Karayipler’in sırrı

Yahudilerin Karayipler’deki geçmişi pek bilinmez. Bu bölgenin Yahudi tarihi, İspanyol istilacılar, acımasız korsanlar ve adalarda hâkimiyeti ele geçirmek isteyen Avrupa devletlerinin birbirleriyle yaptığı bitmek bilmez çarpışmalar arasında kaybolup gider. Oysaki yüzlerce yıl boyunca Karayipler’deki ekonomik hayatın can damarı olan şeker kamışını, 17. yüzyılda adalara tanıştıranlar Yahudilerdi.

Kültür
5 Mart 2014 Çarşamba

Çela Saranga

 

Bugün dünyanın önde gelen şeker üreticilerinden biri olan Barbados,  muhteşem beyaz kumlu sahilleri, şık tatil köyleri ve İngiliz sömürge döneminden kalan zengin tarihi mirasıyla tanınır. Ama aynı zamanda Amerika Yahudi tarihinin en dikkate değer alanlarından birine ev sahipliği yapmakta.  

Barbados’un masalsı başkenti Bridgetown limanından şehir merkezine doğru yapılan 30 dakikalık bir yürüyüş sonrasında, adı Sinagog Yolu olan bir sokağa ve adanın birkaç asırlık Yahudi tarihini gözler önüne seren ve Yahudi Meydanı olarak anılan küçük bir avluya varılır. Barbados Parlamentosu’nun birkaç sokak kuzeyinde bulunan bu sessiz avluda Nidhe İsrael (İsrail’in Dağılmış Olanları) adlı bir Sefarad sinagogu, içinde 300 kadar taş bulunan bir mezarlık, 17. yüzyıldan kalma bir mikve ve etkileşimli bir müze bulunmaktadır.  Sinagogun özgün binası 1654 yılından kalmadır ve batı yarımkürenin halen kullanımda olan en eski sinagogudur.

Yahudiler Barbados’a ilk kez 1628 yılında, İngilizlerin Barbados’u bir koloni haline getirmelerinden sonra geldiler. Brezilya’daki Engizisyondan kaçan İspanyol ve Portekiz Yahudileri şeker kamışı yetiştirmek ve yel değirmenlerini kullanarak mahsulü işlemek konusundaki deneyimlerini de beraberlerinde getirdiler. Müzenin girişinde ziyaretçileri karşılayan sergide yazıldığı şekilde: “Hindistan cevizi sütü ve şeker kamışı, bu Yahudiler ve onların soyundan gelenler için İbrahim’in çocuklarına vaat edilen toprakların sütü ve balıydı.”

Dayanak noktası Nidhe İsrael Sinagogu olan Barbados Yahudi Cemaati İngiliz hegemonyası altında serpildi. Bu süreç içerisinde Yahudilerin adaya yerleşmelerini İngilizler açıkça desteklediler. Barbados, Yahudilerin tüm siyasi hakları elde ettikleri ilk İngiliz sömürgesi oldu. 1679 yılına gelindiğinde adada yaklaşık 300 Yahudi yaşıyordu. Adada fazla toprak olmadığı için Yahudi yerleşimciler şeker ve kahve üretimi hakkında bildiklerini toprak sahiplerine öğrettiler ve bu ürünlerin ticaretini yapmaya başladılar. Ancak İngiliz tüccarlar Yahudileri sevmiyorlardı ve onları İngilizlerden çok Hollandalılarla işbirliğinde bulunmak ve yasadışı ticaret yapmakla suçluyorlardı. 23 Ekim 1668’de, Barbados Yahudilerinin iç veya dış ticaret ilişkilerine girmeleri, köle satın almaları yasaklandı ve Barbados Yahudi Gettosu’nda yaşamaya zorlandılar. Ayrımcı uygulamalar 1802 yılında Koloni Hükümeti tarafından yasaklanıncaya kadar sürdü.

Yahudi Cemaati, 1831 yılında şiddetli bir kasırganın adadaki tüm yerleşim yerlerine büyük bir zarar vermesine kadar gelişmeye ve ekonomik olarak güçlenmeye devam etti. Kasırga sırasında sinagog da yıkılmıştı, ancak birkaç yıl içinde yeniden yapıldı. İlerleyen yıllarda, ekonomi kötüye gittikçe göçler, asimilasyon ve ölümler sonucunda adadaki Yahudi nüfusu gittikçe azalmaya başlayarak 1848’de 70’e düştü. Brezilya’dan göç etmiş olan Sefarad Yahudilerinin soyundan gelenlerin sonuncusunun 1929’da adadan ayrıldığına inanılmakta. Bu tarihten sonra sinagog bakımsızlık sonucu harap oldu ve satıldı.

