Hizbullah Avrupa Birliği terör listesinde
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları, Lübnan’daki Hizbullah örgütünün askeri kanadının ‘terör örgütleri’ listesine alınmasını kararlaştırdı
Avrupa Birliği Bulgaristan’ın Burgaz sahil kentinde beş İsrailli turistin öldürülmesiyle sonuçlanan terörist saldırıdan tam bir yıl sonra saldırının sorumlusu olduğu iddia edilen Hizbullah’ın askeri kanadını terörist örgüt olarak tanımladı. Pazartesi günü AB’nin 28 üye ülkesinin dışişleri bakanları oybirliğiyle kuruluşu terör kara listesine aldı.
İsrail Dışişleri Bakanı Yardımcısı Ze’ev Elkin kararı memnuniyetle karşıladıklarını ve bakanlığının uzun yıllar süren çabalarının meyvesi olduğunu söyledi.
ABD’nin baskısına rağmen Lübnan’daki istikrarın olumsuz yönde etkilenebileceği gerekçesiyle AB kararı oylamadan uzun bir süredir kaçınıyordu. AB toprakları dâhilinde bir saldırı oluşu, Kıbrıs Rum Kesimi’nde Hizbullah örgütüne mensup bir militanın mahkemece suçlu bulunması AB diplomasisini harekete geçiren etkenler oldu. Hizbullah bu saldırıyla ilgilisi olmadığını savunuyor. Bunun yanında, İran destekli Hizbullah’ın Suriye’de Beşar Esad rejimi için savaşmasının Avrupa’nın tutumunu sertleştirdiği belirtiliyor.
Hollanda Dışişleri Bakanı Frans Timmersmans kararla ilgil olarak, “Bugün bu önemli adımı atarak Hizbullah’ın askeri kanadının varlıklarını donduruyor, finansal yardım toplamasının önünü kesiyor ve böylece hareket alanını sınırlandırıyoruz,” dedi.
İngiltere Yahudi Cemaati kararı sevinçle karşılarken, AB’ye Hizbullah’ın siyasi kanadını da kara listeye alması çağrısında bulundu.
AB’den yerleşim yerlerine finansal darbe
İsrail’in tüm itirazlarına rağmen, AB resmen açıkladığı ‘yerleşim talimatları’ ile Batı Şeria, Gazze, Doğu Kudüs ve Golan Tepeleri’ndeki yerleşim yerlerindeki projelere verdiği maddi desteğe ve işbirliğine son veriyor.
Bazı kaynaklar AB’nin, 2014 yılı ocak ayından itibaren geçerli olacak kısıtlamaların uygulamaya geçme aşamasında İsrail’le pazarlık yapmaya açık olduğunu belirttiler. Aralarında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun da bulunduğu yetkililer, son günlerde Avrupalı diplomatlarla gerçekleştirdikleri görüşmelerle bu yeni kuralların hayata geçişini ertelemek yönünde ikna etmeye çalışarak, zamanlamanın tekrar başlayacak barış görüşmelerine zarar verebileceğini ilettiler.
Açıklanan yeni talimatlara göre, Yeşil Hat ötesinde ve Golan Tepeleri’nde faaliyette bulunan İsrailli kurumların, AB’den finansman destekleri kesilecek. Yeni kriterlere göre, İsrail ve AB arasında ticari anlaşmalar, AB’nin ‘Yeşil Hat ötesinde kalan toprakların İsrail’e ait olmadığı’ görüşünü, İsrail’in kabul ettiğini bildiren bir madde içerecek. Kısıtlamalar görünüşte AB desteği almaya devam edeceği için İsrail’in yararına olacakmış gibi yansıtılsa da, bu parayı alabilmek için İsrail’e sürülen paranın kullanım alanının Yeşil Hat’tı geçmemesi yönündeki koşul yüzünden Kudüs’teki bazı yetkililer AB’nin bunu ilerde sınır belirlenmesi aşamasında kullanacağından ve İsrail’i barış görüşmelerdeki haklarından uzaklaştıracağından endişe ettiklerini belirttiler.
Netanyahu, İsrail’in sınırları hakkında hiçbir dış güçten emir almayacağını söyledi. “İsrail’in başbakanı olarak Batı Şeria, Gazze, Golan Tepeleri ve Kudüs’te yaşayan yüz binlerce vatandaşımızın zarar görmelerine izin vermeyeceğim,” dedi.