İsrail, Ariel Şaron’un yasını tutuyor

Sekiz yıl komada kalmasının ardından cumartesi günü hayatını kaybeden İsrail eski Başbakanı Ariel Şaron pazartesi günü sıkı güvenlik önlemleri altında yapılan devlet ve askeri törenlerinin ardından Negev’de bulunan çiftlik evinde eşinin yanına gömüldü

Rayka NAYIR GÜVEN Dünya 0 yorum
15 Ocak 2014 Çarşamba

2006’da geçirdiği felç ve beyin kanamasının ardından sekiz yıl komada kaldıktan sonra cumartesi günü ölen 85 yaşındaki İsrail eski Başbakanı Ariel Şaron pazartesi günü toprağa verildi. 2001-2006 yılları arasında başbakanlık yapan Şaron, siyasi liderliğinin yanı sıra İsrailliler tarafından büyük bir askeri lider olarak görülüyordu.

İlk olarak 2001’de başbakanlık koltuğuna oturan Şaron için pazartesi günü Knesset’te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres, Knesset Sözcüsü Yuli Edelstein ve aile üyelerinin konuşma yaptığı devlet töreni düzenlendi. Buradaki törenin ardından Şaron’un tabutu askeri tören için 1948’deki bağımsızlık savaşında ağır yaralandığı Kudüs’ün batısındaki Latrun’a götürüldü. Şaron daha sonra Negev’deki çiftlik evine götürülerek karısı Lili Şaron’un yanına gömüldü. Çiftliğin Gazze’ye yakın olması nedeniyle cenaze sırasında Demir Kubbe hava savunma sistemlerinin konuşlandırıldığı bildirildi.

Knesset’teki törende konuşan İsrail Başbakanı Netanyahu, birlikte görev yaptıkları süre içinde sık sık fikir ayrılıklarına düştüklerini ancak Şaron’a her zaman saygı duyduğunu, Şaron’un Yahudi halkının sahip olduğu en büyük ve cesur komutanlardan biri olduğunu ifade etti.

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in de konuşma yaptığı törene aralarında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un da bulunduğu yirmiden fazla yabancı konuk katıldı. Konuşmasında Şaron’u öven Biden, “Şaron karmaşık bir zamanda ve bölgede yaşayan karmaşık bir adamdı. Dünya ve İsrail tarihindeki en değerli kişilerden biriydi,”  dedi.

İsrail Devlet Başlanı Peres de en yakın arkadaşlarından birini kaybettiğini söyleyerek başladığı konuşmasına şöyle devam etti: “Arik bu toprakları bir aslan gibi savundu. Hayatı boyunca bir asker oldu ve hayatını İsrail’in güvenliğine adadı. Halkını seven ve halkı tarafından sevilen olağanüstü bir insan ve olağanüstü bir komutandı.”

Törene ayrıca İngiltere eski Başbakanı Tony Blair, Çek Cumhuriyeti Başbakanı Jiri Rusnok, Rusya meclisi Duma Başkanı Sergey Naryshkin, Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, İspanya İçişleri Bakanı Jorge Fernandez Diaz, Kanada Vatandaşlık ve Göçmen Bakanı Chris Alexander’ın da yer aldığı çok sayıda yetkili ve yabancı ülke temsilcisi katıldı.

Törene katılanlar arasında Mısırlı üst düzey bir yetkili de bulunuyordu. İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili törenin ardından ülkeden ayrıldı. Tel Aviv’de bulunan Mısır Konsolosluğu da konuyla ilgili bilgi vermeyi reddetti. Şaron’un yerine geçen İsrail eski Başbakanı Ehud Olmert, “Şaron, İsrail Devleti’nin kurulmasından önce ve sonra bu topraklarda yaşayan en cesur askerlerden biriydi. Gençlik yılları ateş hattında geçti. Daha sonra da siyasi arenada ateş hattında kaldı.” 

İsveçli bakanın mesajı ülkeyi karıştırdı

Ariel Şaron’un ölümünün ardından İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt twitter hesabından, ‘Büyük İsrail lideri’, ‘Mükemmel askeri komutan, aynı zamanda barışın önemini kavramış akıllı bir devlet adamı’ diye yazdı. Bildt’in bu sözleri kısa sürede büyük tepki aldı.

İsveç Yeşiller Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Kaplan, 1982 yılında Lübnan’da Sabra ve Şatilla mülteci kamplarında yaşayan Filistinlilerin katledilmesinden Şaron’un dolaylı olarak sorumlu olduğunu ifade etti ve Bildt’in bu mesajının bir trajedi olduğunu yazdı.

