New York’ta bir ada: Kiryas Joel

Yahudilerin en yoğun olarak yaşadığı yer neresidir diye sorulsa, birçok insan İsrail diye cevap verir herhalde. İsrail’de Yahudi nüfusun tüm ülke nüfusuna oranı yüzde 79. Oysa New York’a 100 km kadar uzaklıktaki 22.000 nüfuslu Kiryas Joel kasabasında yaşayanların yüzde 99’u Yahudi

Kültür
9 Nisan 2014 Çarşamba

Çela Saranga

Neredeyse tüm nüfusu ultra-Ortadoks Hasidik Satmar Yahudilerinden oluşmuş olan Kiryas Joel, birçok açıdan New York Eyaleti’nin ortasında yer alan kendine özgü bir ada gibi. Sakallı adamlar koyu renkli takım elbiseler ve şapkalarla dolaşıyorlar, peruklu kadınlar uzun kollu bluzlar ve etekler giyiyorlar. Alışılmadık derecede yüksek olan doğum oranı sayesinde, 18 yaş altındaki çocuklar nüfusun yüzde 60’ını oluşturuyor. Bu tür bir demografik tekdüzelik ve yoğunluk, Ortadoks cemaatin dini geleneklerin uygulanmasında katılık, sadece kendi içlerinde evlenme ve hayat boyu süren Tora eğitimi gibi kendine özgü değerlerini aşılayabilmesine olanak sağlamış. Kasaba sınırlarındaki “Hoşgeldiniz” tabelaları bile cemaatin katı sosyal kurallarını yansıtarak, ziyaretçileri kılık, kıyafet ve davranışlar konusunda uyarıyor. Ziyaretçilerden uzun etek veya pantolon giymeleri, yakalarının kapalı ve kol boylarının dirsek altında olması, kasabada bulundukları süre içerisinde iffetli bir şekilde davranmaları, halka açık tüm alanlarda karşı cinsle bir arada bulunmamaları ve terbiyeli bir şekilde konuşmaları isteniyor.

Kiryas Joel 1977’de bölgede toprak satın alınması ve Williamsburg, Brooklyn’den ayrılan 14 ailenin buraya taşınmasıyla kurulmuş. Kurulduktan sonra nüfus son derece hızlı bir şekilde artmaya başlamış. 1990’da 7.400 kişi olan kasaba nüfusu 2000 yılında neredeyse iki katına çıkarak 13.100 kişiye, 2010 yılında ise 20.175 kişiye ulaşmış.

Kasabada yaşam Hasidik Satmar akımının ilkeleri ve kuralları çerçevesinde sürüyor. Toplum kendisini bir ‘shtetl’ olarak görüyor ve katı dini kurallara ve geleneklere uyum toplumun işleyişini sağlıyor. Kurallara uyum konusunda gösterilen herhangi bir sapkınlık kasabadan kovulma veya sürgünle cezalandırılıyor. Yidiş dilinde küçük kasaba anlamına gelen ‘Shtetl’ kelimesi insanın aklına Yahudi nüfusu fazla olan Doğu Avrupa köylerini ve ‘Damdaki Kemancı’ ortamını akla getiriyor. Ama Yahudi Diasporası tarihinde, Kiryas Joel kadar homojen, bütünsel ve hasidik bir “shtetl” örneği görülmemiş. Büyük Rabi’nin onayı olmadan belediye meclisine veya okul yönetim kuruluna aday olunmuyor. Nüfusun çoğunluğunun Satmar mezhebi üyelerinin dışındakilerle iletişimden kaçınmayı tercih etmelerinden dolayı kasaba dışındaki dünyayla iletişim son derece kısıtlı. Dış dünyaya açılan tek kapı internet ve bu da cemaatin ileri gelenlerini rahatsız ediyor ve bunu engellemenin yollarını arıyorlar.

Dışarıdan gelen biri kasabanın resmi dilinin Yidiş olduğunu sanabilir. İngilizce nadiren konuşuluyor ve çoğu çocuk yalnızca Yiddish öğrenerek büyüyor. Evde İngilizce konuşanların oranı sadece yüzde 6,2, bu da ABD’deki en düşük oranlardan biri. Kiryas Joel sakinlerinin yüzde 46’sı İngilizce’yi iyi konuşamıyor veya hiç bilmiyor. Geleneksel yapıda eğitim almak kasaba sakinlerinin önceliklerinden biri değil. Lise diplomasına sahip olanların oranı yüzde 40’ın altında. Üniversite eğitimi almış olanların oranı ise yüzde 5’i bile bulmuyor. Çocukların çoğunluğu dini okullarda eğitim görüyorlar. Erkekler için öncelik akademik eğitim almak değil, kendilerini Tora ve Talmud çalışmalarına adamak. Yüzlerce yetişkin tam zamanlı olarak dini kurumlarda Tora çalışıyor. Bir işe sahip olanların çoğu da devlet okullarında veya dini eğitim veren kurumlarda çalışıyorlar.