 

Altman’ın sinagogu kurtarma girişimi

Doğu Avrupalı Aşkenaz Yahudilerinin 1930’larda adaya gelmeye başlamaları ve Shaare Tzedek Sinagogu’nu kurmalarıyla cemaat yeniden canlanmaya başladı. Barbados Hükümeti, 1980 yılında dua evi olarak kullanılmayan viran haldeki Nidhe İsrael Sinagogu’nun yıkılacağını ve yerine yeni bir anayasa mahkemesi binası yapılacağını açıkladı. Dedesi sinagogun yanındaki mezarlıkta gömülü olan seçkin işadamı Paul Altman, 1800’lü yıllarda sinagogun içinde çekilmiş sayısız resimle silahlanarak Barbados başbakanıyla görüşmeye gitti ve yalvararak tarihi binayı kurtarmasını istedi. En sonunda pes eden başbakan,  Altman’a sinagogu kurtarmak için gerekli olan mali kaynağı bulabilirse, hükümetin binayı Yahudilere iade edeceğini söyledi.

Bunun üzerine uluslararası bir bağış toplama kampanyası başlatan Altman, sinagogu onarmak için 1 milyon dolardan daha fazla para toplamayı başardı. Yaklaşık 60 yıl boyunca terk edilmiş olan Nidhe İsrael Sinagogu 1987 yılında yeniden açıldı. Gotik tarzdaki zarif kemerleriyle dikkat çeken iki katlı pembe binada büyüleyici avizeler, üzerinde Magen David bulunan dairesel bir vitray, antika bir Hanukiya ve saat, mermer bir kurna, Barbados akaju ağacından yapılmış ehal ve teva bulunuyor. Bina şu anda Barbados Ulusal Kültür Vakfı’nın mülkiyetinde.

Sinagogla birlikte 1658 yılına ait mezar taşlarının bulunduğu mezarlık da temizlendi ve üzerlerinde İbranice, İngilizce ve Ladino yazılar bulunan mezar taşları onarıldı. Bu mezarlık Amerika kıtasında bulunan en eski Yahudi mezarlığıdır. Bu kompleks içinde yer alan 260 yıllık okul binası da 2008 yılında Nidhe İsrael Müzesi olarak açıldı. Aynı yıl, bir zamanlar rabinin evi olan binayı bulabilmek için kazı yapan arkeologlar, sinagogdan bile önce yapılmış olduğuna inanılan antik bir mikve’yi gün ışığına çıkardılar. Mikve halen akmakta olan doğal bir su kaynağının üzerine inşa edilmişti. Arkeologlar ilk başlarda buranın içi antik yağmur sularıyla dolmuş olan bir depo odası olduğunu düşünmüşler. Ancak İsrail’den gelen iki turistin yukarıdan kazı alanına bakmaları ve “Oh, bir mikve’niz bile var,” yorumunda bulunmalarıyla gerçeği fark etmişler.

“Burası Bridgetown’un en büyük sırrı”, diyor 2008’den beri müze müdürü olan Celso Brewster. “Hatta Karayip’lerin en iyi gizlenen sırlarından biri olabilir. Barbadoslular bile burada olduğumuzu bilmiyorlar. Ama burası çok tarihi bir yer. Yalnızca Barbadoslular için değil, aynı zamanda Avrupa ve Güney Amerika’daki Engizisyon mahkemelerinden kaçan Yahudiler için. Burası yeni bir başlangıcı temsil ediyor. Bu yüzden herkes burası hakkında bilgi sahibi olmalı, burayı ziyaret etmeli.”

Bugün Barbados’ta yaklaşık 40 Yahudi yaşıyor. Bu küçük Yahudi cemaati kültürel miraslarını ve cemaatlerini korumak ve sinagoglarını açık tutmak için ellerinden geleni yapıyor. Nidhe İsrael Sinagogu’nda, aralık ayından mart ayına kadar, adada sürekli yaşayan Yahudiler ve kış ayları boyunca Barbados’a gelen turistler için Cuma akşam duası yapılıyor. Sürekli bir haham bulunmadığı için, dualar cemaat üyeleri tarafından yönetiliyor. Yılın geri zamanlarında, dualar için havalandırması ve koşer mutfağı bulunan Shaare Tzedek Sinagogu kullanılıyor.