“Bu topraklarda 100. yılımızı kutlamaktan şeref duyuyoruz”

Dile kolay tam 100 yıl…1914 yılında kurulduğunda İstanbul’da lise seviyesinde eğitim vermeye başlayan okul o dönemde Musevi Cemaati için bir ilkti. 1940’ta Şişhane’deki yeni binasına taşınan okul, 1994-1995 eğitim yılında Bernar Nahum’un katkılarıyla Ulus’taki modern kampüsüne geçti. Bugün 600’den fazla öğrenciye eğitim vermeye devam eden UÖML, 100.yılla birlikte aynı zamanda Ulus Kampüsü’ndeki 20.yılını dolduracak.

 

100. yılı kutlamak amacıyla yıl boyunca çalışmalar yapacak 100. Yıl Komitesi ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Okulun Eğitim Koordinatörü Röne Kaspi, Yönetim Kurulu Üyesi Milka Kasuto ve 100. yıl faaliyetlerinden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Vivet Maçaro ve hazırlıklara proje bazında destek vermek için ekibe katılan Edit Camgözoğlu bizlerle hem duygularını paylaştı hem de çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Önümüzdeki sene UÖML’nin 100. yılını kutlayacağız. Bu bir okul için çok ciddi bir süre. Bu konuda neler hissediyorsunuz? Edit, okulun mezunu olarak ilk seninle başlayabilir miyiz?

Edit Camgözoğlu: Ben aslında BÖML’den mezun oldum. Ancak UÖML’yi de tanıyarak geçmiş ve geleceği bir arada yaşadım. İkisinin harmanlanmasından müthiş bir keyif alıyorum ve aynı zamanda heyecanlanıyorum.

Vivet Maçaro: İki oğlum da buradan mezun oldu. O nedenle okulla ayrı bir gönül bağım var. Okulun gelişimini izleme fırsatı bulmuş biri olarak böylesine köklü bir geçmişe sahip bir okulun parçası olmaktan gurur duyuyorum. 

Röne Kaspi: Bu okulda hem öğretmen hem de veli sıfatıyla bulundum. Aslında okulun 100. yılı ve Ulus’a taşınmamızın da 20. yılı. Aynı zamanda benim de 20. yılım. Kızım da buradan mezun. 100 yıllık bir okulda uzun yıllardır görev alıyor olmanın gururunu yaşıyorum.

Milka Kasuto: Çok heyecanlıyız ve 100. yılımızı kutluyor olmaktan şeref duyuyoruz.

 Yeni mezunlar kadar eskilerin de aynı heyecanı duyacağından eminim. Beyoğlu’nun son mezunlarındanım ve duyduğumda ilk önce inanamadım.

VM: Aslında çok güzel ifade ettin. Duyan hiç kimse inanamıyor 100 yılı doldurduğumuza. Okulun gelişimini göz önünde aldığımızda nerelerden geldiğini ve nerelere gideceğini görüyoruz.

RK: Bu okul Osmanlı’dan beri var. Bu da 100 yıllık köklü ve oturmuş bir okul olduğumuzun somut bir göstergesi oluyor insanlar için. 100. yıla gelmek aynı zamanda ne kadar güçlü bir toplum olduğumuzu da gösteriyor. 600’den fazla öğrencisi olan ve dolu dolu yaşamaya devam eden bir okul var.

100 yıllık bir okul olarak geçmişten bugüne vizyonunuzda değişiklikler oldu mu?

RK: Vizyonumuz hem akademik hem sosyal açıdan cemaatimize ve yaşadığımız ülkeye en iyi şekilde gençlerimizi hayata kazandırmak ve onları dünya vatandaşı bireyler olarak yetiştirmek. Bu aslında her zaman böyleydi ama tabi ki dönemlerin gerektirdiği şartlardan hedeflerde değişiklikler olabiliyor. Bu hedeflere ulaşmak için de çalışmalarımızda bir takım değişiklikler yapıyoruz ama hedefimiz belli: Yüksek standartta öğrenci yetiştirmek.

 Musevi Lisesi’ni bugünlere taşımak nasıl bir sorumluluk?

RK: Elbette ki çok büyük bir sorumluluk. Öncelikle cemaatimizdeki çocukların yüzde ellisi burada eğitim alıyor ve bu sayı gittikçe de artıyor. Cemaatin geleceğini şekillendirecek genç nesil bir anlamda buradan yetişiyor. Öğrencilerimize en yüksek eğitim kalitesini sunmak durumundayız. Çok güçlü bir eğitim kadrosuna sahibiz. Ayrıca eğitim komitemiz de dünyada eğitim dalında yapılan çalışmaları çok sıkı takip ederek okula değer katabilecek bütün projeleri de hayat geçirmeye çalışıyor.