Kadınlar küçük yaşta evleniyorlar ve dini kurallar uyarınca doğum kontrolü kullanmıyorlar. Çoğu ailenin 8-10 çocuğu var. Bu yüzden kasaba nüfusunun ortalama yaşı 12’nin altında ve hane halkı ortalaması 6. Bu istatiksel sonuçlar ABD yerleşim merkezleri arasındaki en uç rakamlar. Küçük yaşta çocukları olan kadınlar nadiren ev dışında çalışıyorlar, bu yüzden ailelerin tek bir gelir kaynağı var.

Kiryas Joel’de ekonomik fırsatlardan etkin bir şekilde yararlanılmıyor. Günde 40.000 tavuk işleyebilen koşer bir tavuk kesimevi kar amacı gütmeyen bir kurum olarak görülüyor ve cemaat tarafından yönetiliyor. Günde yaklaşık 350 kilogram matsa üreten fırın da kasaba sinagoglarından birinin yönetimi altında. Güvenlik görevlisi veya itfaiye hizmetler cemaat dışından kişilere yaptırılıyor. Satmarlardan hiç kimse polis değil. Bir ara kendi itfaiye merkezlerini kurmaya çalışmışlar ancak erkeklerin sakalları oksijen maskesinin içine sığmamış.

Bütün bunların sonucu olarak, ABD’nin ekonomi başkenti olan New York’a yakınlığına rağmen Kiryas Joel ülkenin yoksulluk oranı en yüksek olan yerleşim bölgesi. Kasabada kişi başına düşen gelir şaşırtıcı derecede düşük. Kasaba nüfusunun üçte ikisi federal yoksulluk sınırının altında yaşıyor ve yüzde 40’ı devletten gıda ve sağlık yardımı alıyor. Ancak bu yüksek yoksulluk oranının göstergeleri kasabada pek görülmüyor. Pusetlerin ve üç tekerlekli bisikletlerin sayısı arabalardan fazla olsa da, otopark alanları dolu. Varoş mahalleler yok veya sokaklarda evsiz kimseler bulunmuyor. Hiç kimse paçavralar içinde dolaşmıyor veya aç kalmıyor. Kasaba merkezinde bir mücevherci bile var. Faizsiz borçlar da dâhil olmak üzere, kasaba halkının temel ihtiyaçları cemaat dayanışması ve sosyal yardımlaşma aracılığıyla karşılanıyor. Kiryas Joel’deki suç oranı ise gelir düzeyi düşük olan yerleşim bölgelerinde bekleneceği gibi yüksek değil, hatta yok bile sayılabilir. Kayda geçen suçlar aile içi şiddet, kişisel anlaşmazlıklar veya tehditlerden oluşuyor.

Komşu kasabalarda yaşayanlar ise çeşitli nedenlerden dolayı Kiryas Joel’den rahatsızlık duyuyorlar. Nüfus artış oranı yüksek olduğu için kasaba sınırları sürekli olarak genişliyor ve yeni inşaatlar yapılıyor. Gelir düzeylerinin düşüklüğünden dolayı yoksulluk yardımı alan ailelerin sayısı eyaletin geri kalan yerleşim birimleriyle karşılaştırıldığında son derece orantısız. Okul ulaşımı ve ders kitapları gibi eğitim gereksinimleri devlet tarfından karşılanıyor, öğrencilerin çoğu eyalet veya devlet burslarından faydalanıyorlar. Bu yardımlar tüm halkın ödediği vergilerden karşılanıyor. Bu durum çalışıp vergi ödeyen çevre halkı rahatsız ediyor.

Çevreden gelen tüm baskılara ve düşmanlığa, Amerika’nın en düşük gelirli kasabası olmasına rağmen Kiryas Joel büyümeye ve cemaat üyelerinin görüşlerine göre gelişmeye ve zenginleşmeye devam ediyor.