay (Hâkimler 19-21) ,İsrailoğulları’nın on iki kabilesinden biri olan Binyamin kabilesinin sınırları içinde geçer. Bu sınırlara gelen bir misafirin cariyesi, eşkıyalar tarafından kaçırılır ve tecavüz edilerek evin kapısına bırakılır. Cariyenin bu olay sonucu ölmesi, diğer kabileler ve Binyaminoğulları arasında büyük bir iç savaş çıkmasına sebep olur. Binyaminoğulları kabilesinin büyük bir kısmı savaş sonunda yok olur, kalan kısmının da diğer kabilelerden kızlarla evlenmeleri yasaklanır.

Bir Tu BeAv günü, Binyaminoğulları kabilesinin tamamen yok olması engellemek için bu yasağın sadece olayın geçtiği nesli bağladığı, sonradan gelen nesillerin istedikleri gibi davranmakta serbest oldukları ilan edilir.

Böylece; Binyamin kabilesi tekrar İsrailoğulları arasına kabul edilir ve halk tekrar bir bütün haline gelir. Tişa BeAv’da Bet Amikdaş’ı yıkıma götüren, halkın kendi içinde bölünmüşlüğü onarılmış olur.

 Kabileler arası evlilikler yapılmaya başlanır

Erkek varis bırakmadan vefat eden bir babanın toprakları kızları arasında bölüşülüyordu. Kızların başka kabileden kişilerle yapacakları evlilikler, bu toprakların da evlendikleri kabileye geçmesine neden olacaktı. Bu nedenle, bu durumdaki kızların sadece kendi kabilelerinden kişilerle evlenmeleri gerekiyordu,(Bamidbar 36:2-12). Bu durum kızların üzerinde büyük bir baskı oluşturuyordu.

Dönemin yöneticileri, bir Tu BeAv günü, bu kuralın sadece İsrail topraklarına ilk giren nesil için geçerli olduğunu ve kızların diğer Yahudi kabilelerle de evlilik yapabileceğini duyurur. Böylece bekâr kızlar, artık sadece kendi kabilelerinden kişilerle değil, gönüllerinin seçtiği kişiyle evlenebileceklerdi. Bu şekilde Tu BeAv, bekâr kızlar için coşkuyla beklenen, sevinç dolu bir kutlama günü haline gelir.

Böylece; kabileler arası bariyerlerin ortadan kalkmasıyla Tişa BeAv’daki düşüşün başka bir yönü daha düzeltmiş olur. Bilgeler, Bet Amikdaş’ın yıkılmasındaki en önemli etkenlerden birinin, İsrail halkının içindeki bölünmüşlük olduğuna dikkat çeker. Buna göre kurtuluşun anahtarı, İsrail halkının kendi içindeki birlik ve ahengin oluşması, korunması ve beslenmesidir.

  Halkın Bet Amikdaş’ı ziyaret etmesini engelleyen birlikler kaldırılır

Kral Şlomo’nun ölümünden sonra ülke bölünür. İsrail, kötülüğü ile ünlü Yerovam Ben Nevat tarafından yönetilir. Nevat, tahta geçtikten üç yıl sonra İsrail’in kuzey ve güneyine altın buzağılar yerleştirir ve halkın Bet Amikdaş’ı ziyaret etmelerini engellemek ve altın buzağılara tapmasını teşvik etmek için Bet Amikdaş’a çıkan yollara engelleyici askeri birlikler yerleştirir. Kendisinden sonra gelen Kral Oşea Ben Ela, bir Tu BeAv günü bu birlikleri kaldırır.

Böylece; halk Bet Amikdaş’a serbestçe ulaşma imkânına tekrar kavuşur. Bet Amikdaş, politik anlaşmazlıklar yüzünden ayrı düşen İsrailoğulları’nı tekrar bir araya getiren birleştirici güç olmaya devam eder. Bu birleşme, Tişa BeAv’da Bet Amikdaş’ın yıkılışına götüren, halk içindeki bölünmüşlüğün giderilmesini sağlar.

 Betar’da ölenlerin gömülmesine nihayet izin verilir

Tişa Beav’da yas tutmamızın bir sebebi de Bar Kohba isyanı sırasında Yahudi direnişinin son kalesi olan Betar’ın, Romalıların eline geçip 100.000’den fazla Yahudi’nin katledilmesiydi. Romalı yetkililer, Yahudiler’in itibarını zedelemek ve üzmek için, bu şehitlerin gömülmesine izin vermez. Cesetler, bir mucize eseri, gömülene kadar, yıllar boyu, çürümeden, aynı şekilde kalır. Sonunda İmparator Adrian’ın ölümünden sonra, bir Tu BeAv günü, şehitlerin gömülmesine izin verilir.