 Bu süre zarfında ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

MK: Çok fazla fikrimiz ve projemiz var. Düzenli olarak çıtamızı yükseltecek eğitim kalitemizi arttıracak projeleri araştırıyor,  yeni projeleri hayata geçirebilmek için sponsorlarla çalışmalar yapıyoruz. Günümüz şartlarında sponsor bulabilmek gittikçe zorlaşan bir konu. Ancak bu güne kadar proje bazlı çalışmalarımızın neredeyse tamamını sponsorlarımızın desteği ile gerçekleştirdik.

RK:  Bu işin biraz da pozitif yanından bahsetmek istiyorum. Önceki nesil okula destek olurken bunu duygusal bir bağlılıkla devam ettiriyordu. Günümüzde bunu anne babalarından devralan ve eğitime yatırımın önemine inanan genç bir nesil var. İnsanlar sunduğumuz projelere inanıyorlarsa buna destek oluyorlar. 

Diğer bir zorluk da Ulus’a geçtiğimiz zaman Türkiye’deki özel okul sayısında da artış olması ve bunun ciddi bir rekabet yaratması oldu. Diğer okullarla rekabet edebilmek için de standartlarımızı her zaman çok yüksek tutuyoruz.

VM:  Velilerimizin de talepleri yüksek ve bu pozitif anlamda bizi daha çok ne verebiliriz, ne yapabiliriz sorusuyla karşılaştırıp ufkumuzu açmamamıza yardımcı oluyor.

  Gelelim 100. yıl etkinliklerine. 100. yıl kapsamında ne gibi etkinlikler yapmayı planlıyorsunuz?

VM: Bu her okula nasip olmayan bir şey. Öncelikle farklı etkinliklerle öğrencilerimize, mezunlarımıza, öğretmenlerimize ve Yahudi Cemaati’ne bu gururu yaşatmak istiyoruz. Çalışmalar anaokulundan liseye tüm okul kapsamında yapılacak. 2014-2015 eğitim dönemi için eğitim, spor, sanat, bilim, müzik alanında farklı çalışmalardan oluşan etkinlik ve kutlama planı hazırladık. Etkinliklere yurtiçi ve yurtdışından birçok konuşmacı katılacak. Ayrıca, mezunlarımıza yönelik faaliyetlerimiz de olacak.

İlk etkinliğimizi gerçekleştirip logo yarışması düzenledik. 100. yıl logomuzu tasarlamak üzere cemaat bazında internet üzerinden bir yarışma düzenledik. Okulumuzdan istekli bir grup öğrencimiz de tasarımcı Selin Estroti’den logo tasarımı konusunda eğitim aldı. Birinciliğe layık görülen 100.yıl logosunun mezunumuz tarafından tasarlanmış olması ve lise öğrencimizin tasarladığı logonun mansiyon ödülü alması bizim için gurur kaynağı oldu.

RK: Yurt dışından birçok okulla iletişim içinde olduğumuz için onları da bu kutlamalara dahil etmek istedik Avrupa’dan, İngiltere, Roma, İspanya, Almanya, Prag ve İsrail’de iletişim halinde olduğumuz okullar var. Öğrenciler her sene değişik zamanlarda farklı projeler için bir araya gelirler ve bu ziyaretler sırasında değişik kültürleri tanıma fırsatı bulurlar. Şimdi 100. yıl etkinlikleri kapsamında amacımız tüm bu okulları bir araya getirmek. Bunun için yaklaşık olarak 50 çocuk davet ediyoruz. Yurt dışından gelecek öğrenciler okulumuz öğrencilerimizin yanı sıra cemaat gençlerimizle de buluşacak.

VM: Okulumuz özellikle eğitim camiasında verdiği eğitim kalitesinden dolayı çok iyi tanınsa da yaşanan mekân değişikliklerinden dolayı 100 yıllık bir okul olduğumuz tam olarak bilinmiyor. İstanbul’da 100. yılını tamamlamış okullar arasından bir spor turnuvası düzenleniyor. Önümüzdeki sene bu turnuvaya katılıp 100 yıllık bir okul olduğumuzu geniş topluma da duyurma fırsatı yakalayacağız.

