Erkek cinsel işlev bozukluğunun tedavisinde son yenilikler

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Leon Saporta bir çok kişinin dile dahi getirmeye çekindiği önemli bir konuya temas etti. Dr. Saporta Erkek Cinsel İşlev Bozukluklarının (Erektil Disfonksiyon-ED) nedenlerini ve tedavisini irdeledi

Sağlık
2 Ocak 2014 Perşembe

ED - Erektil disfonksiyon (sertleşme problemi); bir erkeğin cinsel ilişki için gerekli ve yeterli ereksiyonu (sertliği) sağlayamama ve / veya sürdürememe durumu olarak tanımlanabilir.  

ED çok önemli bir sağlık sorunudur. Gerek görsel gerekse yazılı medyada neredeyse hemen her gün bu konu ile ilgili bir bilgiye rastlanır. Tedavisi konusunda da ekonomik olarak inanılmaz bütçeler söz konusudur. Amerika’da 30 milyon kadar ED’li erkek mevcut. Türkiye’deki kayıtlı hasta sayısı tam belli olmamakla birlikte 40 yaşın üzerindeki erkeklerin yüzde 70’inde değişik oranlarda sorun olduğu düşünülüyor.

ED’nin sosyal hayata etkisi çok önemlidir. Özellikle gelişmekte veya az gelişmiş ülkelerde kayıtlı hasta sayısının az olması cinsel tabulara bağlı. Örneğin Türkiye’de yaşları 18 ile 60 arasındaki ED’li erkeklerin sadece yüzde 10’u bu şikayetlerini öne sürerek doktora müracaat ediyorlar.

ED’nin sebepleri neler?

Bu sebepler ‘Organik’ ve ‘Psikojenik’ olmak üzere iki ana başlık altında toplanabilir:

1. ORGANİK: Damarsal, nörolojik, hormonal ve penisin yapısına ait bozukluklara bağlı

2. PSİKOJENİK: Fiziksel bir bozukluk olmadan, erektil mekanizmanın beyin tarafından baskılanması

Ancak birçok hastada, organik ve psikojenik problemler birlikte görülebiliyor.

ED’li erkeklerde en sık rastlanan bulgular neler?

Hastaların yüzde 45’inde Hipertansiyon (yüksek tansiyon); yüzde 50’sinde Hiperlipidemi (kan yağlarında artma) mevcuttur.

DM (diyabet = şeker hastalığı) ve 50 yaşın üstündeki erkeklerin yüzde 50 – 60’ında ED’ye rastlanır.

Demek ki bir erkeğin yaşantısında şeker – hipertansiyon ve hiperlipidemi mevcutsa cinsel fonksiyon bozukluğu da bir problem olarak kişinin karşısına çıkması neredeyse kaçınılmazdır.

Peniste ereksiyon (sertleşmenin) mekanizması nasıl işler?

Sertleşme (ereksiyon), sinirsel, hormonal ve psikojenik mekanizmaların kontrol ettiği karmaşık bir vasküler (damarsal) olaylar zinciridir.

Seksüel uyarı (görsel / dokunsal / düşünsel) başladıktan sonra penise giden atar damarlarda genişleme olur ve gelen kan akımı arttırılır. Bu sayede penis genişler ve uzar, süngerimsi yapısı içinde kanı depolar ve ereksiyona geçer. Penisin erekte vaziyetini (sert) koruyabilmesi için de toplar damar sistemi kapatılır. Bir süre penis sert vaziyette kalır. Seksüel uyarı kesilince veya boşalma olunca sistem tersine döner.

ED’nin sebepleri neler?

1. Atardamarlardaki genişlemeyi engelleyen problemler,

2. Penis içindeki kanı hapsedecek süngerimsi yapılardaki problemler,

3.  Kanın geri kaçmasını engelleyen bağ dokusu ve toplardamarlardaki kapakçık problemleri; bu problemlerden biri veya birkaçının bulunması durumunda ereksiyon problemleri yaşanacaktır.

ED’ye neden olabilecek risk faktörleri neler?

• Yaşlanma

• Kronik Hastalıklar (Damar sertliği – Diabet – Kalp Hastalıkları – Böbrek Hastalıkları – Karaciğer Hastalıkları)

• Ameliyatlar ve Travmalar

• İlaçlar

• Sigara ve diğer modifiye edici faktörler

TEŞHİS: hastanın değerlendirilmesi nasıl yapılır?

• Medikal öykü

• Cinsel öykü

• Fizik muayene

• Psikolojik değerlendirme

• Laboratuar tetkikleri

Ereksiyon güçlüğü yakınmasıyla başvuran bir kişide, öncelikle son 6 aylık sorgulama yapılır ve cinsel isteğin durumu, depresyon – stres – anksiete bozuklukları, evlilik sorunları, iş ve yaşam sorunları sorgulanır!

