UÖMO öğretim kadrosu İsrail’i ziyaret etti

Ulus Özel Musevi Okulları öğretmenleri 1-7 Şubat tarihleri arasında Rav Naftali Haleva’nın organize ettiği bir turla İsrail’i gezme fırsatı buldular

Toplum
19 Şubat 2014 Çarşamba

Yahudi dinini, kültürünü ve tarihini yakından tanıma ve anlama açısından düzenlenen tura Rav Naftali Haleva liderliğinde 48 kişi katıldı. Cemaat Başkanı İshak İbrahimzadeh’in katıldığı bir öğlen yemeğinin de gerçekleştiği eğitici ve neşe dolu gezi hakkında UÖMO Türkçe Edebiyat Öğretmeni Sinem Sezgin ve Matematik Bölüm Başkanı Berta Banana duygularını kaleme aldılar

SİNEM SEZGİN:

“Dostluk, uyum, keyif, tarih, medeniyet, tatlı bir yorgunluk,…” işte bunlardı bizlerin İsrail’e yaptığı geziyi özetleyecek sözcükler.

Yıllardır bir parçası olduğumuz Yahudi kültürünü bir de ana vatanında görmek hepimizin yaşamak istediği bir duyguydu. Yıllardır hayal ettiğimiz, planlar yaptığımız; ama her seferinde politik sebeplerle iptal edilen bu geziyi nihayet 1-7 Şubat tarihlerinde gerçekleştirebildik.

Yeni kültürler tanımaktan, seyahat etmekten keyif alan herkesin beklentilerine cevap verecek güzelliklere sahip olan İsrail’de bizi yoğun bir tur programı bekliyordu. İlk olarak üç din için de kutsal sayılan Kudüs’te yapılan panoramik bir şehir turunun ardından Ağlama Duvarı’nda dileklerimizi diledik, şehrin tarihi ile ilgili derinlemesine bilgi aldık. Sonrasında Masada’ya çıkıp, esarete boyun eğmeyen bir grup Yahudi’nin hikâyesini yerinde dinledik. Hepimiz için değişik bir deneyim olduğuna inandığım Bedevi yaşantısını yerinde gördük ve bedevi çadırında öğle yemeği yedik.

Gezi programını okuduğumuzda belki de hepimizi en çok heyecanlandıran ve “hayatta bir kez yapılmalı” diye inandığımız tecrübe Ölü Deniz’e girmekti ve epeyce de hevesliydik. Çünkü yola çıkmadan önce yapılan tüm haberleşmelerde yanımızda mayo ve havlumuzun bulunması gerektiği söylenmişti. Ama havanın azizliğine uğradık demeliyiz sanırım ki Ölü Deniz’e vardığımızda hava bayağı soğuktu hatta oradan ayrılırken yağmur damlalarını yüzümüzde hissettik. Bir kısmımız ayaklarımızı suya sokmakla yetinirken, bir kısmımız sadece kıyıda fotoğraf çektirebildik. Fakat gruptaki herkes bununla yetindi sanmayın. İçimizde her türlü iklim koşuluna ayak uydurabilecek, maceraperestler de vardı ve onlar Ölü Deniz’de yüzmenin tadını çıkardılar. Bizlereyse onları seyretmek düştü.

İçeri girdiğimiz andan itibaren gerek sergilenen görsel materyallerle gerek duvarlardaki yazılarla gerekse teknolojik alt yapıyla oluşturulmuş Yad Vaşem (Holokost Müzesi) ziyaretiyle II. Dünya Savaşı’nda yaşanan o acı anları biz de yaşamış gibi hissettik. Özellikle müzenin II. Dünya Savaşı’nda yaşamlarını yitiren çocuklar için yapılan bölümü hepimizi derinden etkiledi. Herkesin görmesi gereken İsrail Müzesi’ni kısa da olsa görme fırsatını yakaladık. Ertesi gün Golan Tepeleri’ne çıkıp, oradan ayaklarımızın altındaki eşsiz manzarayı seyrettikten sonra Golan Heights Winery’e gidip, bölgenin şaraplarını tattık. Üç gün Kudüs’ün mistik havasını soluduktan sonra Tel Aviv’e geçtik. Tel Aviv’de eski tren garını görüp, şehrin sevimli sokaklarında yürüyüş yaptık ve şehri az da olsa keşfetmeye çalıştık.

Her ne kadar tatilde olsak da eğitimci kimliğimizden uzaklaşmamıştık. Dünyanın 100 üniversitesinden biri olan Hebrew Üniversitesi’ni gezdik. Okulun eğitim sistemi hakkında bilgi aldık. Bir bilim üssü olarak da adlandırabileceğimiz Weizmann Institute of Science’a gittik ve öğrencilerimizin staj yapma imkânına sahip olduğu bu enstitüyü görme fırsatını yakaladık. Aynı zamanda bir kibbutzu ziyaret ederek çocuklarımızın hayatı öğrendikleri ve eğlenceli vakit geçirdikleri yaz kamplarında neler yaptıklarını yerinde gördük.

“Tadı damağımızda kaldı,” diyebileceğimiz gezimiz, gerçek anlamda tadı damağımızda kalan, Cemaat Başkanımız İbrahimzadeh’in bizler için verdiği bir öğle yemeğiyle noktalandı.

Eskiler, “Bir kişiyi tanımak istiyorsan onunla yolculuğa çık,” derlermiş. Bizler okulumuzun çatısı altında yakaladığımız uyumun bir tesadüf olmadığını, birbirimizi gerçekten tanıdığımızı ve iyi bir ekip olduğumuzu bu geziyle bir kez daha kanıtladık. Aramızda bulunmayı çok istemekle birlikte,  çeşitli sebeplerle geziye katılamayan tüm öğretmen arkadaşlarımızı da aramızda görmeyi umduğumuz yeni gezi planları yaparak İstanbul’a döndük. Başta Cemaat Başkanımız İshak İbrahimzadeh ve Rav Naftali Haleva olmak üzere gezinin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese arkadaşlarım adına teşekkür ederim.

 

BERTA BANANA:

Ulus Özel Musevi Lisesi Öğretmenleri olarak 1-7 Şubat arası düzenlenen İsrail turuna katıldık. Baştan sona çok güzel ayarlanmış bu turla öğretmenler olarak; birlikte okul dışı daha fazla vakit geçirme ve bu vakti geçirirken İsrail kültürünü ve Yahudiliğin köklerini inceleme fırsatı bulduk. Hem Musevi Lisesi mezunu, hem Musevi Lisesi öğretmeni, hem de Musevi Lisesi Mezunlar Derneği Başkanı olarak bu tura katıldığımda “Hazır İsrail’e giderken mezunlarla öğretmenleri bir araya getirebilir miyiz,” diye düşünürken mezunlarımızın da bu fikre bayıldıklarını gördüm. Tel Aviv’de geçirdiğimiz iki gecemizi ayrı ayrı mezunlarımızla şenlendirdik. Birlikte yemekler yedik, kahveler içtik. Yurt dışında ilk defa Ulus mezunları öğretmenleriyle buluştu. Bence Musevi Lisesi’nden mezun olmanın güzel ayrıcalığı öğretmenlerle kurulan aile bağlarının seneler geçse bile hiç kopmadan devam etmesi. Bizi Tel Aviv gecelerinde yalnız bırakmayan Hay Eytan Yanarocak, Selim Mizrahi, Liora Doenyas, Roy Konfino, Cefi Halegua, İzel Elmas’a yaşattıkları duygu dolu dakikalar için sonsuz teşekkürler.