 Etkinliklere geri dönersek…

VM: 100. yıl vesilesiyle bir kitap çıkartacağız. Okulun tarihçesini ve bugününü gösteren kısa bir film çalışmamız var. Resim ve seramik öğretmenlerinin gerçekleştireceği bir takım çalışmalar olacak. Fotoğraf ve resim sergisi açılacak. Bahsettiğimiz etkinliklerin hepsinin alt yapısı hazır. 2014 Roş Aşana Bayramı itibariyle tüm etkinlikler başlayacak ve Haziran 2015’te de kapanış yemeğimizle son bulacak.

MK: Ne mutlu bize ki bugün 99 yaşında olan okulumuz öğrencilerinden başarılı iş adamı Rafael Torel aramızda. Kitabımızda en büyük yeri ona vermeyi düşünüyoruz.

RK: Yıllardır üniversitelerle ortak sertifika programları düzenliyoruz. Bu yıl ki çalışmamız 100. yıla atfedilecek. Öğrencilerimiz, Bahçeşehir Üniversitesi Fotoğraf Bölümü’nden uzman bir ekibin ve lisedeki Sosyal Bölümü öğretmenlerinin önderliğinde eski dönem fotoğrafları derleyecek ve eğitim boyunca çekecekleri güncel fotoğrafları harmanlayıp belgesel resim sergisi hazırlayacaklar.

 Mezunlar için ne gibi etkinlikler yapılacak?

VM: Ulus mezunu gençlerimizi toparlamak üzere kurulan U-Turn adı altında yeni bir oluşum var. U-Turn Ulus’tan mezun olan hem de yolu bir şekilde Ulus’tan geçmiş tüm gençleri kapsıyor. U-Turn’ün proje bazında sorumluluk aldığı bir takım faaliyetler olacak. Gençlerimiz açılış günü için yurtdışından sürpriz bir konuşmacı getiriyor aynı gün için de büyük bir konser düzenlemeyi planlıyorlar.

RK: Mezunlar Kolu’nun başında Berta Banana var. O da kendi ekibiyle bir takım çalışmalar yürütüyor. Bir de mezunlarla ilgili ‘Mezunlarımız İş Hayatında Nerede?’ projemiz var. Bu da son 30 yılda okulumuzdan mezun olan kişilerin iş hayatından nerede olduklarını bulup, kendi networklerini oluşturmaları için kurulmuş bir proje.

MK: Her sene Bernar Nahum adına düzenlediğimiz bir müzik şölenimiz var. Bu sene çıtayı yükseltip farklı bir orkestra çalışması yapmayı planlıyoruz. Eski mezunlarla ve gençlerimizi bir ara getirmek istiyoruz.

RK: Aslında 100. yıl bizim için bir vesile. Hedefimiz projelerle eğitim standardımızı bir adım daha ileriye taşımak.

 100. yıl projesinin arkasında büyük bir ekip olduğuna eminim.

VM: Öncelikle öğretmenlerimiz var. Onlar projenin bel kemiğini oluşturuyorlar. Ayrıca halkla ilişkiler ekibimiz de bize tüm projelerde bize destek veriyor. Greta Mizrahi, Reysi Levi Denahmiyas birebir işin içindeler. Doret Habib de bizlere danışmanlık veriyor. Burada hepsine destekleri için teşekkür ederim.

100. YIL İÇİN ÖZEL OLARAK YAPILMIŞ BİR PROJENİZ VAR MI?

MK: 100. yılın ilk projesi olarak yaptığımız diğer projelere destek sağlamak için mezunlarımızın da büyük desteğiyle U-Join adında bir site açtık. Siteye www.u-join.com adresinden ulaşabilirsiniz. Örneğin, öğrencilerimiz her yıl March of the Living’e (Yaşam Yürüyüşü’ne) katılıyor. Buna katılımın için artması için yapılabilecek katkılar olabilir. Başarıya Burs projemiz bulunuyor sitede. Van’daki kardeş okulumuzla faaliyetlerimize katılmak isteyenler olabilir. TÜBİTAK projemiz, sanat projelerimizin hepsi sitede yer alıyor. Bugünkü nesil bilgisayarın önüne hareket ettiği için biz de 100. yıl vesilesiyle gençlerimizi buna dâhil etmek istedik.

VM: 100. yıl faaliyetlerindeki bir amacımız da gerek yurtiçinden gerekse yurtdışında kendi branşında söz sahibi olan kişilerle öğrencilerimiz buluşturmak ve bir takım faaliyetlerle öğrencilerimizin vizyonlarını açmak.

100. YIL LOGO TASARIM YARIŞMASI’NDA ÖDÜL ALANLAR:

1. Eli Mazliyah

2. Ayşe Girgin Barsbay

3. Aylin Franko

Mansion:  Deyvi Yahyai