Cinsellikle ilgili sorgulamalar daha sonra tedavinin gidişatını da daha matematiksel hale getirecek şekilde 5 soruluk bir anket şeklinde yapılmalıdır! Burada hastaların cevaplarının matematiksel karşılığı olan skorlara göre hastalığını erektil disfonksiyon yok, hafif, hafif – orta, orta ve şiddetli olarak sınıflandırmak mümkündür.

Kişide, spontan (kendiliğinden) ereksiyonlar oluyorsa, sabah ereksiyonları oluyorsa, mastürbasyonla yeterli ereksiyon oluyorsa, her zamanki partnerinin dışında ereksiyon oluyorsa, organik nedenler kabaca dışlanabilir, sebebin psikojenik olma ihtimali çok yüksektir.

Organik ED tanısında hangi testler yapılır?

Laboratuar Testleri: Tam kan, üre, kreatinin, karaciğer fonksiyon testleri, kan yağları (Kolesterol – Lipidler), açlık kan şekeri (AKŞ), total ve serbest testosteron, prolaktin Hormonu (PRL).

İntrakavernöz Farmako Test / Penisin renkli doppler ultrasonografisi

Nokturnal penil tümesans testi gibi testler de hastaya uygulanır.

ED’nin güncel tedaviler neler?

Günümüzde ED tedavisi iki başlık altında toplanabilir:

1. Non invaziv (Girişimsel olmayan),

2. İnvaziv (girişimsel) metotlar.

Burada daha ziyade Non invaziv yöntemlerden ve dünyada son iki yıldır popülarite kazanan, ülkemizde de son aylarda uygulamaya geçen şok dalga tedavisinden bahsetmek istiyorum.

Non invaziv tedavide, risk faktörlerinin eleminasyonu, danışmanlık – psikoterapi, oral ve topikal ilaçlar (Piyasada Viagra (sildenafil), Levitra (verdanafil),  Cialis (tadalafil)  ve benzeri isimlerle bulunan ve ilişki öncesinde kullanılan ancak yan etkileri açısından riskli olabilecek ilaçlar), vakum aletleri (pompalar).

İnvaziv (GİRİŞİMSEL) yöntemler den kısaca bahsetmek gerekirse bunlar Transüretral (idrar deliğinin içine) ilaç uygulamaları (Muse), İntrakavernöz (penisin gövdesine) iğne ilaç uygulamaları (Intra Cavernous Injection ICI), penis protezleri (mutluluk çubukları) sayılabilir. 

ED tedavisinde altın standart olmasına rağmen; tedavide en az invaziv yöntemden en ağır olanına doğru ilerlemek gerekir. Çünkü Protez kullanımı; geriye dönüşü olmayan bir karardır. Cerrahi olarak penisin içi boşaltılarak mutluluk çubukları takılır.

DÜŞÜK YOĞUNLUKLU ŞOK DALGA TEDAVİSİ

Omnispec ED 1000 model sistem; vasküler (damarsal) nedenli erektil disfonksiyon sorunu olan hastaların penis bölgesine düşük yoğunlukta, odaklandırılmış şok dalgalarının gönderilmesi için İsrail’de tasarlandı.

İlk olarak vücut dışından böbrek taşı kırma tedavisinde gündeme gelen ve neredeyse tüm böbrek taşlarının tedavisinde dünyada en önemli tedavi yöntemi olan ESWL (vücut dışında şok dalga vererek kırma işlemi yapan makine)’de kullanılan şok dalgalarının yoğunluğu azaltılarak daha sonra ortopedi ve kalp damar hastalarında başarılı şekilde kullanılmaya başlandı ve en sonunda da en düşük dalga gücüyle ED tedavisinde başarılı olduğu saptandı.

ED 1000 vücut dışından şok dalgaları tedavisi yapan bir cihazdır. Bu cihaz girişimsel (invazive) olmayan bir metod ile düşük yoğunlukta şok dalgalarını penis üzerindeki şaft ve krus bölgesine uygular ve sonuçta penisin bu bölgelerinde kan akımının artmasına ve erektil disfonksiyonun tedavi edilmesini sağlar.

ED 1000 uygulama rahatlığı, etkinliği ve yan etkisinin olmaması nedenleriyle ED tedavisinde çok önemli rol oynuyor.  ED’nin nedenine yönelik tedavilerden biri olduğu için oldukça başarılıdır.

ED 1000’de uygulama ağrısızdır ve penisin 5 bölgesine 300’er şoktan 1500 şok uygulanır. Alet dakikada 120 şok atabilmektedir. Seans süresi ortalama 15-20 dakika sürüyor. Hafif şikayetlerde toplam altı seans genellikle yeterlidir. Orta / ağır şikayetlerde 12 – 18 seans uygulanıyor.