Fakirlik ırkçılığı besliyor mu?

Avrupa’da son yıllarda artan antisemitizm ve aşırı sağcı partilerin sebebi, kıtanın son yıllarda yaşadığı ekonomik çöküntü olabilir mi?

Dünya
10 Nisan 2014 Perşembe

Güç kazanan aşırı sağcı partiler Avrupa’nın son yıllarda yaşadığı mülteci akınını kendi avantajlarına mı kullanıyorlar?

İsrail Jewish Scene haber sitesi yazarlarından Lital Gana ve Itay Blumental, ortak kaleme aldıkları haberde, Avrupa’da neredeyse yüzde 20’ye yakın oy alan bu aşırı hareketlerin göç ve göçün yarattığı fakirlikten beslendiğini yazıyorlar.

Son olarak Macaristan’daki seçimde  antisemit görüşü  ve aşırı sağcılığı  ile bilinen Jobbik Partisi’nin oyların yüzde 20,54’ünü almış olması radikal hareketlerin nereye kadar gidebileceğine iyi bir örnek.

Haberde yer alan, Bar İlan Üniversitesi’nden  Profesör Shmuel Sandler’in görüşüne göre, yabancı düşmanlığı ve antisemitizm her zaman aynı anda ivme kazanıyor.

Aynı zamanda Begin-Sedat Merkezi’nde bir araştırmacı olarak çalışan bilim adamı, ırkçılığın politik bir görüş haline dönüşmesini şöyle açıklıyor: “Ne zaman bir ülkede hayat ve ekonomik şartlar zorlaşıyor, insanlar suçlayacak bir kimlik arıyorlar, işte o zaman da popülist partiler bu gerçeği kullanıyorlar ve ırkçılığı bozuk düzene bir çözüm olarak topluma sunuyorlar.

Avrupa konusuna gelince, burada da aynı strateji söz konusu, son yıllarda kıtaya binlerce göçmen gelmesi yerel insanları korkutuyor. Avrupa’da yaşayanların doğum oranı düşük halbuki, yeni gelenler çok daha fazla çoğalıyorlar, dolayısı ile yerli halk kısa bir zaman sonra yabancı bir kültürün kendi kültür ve ahlak anlayışını yok edeceğinden endişe duyuyor ve çözümü bu ırkçı partilerde arıyor.”

 

Avrupa’nın ekonomik durumu iyi olmayan vatandaşlarının, en temel insan haklarını bile saymayan bu partilere öncelikle  ilgi göstermiş olduğunu  söylemek pek de yanlış olmaz.