Barış görüşmeleri çıkmazda

İsrail ve Filistinli müzakerecilerin durma aşamasına gelen barış görüşmelerinin devam etmesini sağlamak için pazartesi akşamı Kudüs’te gerçekleştirdikleri toplantıdan bir sonuç alınamadı.

ABD Özel Temsilcisi Martin Indyk’in başkanlığında İsrail Adalet Bakanı Tzipi Livni ve Filistin Başmüzakerecisi Saeb Erekat’ın bir araya geldiği toplantı bir süredir devam eden kurtarma görüşmelerinin son halkasıydı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki pazartesi akşamı yapılan toplantının tarafların isteği üzerine düzenlendiğini ve görüşmelerin devamını sağlamak için çabaların yoğun bir şekilde devam ettiğini bildirdi. Psaki, “Taraflar arasındaki fikir ayrılıkları hâlâ devam ediyor ancak her iki taraf da bu farklılıkları kapatmak için yoğun çaba harcıyor,” dedi.

Öte yandan ABD Başkanı  Obama barış sürecini değerlendirmek üzere salı günü Dışişleri Bakanı Kerry ile bir araya geldi. Sürecin geldiği noktadan dolayı sıkıldığı gözlenen Kerry geçtiğimiz hafta sonu Obama ile konuyu görüşmesi gerektiğini belirterek, “Washington’ın barış sürecine ayırabileceği zaman ve enerjinin bir limiti var ve zaman gittikçe daralıyor,” dedi.

ABD’li yetkililer Obama’nın barış görüşmelerine destek vermekten henüz vazgeçmediğini söylerken üst düzey diplomatlarını da gösterdikleri çabalardan dolayı takdir ettiğini kaydetti.

İsrailli bir yetkili de görüşmelerin sona ermek üzere olduğunu, hatta sürece en başından beri yoğun destek veren Kerry’nin de geri çekildiğini kaydetti.

TARAFLAR BİRBİRİNİ SUÇLUYOR

Erekat pazar günü İsrail televizyonu Channel 2’ye yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun cesur davranıp 1967 sınırlarını kabul etmesi gerektiğini dile getirmişti.

Barış görüşmelerinin sona ermesi halinde İsrail’in Filistinlilere yaptırım uygulamaya başlayacağı yönünde medyada çıkan haberler üzerine Erekat, “Netanyahu kimin güçlü olduğunu göstermek için cezalandırma yolunu mu tercih ediyor yoksa iki devletli çözüm yolunu tercih ederek tarih mi yazmak istiyor?” yorumunda bulunmuştu.

İsrail Başbakanı Netanyahu da pazar günkü bakanlar kurulu toplantısında, Filistin Yönetimi ile barış görüşmelerini sürdürmeye hazır olduklarını ancak bunun için herhangi bir bedel ödemeyeceklerine dikkat çekti. Netanyahu ayrıca, Filistinlilerin 15 uluslararası kuruluşa üyelik başvurusu yapmakta ısrarcı olmaları halinde İsrail’in de aynı şekilde cevap vereceğini belirterek bu tarz hareketlerin bir barış anlaşmasının sağlanmasını güçleştireceğini vurguladı. Netanyahu, “Tek taraflı aldıkları her karara karşı aynı şeyle karşılaşacaklar,” diyerek sözlerini sürdürdü.

Filistinliler İsrail’in 29 Mart’ta cezaevinden çıkması öngörülen Filistinli mahkûmların dördüncü grubunu serbest bırakmaması üzerine görüşmeleri sonlandırdığını iddia ediyor. Filistinli bir yetkili, “Mahkûmları serbest bırakmayı reddettiler. Bu nedenle herhangi bir gelişme olması mümkün değil,” diye konuştu.

İsrail ise Filistinlilerin kendilerine vaat edilen toprakların tanınmasını sağlamak için BM’nin 15 kuruluşuna başvurarak süreci sekteye uğrattıklarını savunuyor.

İsrail barış görüşmelerinin 29 Nisan sonrasına uzatılmasını isterken Filistin Yönetimi ancak mahkûmların serbest bırakılması ve Batı Şeria’daki yerleşimlerde devam eden inşaatların durdurulması halinde bunu kabul edeceklerini belirtiyorlar.

“SOYUT PROBLEMLER”

FKÖ Genel Sekreteri Yasser Abed Rabbo ise yaşanan son krizden İsrail’i sorumlu tutarak İsrail’in görüşmeleri sonsuza dek uzatmak istediğini ve sürekli olarak ‘soyut problemler’ yarattığını iddia etti. Netanyahu’ya yakın kaynaklar görüşmelerin sonlanması halinde İsrail’in Filistin Yönetimi’ne uygulayacağı yaptırımlar hakkında detaylı bir açıklamada bulunmazken, medyada Hamas’ın yönetimindeki Gazze’de kurulacak Wataniya Filistin Telekom projesinin önlendiği ve Batı Şeria’da Filistinlilere ait inşaat projelerinin durdurulduğu haberleri yer aldı.