Hahamlar, bu mucizenin anısına, yemeklerden sonra söylenen teşekkür duası Birkat Amazon’a “Atov Veametiv-İyi Olan ve İyilik Yapan Tanrı” kısmını ekler.

Böylece Tişa BeAv’da Betar’ın düşüşü, 15 Av’daki mucize ile sonuçlanır ve 9 Av’ın başka bir yönü daha düzeltilmiş olur. 

YOM TABAR MAAGAL - DÖNGÜNÜN SON BULDUĞU DÖNEM

II. Bet Amikdaş zamanında, yetmiş yıllık sürgün boyunca toprakların bakımsız kalmasından dolayı sınırlı miktarda odun bulunabiliyordu. Mizbeah’ta(sunak) kullanılmak üzere devamlı odun stoku olmasını garantilemek için, zengin aileler özellikle sunakta kullanılmak üzere bağışta bulunurlar. Bu odunlarda kurt olmasını engellemek amacıyla, odunlar tamamen kuruyana kadar güneşte bırakılır.

Odunların bu şekilde kurtlardan tamamen arınma işlemi, her yıl Tu BeAv gününden itibaren sona erdirilir. Bunun sebebi, güneşin bu tarihten sonra istenilen sonucu vermemesidir. Tu BeAv’da, bütün sene yapılacak kurbanlar için gerekli olan odun stoku sağlamış olmanın sevinci yaşanır, artık ‘baltalar kırılabilirdi’. Bir mitsva tamamlandığı için, Tu BeAv günü, şenlikler ve mutlulukla kutlanır.

Böylece; Tişa BeAv’da daha yoğun olarak yıkılışının yasını tuttuğumuz Bet Amikdaş’ın yeniden kurulması, halkın birlik ve ahenk içinde yaşayacağı Maşiah döneminin müjdesi verilmiş olunur.

‘Baltalar’ı krmaya gerek var mıydı? Gelecek senenin kesimi için saklanamaz mıydı?  ‘Balta’, sunağın ve Bet Amikdaş’ın temsil ettiklerinin tam zıttını simgeler. Sunağın amacı, insan hayatını uzatmaktır. Bet Amikdaş’ın yapımında, insan hayatını kısaltan silah yapımında kullanılan demir çelik vb gibi hiç bir madde kulanılmaz. Savaş ve yıkım için kullanılan maddelerin, insan hayatını uzatacak, sonsuz barış ve ahenk getirecek bir aracın yapımında hiç bir yeri olamaz.

NEDEN TU BEAV 'SEVGİLİLER GÜNÜ' OLARAK KUTLANIR?

Av ayının dolunay günü, bir aşk, yeni başlangıçlar, hayırlı ilişkiler, potansiyel bir bağlılık günü özelliği taşır.  “Bu günde, Yeruşalayim’in kızları çıkıp bağlarda dans ederdi…” ve “bekâr erkekler de kendilerine uygun gelini bu bağlarda arardı…” (Talmud;Taanit 26b).

Eski tarihlerde Tu BeAv’da Yeruşalayim’deki bekâr kızlar, kıyafet alacak imkânı olmayanları mahcup etmemek için, birbirlerinden ödünç aldıkları, birbirinin aynı kıyafetler giyerdi.

Tu BeAv, İsrail’de gün geçtikçe daha çok rağbet görmeye başlayarak, günümüzde ‘Valentine’s Day’ gibi coşku ve neşeyle kutlanan bir bayram haline gelir.

 İsrail’de bu güne özel müzik ve dans festivalleri düzenlenir, sevgililere kart ve çiçek yollanır. Ayrıca, üç haftalık yas dönemi ve Tişa BeAv’da düğün yapılmadığından ve günün özelliği nedeniyle, İsrail’de Tu BeAv, düğünler için de çoğunlukla tercih edilir.

Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, Bamidbar (Gözlem), Devarim (Gözlem), kitaplarından ve

www.ou.org, www.chabad.org, www.hebcal.com, www.meaningfullife.com, www.torah.org, myjewishlearning.com sitelerinden, okuyucuya bu konular hakkında fikir vermek amacıyla derlenmiştir. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için, önemli günler hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.