Elektronik imza ve uygulaması

Elektronik imza nedir? Elektronik imzayı nerelerde kullanabilirim?

Av. Ela CENUDİOĞLU Ekonomi
9 Nisan 2014 Çarşamba

15 Ocak 2004’te Resmi Gazete’de yayımlanan 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nda yer alan şekliyle elektronik imza; başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veriyi tanımlar. Elektronik imza; bir bilginin üçüncü tarafların erişimine kapalı bir ortamda, bütünlüğü bozulmadan (bilgiyi ileten tarafın oluşturduğu orijinal haliyle) ve tarafların kimlikleri doğrulanarak iletildiğini elektronik veya benzeri araçlarla garanti eden harf, karakter veya sembollerden oluşur. Elektronik imza kavramı çok genel bir tanım olup kişilerin elle atmış olduğu imzaların tarayıcıdan geçirilmiş hali olan sayısallaştırılmış imzaları, kişilerin göz retinası, parmak izi ya da ses gibi biyolojik özelliklerinin kaydedilerek kullanıldığı biyometrik önlemleri içeren elektronik imzaları veya bilginin bütünlüğünü ve tarafların kimliklerinin doğruluğunu sağlayan sayısal imzaları içermektedir. Sayısal imza, imzalanan metine göre farklılık gösterir ve içeriğin matematiksel fonksiyonlardan geçirilerek eşsiz olduğu düşünülen bir değer bulunması sureti ile elde edilir. Yani kişilerin, elle atılan imzada olduğu şekilde tek imzası yoktur; bunun yerine imzalamada kullanılan anahtarları vardır. 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nda ve bu metinde geçen “elektronik imza” kavramı sayısal imzayı işaret etmektedir.

Elektronik imzanın; bankalar ve finans kurumları, şube ağına sahip sigorta şirketleri, kamu kurum ve kuruluşları, holdingler ve diğer büyük şirketler, üniversiteler, yüksek iletişim ve bilgi güvenliği gereksinimi olan organizasyonlar başta olmak üzere orta ve uzun vadede yaygın bir uygulama alanı bulabileceği değerlendirilmektedir. Kamusal alandaki uygulamalar  arasında her türlü kamusal alana ait başvurular (ÖSS, KPSS, LES, pasaport vb.), kurumlararası iletişim (Emniyet Müdürlükleri, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlükleri vb.), sosyal güvenlik uygulamaları, sağlık uygulamaları (Sağlık personeli - hastaneler - eczaneler) ve vergi ödemeleri sayılabilir. Ticari alandaki uygulamalara  ise internet bankacılığı, sigortacılık işlemleri ve elektronik sözleşmeler örnek verilebilir.  Ancak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun beşinci maddesine göre; kanunların resmi şekle veya özel bir merasime tabi tuttuğu hukuki işlemler ile teminat sözleşmeleri güvenli elektronik imza ile gerçekleştirilemez. Örneğin; emlak alım satımı, veraset ve intikali, evlenme gibi hukuki işlemler elektronik imza ile gerçekleştirilememektedir.

Not: Bilgilendirme amaçlı olarak bu köşede paylaşılan bilgiler, hukuki öneri, danışmanlık, reklam veya teklif niteliğinde değildir. Genel hukuki bilgiden ibaret olan bu açıklamalar sorun çözmeye yönelik olmayıp, doğruluğu, güncelliği veya kullanılabilirliği konusunda yazar ve/veya hukuk bürosu sorumluluk kabul etmez. Hukuki sorunların çözümünde bir uzmana danışılması önerilir.

OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTILARI

Şirketimizin hesap dönemi 31 Aralık 2013’te sona erdi. Henüz yıllık genel kurul toplantımızı henüz yapmadık. Ne zaman yapmamız gerekir?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 409. ve 607. maddelerine göre şirketlerin olağan (yıllık) genel kurul toplantılarının her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içerisinde yapılması gerekir. Dolayısıyla hesap döneminin 31 Aralık 2013’te sona erdiği şirketlerin 2013 yılına ait genel kurul toplantılarının Mart 2014 sonu itibarıyla yapılmış olması gerekir.