İsrail’den Türkiye’ye su teknolojilerinde işbirliği daveti

İsrail Ticaret Bakanlığı, 22- 24 Ekim 2013 tarihleri arasında İsrail’de düzenlenecek Watec 2013 fuarını tanıtmak amacıyla, geçtiğimiz günlerde tüm dünyadan gazetecileri ağırladı. İsrail Başkonsolosluğu’nun katkılarıyla, Türkiye’den de, Zaman Gazetesi yazarı Ergin Hava tanıtıma katıldı.

Ekonomi
25 Temmuz 2013 Perşembe

2010 Mavi Marmara baskını ardından bu yıl mart ayında Tel Aviv’in Ankara’dan özür dilemesiyle yumuşamayan diplomatik gerginlikle birlikte, İsrail Türkiye ile birçok ticari alanda da ortaklığını pekiştirmek istiyor.

Potansiyel ortak yatırım alanlarından birisi de İsrail’in son yıllarda hızla geliştirdiği su arıtma, dağıtım ve kontrolü sistemleri ve burada kullanılan yeni teknolojiler. Kuruluşundan bu yana geride bıraktığı 65 yılda siyasi krizler ve savaşların gölgesinde ekonomik büyümesini sürdüren İsrail, Ankara ile politik ilişkilerde iyileşme sonrası Türk müteşebbislerin dikkatini ülkedeki niş alanlara çekmek istiyor. Atık su, yeraltı su kaynakları ve deniz suyunu arıtarak kullanmayı başaran ülkede su sistemleri önümüzdeki dönemin en gözde yatırımı olarak göze çarpıyor.

İsrailli yetkililere göre 22-24 Ekim tarihlerinde Tel Aviv’de düzenlenecek su teknolojileri ve ürünleri fuarı WATEC Türk tarım, gıda firmaları ve ayrıca belediyeler için altyapılarını geliştirme fırsatı sunabilir. Zaman’a konuşan İsrail Yatırım Tanıtım Merkezi direktörü Oded Distel, İsrailli su firmalarının Türkiye’yi önemli bir pazar olarak gördüklerini, ülkenin yakaladığı istikrarlı büyüme ve büyük tarım pazarını yakından takip ettiklerini söyledi. Distel’e göre su kaynaklarının sağlıklı kullanımı ve dağıtımı konusunda Türkiye ile İsrail arasında sayısız işbirliği imkânı var. Türkiye’nin birkaç önde gelen içecek firmasına hizmet sunan Atlantium firmasından Avihay Druckmann da WATEC esnasında yeni Türk firmalarla iş anlaşması imzalamayı beklediklerini söylüyor.

İsrailli su firmalarından birçoğu Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Bunlardan bir kısmı Güneydoğuda bir kısmı da İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde aktif durumdalar. Geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın açıkladığı ‘2023 yılında tüm belediyelerin atık su arıtma tesisine kavuşması hedefi’ bu alanda önem arz ediyor. Türkiye atık su arıtma tesislerinin enerji giderlerinin yüzde 50′sini karşılıyor, İsrail’de ise bu iş 2009’dan beri tamamen özel iştiraklerce geliştiriliyor. İsrail İhracat Enstitüsü’nden Gilad Peled’e göre iki ülkece belediyeler arası bir işbirliği de tartışılabilir.

Sınırlı su kaynaklarına sahip bu küçük ülke son 20 yılda arıtarak yeniden kullandığı su miktarını neredeyse yüzde 50 arttırmış durumda. Her yıl atık suların yaklaşık yüzde 85’i tarım sulaması için kullanılıyor ve gelecek 5 yılda bu payın yüzde 90’a kadar çıkması planlanıyor. Ülkede her yıl su verimliliğine yatırılan miktar 3,5 milyar dolar civarında. Mevcut su firmalarından 150’si ihracatçı firmalar ve dünyanın farklı yerlerinden müşterileri var.  Sektörün büyümesinde en büyük rolü 20. yüzyılın başında kurulan tarım tabanlı ve ortaklaşa kullanılan yerleşim bölgeleri olarak adlandırılan kibutzlar oynuyor. Dünyaya yayılan 350 civarı orta ve büyük ölçekli firma İsrail’i su sektöründe komşularından farklı bir seviyeye taşımış durumda. Yakın zamana kadar Türkiye’den su ithal etmeyi düşünen İsrail şimdilerde bir bir açılan arıtma tesisleriyle kendi su ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor ayrıca komşu Ürdün ve Filistin’e de su tedarikinde bulunabiliyor.

Bu yıl ilk çeyrekte Türkiye’nin İsrail’den ithalatı geçen yıl aynı döneme göre yüzde 44 artmış durumda. İkili ticaret hacmi geçen yıl 4 milyarı geçmişti.

Kaynakça: Today’s Zaman