İsveç Sol Parti milletvekili ve Dış İlişkiler Sözcüsü Hans Linde de Bildt’in Şaron’u öven mesajının kışkırtıcı olduğunu belirtti.

Arap Dünyası sevindi

Tüm dünya liderleri Şaron’un ölümünü üzüntüyle karşılarken, Arap Dünyası yayınladığı mesajlar ve verdiği demeçlerle eski başbakanın ölümünden duyduğu memnuniyeti ilan etti. Filistinliler, Sabra ve Şatilla kamplarında yaşananların sorumlusu olarak gördükleri Şaron’un toprağa verilmesini dağıttıkları tatlılar ile kutladı.

El Fetih liderlerinden Cibril el Racub, ‘sabıkalı’ diye tanımladığı Şaron’un Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmadan ölmesinden dolayı üzüntü duyduğunu açıkladı. Hamas ise Şaron’u ‘zalim’ diye tanımladı. Şaron’un ölümüne en ağır yorum İran ruhani lideri Ayetullah Hamaney’den geldi. Hamaney, Şaron’un ölümünün açıklanmasından sonra gönderdiği tweet mesajlarında Şaron’u ‘akbaba’ ve ‘vampir’ olarak niteledi.

 

Dünya liderleri ne dedi?

ABD Başkanı Barack Obama ve eşi Michelle başsağlığı mesajlarında Şaron’un hayatını İsrail Devleti’ne adayan bir lider olduğunu belirtti.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry yayınladığı mesajda, “Şaron’un yolculuğu İsrail’in yolculuğuydu. İsrail’i kurma hayali onun yaşama amacıydı ve bu hayali gerçekleştirmek için hayatını riske attı,” sözlerine yer verdi.

Şaron’la aynı dönemde başbakanlık yapan İngiltere eski Başbakanı Tony Blair, “İsrail tarihinde asla unutulmayacak biri. Tüm hayatını sevdiği ülkesine adamıştı. Birlikte çalışırken, her zaman aynı fikirde olmasak da ülkesi ve halkı için doğruluğuna inandığı şeylerin peşinden gitmesine ve karalılığına her zaman büyük saygı duydum,” dedi.

Şaron ile birçok defa bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Şaron’u olağanüstü bir siyaset adamı ve komutan olarak niteledi. 

Ariel Şaron kimdir?

1928’de İngiliz mandası altında olan Filistin’de doğdu.

Genç yaşta Yahudi askeri yeraltı örgütü Haganah’ya katıldı. 1948-49 Arap-İsrail savaşında görev aldı.

1948’de kurulduğundan bu yana İsrail’in tüm savaşlarına katıldı.

1967’deki ‘Altı Gün Savaşı’  sırasında Şaron’un komutanlık ettiği birlik Mısır ordusuna karşı zafer kazanarak İsrail’in tüm yarımadayı ele geçirmesini sağladı.

1973’teki Yom Kipur savaşındaki başarısıyla İsrail kamuoyunda büyük takdir topladı.

1973’te yeni kurulan sağcı Likud Partisi’nden milletvekili seçilerek İsrail parlamentosuna girdi.

1981 Menahem Begin hükümetinde savunma bakanı olarak görev yaptı.

1982’de dönemin Başbakanı Begin’e haber vermeden Lübnan’ı işgal etti. Sabra ve Şatilla kamplarına Lübnanlı Hıristiyan Falanjist milislerin girmesine izin vermesi üzerine yüzlerce kişi öldü. Bu olaylar Filistinlilerin Şaron’a büyük bir nefret beslemesine neden oldu.  Lübnan’ın işgaliyle ilgili kurulan mahkeme, Şaron’u suçlu bularak görevden alınmasını istedi.

1983’te savunma bakanlığından istifa eden Şaron, görevine sandalyesiz bakan olarak devam etti. Uzun süre çeşitli bakanlık görevleri yürüten Ariel Şaron 1998’de Binyamin Netanyahu önderliğindeki Likud Partisi tarafından dışişleri bakanlığına getirildi.

2000’de Şaron’un Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya yaptığı ziyaret, Filistinlilerin İkinci intifada’yı başlatmasına neden oldu.

2001 seçimlerini kazanarak başbakan oldu.

2004 yılında tek taraflı olarak Gazze’den ve Batı Şeria’nın kuzeyindeki dört Yahudi yerleşiminden çekildi.

Bu çekilmenin Likud Partisi içinde yarattığı muhalefetten dolayı 2005 Kasım’ında partiden ayrılarak Kadima Partisi’ni kurdu.

2005 Aralık’ında geçirdiği beyin kanaması ardından girdiği komadan bir daha çıkamadı.

 

2 Yorum