Büyükbabam Amon Yaşasa Beni de Vururdu

Nijerya asıllı bir aileden gelen Alman vatandaşı Jenifer Teege, kaleme aldığı kitabı ‘Büyükbabam Amon Yaşasa Beni de Vururdu’da kendisinden çocukluğu boyunca saklanan karanlık aile geçmişini gün ışığına çıkarıyor.

Dünya
1 Ekim 2013 Salı

Teege’in büyükbabası 2. Dünya Savaşı’nda Polonya’da Naziler tarafından kurulan Plaszow Toplama Kampı’nın komutanı Amon Goeth idi.

Amon Goeth, Schindler’in Listesi filminde bir sahnede sevgilisi ile yattıktan sonra toplama kampında  kaldığı villanın balkonuna çıkan ve tüfeği ile rastgele seçtiği Yahudi mahkumları vurarak öldüren bir cani olarak resmediliyordu.

Yahudi mahkumlara acımasızlığı dolayısı ile Holokost tarihçileri onu  ‘Plaszow kasabı’ olarak adlandırmıştı. 

İşin en şaşırtıcı yanı genç kadının bu gerçeği beş sene evvel şans eseri öğrenmiş olması.

Yüksek öğrenimini İsrail’de yapmış 43 yaşındaki kadın Hamburg’daki devlet kütüphanesinde dolaşırken bir kitap dikkatini çeker, kitabın kapağındaki resim çocukluğunda çok az görme şansı bulabildiği biyolojik annesidir. 

Teege biyolojik annesinin yazdığı ‘Babamı Sevmek

Zorundayım’ adlı kitabın sayfalarını heyecanla çevirdikçe sanki yeryüzü ayaklarından kayar. Teege’in annesi Monika, Nazi kampı komutanı Amon Goeth’in kızıdır.

Kitabın sayfalarını karıştırdıkça gerçek annesinin yıllarca kendisinden sakladığı gerçeği öğrenen reklam yazarı Teege ayakta durmakta zorlanır ve kocasını arayarak, araba kullanamayacak duruma olduğunu belirterek kendisini kütüphaneden almasını ister. 

Yetim olarak koruyucu bir aile tarafından büyütülmüş Teege ilk şoku atlattıktan sonra derin bir araştırmaya başlar ve hikayesini

 ‘Büyükbabam Amon Yaşasa Beni de Vururdu’ adlı bir kitapta ölümsüzleştirir. 

Teege kitabı ile ilgili olarak şöyle konuşuyor: Schindler’in Listesi filmini İsrail’de öğrenci iken yıllar evvel arkadaşlarımla seyretmiştim. Goeth’in Yahudi mahkumları rastgele vurma sahnesini gayet net hatırlıyorum, Goeth benim aynı zamanda göbek adım. İsmi  filmi seyrederken duymama rağmen  ancak İbranice alt yazıda geçmemesi o günlerde bir bağlantı kurmamı engelledi.” 

Teege, neden böyle bir kitap yazmak zorunda hissettiğini ise şöyle açıklıyor: “Kitabı aile geçmişimde olan şiddet ve korku ile yüzleşebilmek ve evrensel bir soruyu sormak için yazdım; Geçmişin günahlarını  bugün nasıl onarabiliriz? İnsan geçmişin acıları ile yüzleştiğinde ancak gerçekten özgür olabiliyor.”