Bu hafta ağımıza takılanlar

Sinagoga ulaştığımızda iki şey dikkatimi çekiyor. Biri oldukça sade, sıradan bir mimarisinin olması, diğeri de girişinde bir polis noktası olması. Yahudilerden nefret edilen cennet(!) ülkemde şaşırtıcı değil aslında. Bir güvenlik görevlisi bizi ön kapı yerine yan kapıdan içeri alıyor. Tüm grup girip kapı kapanmadan içerideki, şifreli ikinci kapıyı açtırmıyor. Bu arada Türk-Musevi cemaati(bundan sonra cemaat olarak anılacaktır) mensubu mimar Yusuf bey, grubu karşılıyor. Güleryüzlü, mülayim bir adam. Kimliklerimiz toplanıyor ve ikinci kapıdan da geçiyoruz. Çantası olanlar x-ray cihazından geçiyorlar. Bir güvenlik odası görüyorum. Sekiz ekranda ek çok güvenlik kamerası takip ediliyor. Çatıya yerleştirilmiş bir kamera bile var. Daha önce sinagogun 3 kere bombalı, molotoflu, silahlı saldırılara maruz kaldığını, can kayıplarının yaşandığını öğrenince, bu yoğun güvenlik önlemleri abartılı gelmiyor. HÜSEYİN GÜREL – http://huseyingurel.wordpress.com

İzak BARON Diğer
3 Temmuz 2013 Çarşamba
  • GEÇEN GÜN ŞALOM'DA OKUYORUM...30 YIL ÖNCE AİLESİYLE TÜRKİYE'DEN HOLLANDA'YA GÖÇEN RAUL FİRESKO İKİ TOPLUMU MUKAYESE EDERKEN "BİZ TÜRKLER" DİYE BAŞLIYOR SÖZLERİNE...

Tel Aviv'de Kudüs'te gittiğim bizden göçme Yahudilerin evlerinde, dükkânlarında da aynı şeyi görmüştüm. Türkiye fotoğrafları… Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses posterleri… Geçen gün Şalom'da okuyorum…

30 yıl önce ailesiyle Türkiye'den Hollanda'ya göçen Raul Firesko iki toplumu mukayese ederken "Biz Türkler" diye başlıyor sözlerine…

Dünya Yahudilerini buluşturan oyunlar 18-30 Temmuz'daki 19. Maccabiat Oyunlarına katılacak Türkiye ekibiyle yapılan konuşmayı okuyorum... "30 bin seyirci önünde Türkiye'yi en şık temsil etmeye çalışıyoruz. Buradaki tek amacımız ülkemizi en güzel şekilde temsil etmek" diyorlar…

Memleket işte bu... Biz hepimiz buyuz... Bu memleketin çocukları…

Hıncal Uluç

http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/uluc/2013/06/30/memleketi-insanin-icinden-cikaramazsin

 

  • İSRAİL DOĞALGAZI JEOPOLİTİK. TÜRKİYE, "MASADA NE VAR, NE YOK" OYUN OYNUYOR. İSRAİL "VERİRİM, VEREMEM" ARASINDA GİDİP GELİYOR

Nabucco proje çöplüğüne gömülürken, Doğu Akdeniz'de İsrail aldı başını gitti. Bulduğu rezervlerle bölge dengelerini değiştirmeye hazırlanıyor.

Gazın, Doğu Akdeniz'den AB'ye taşınmasıyla ilgili mühendisliği ve ekonomi politiği üzerinde üç yıldır ders çalışıyor. İlk etapta yılda 6 milyar metreküp gazı taşıma telaşında.

Ama bu hedefe ulaşamayabilir. Acil biçimde Kıbrıs ve Mısır kıyılarını devreye sokmaya uğraşıyor. İlk adım geçen hafta atıldı. ABD'li Noble ve Delek Enerji, İsrail'le birlikte Güney Kıbrıs'ta 10 milyar dolara sıvılaştırılmış doğalgaz terminali kurmak için ön anlaşma imzaladı. Bu terminal bir boru hattıyla desteklenecekse Türkiye kesinlikle devreye girer.

Uzmanlar, boru hattının en fazla 2,5 milyar dolara mal olacağını söylüyor. 10 milyar dolara terminal! 2,5 milyar dolara boru hattı! İsrail, neden ilk etapta bu kadar pahalı bir terminal yatırımını tercih etti?

Stratejist Dursun Yıldız, "Türkiye, Kıbrıs açıklarından çıkarılacak petrol ve doğalgaz için 'nüfusa göre' paylaşım modelini öneriyor. Elde edilecek kârın Kıbrıs'ın iki tarafında da, nüfusa göre paylaştırılmasını istiyor" diyor.

İsrail doğalgazı jeopolitik. Türkiye, "Masada ne var, ne yok" oyun oynuyor. İsrail "Veririm, veremem" arasında gidip geliyor. İki ülke dar alanda kısa paslaşmayı sürdürüyor.

Hedef, ortak politika oluşturmak. Yolculuk kulübün kurallarına ve masada otururken verilen karşılıklı sözlere ne kadar bağlı kalınacağına göre şekillenecek. G. Kıbrıs ve Yunanistan'la hat açan bölgenin pivot ülkesine dikkat!

Meliha Okur

http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/okur/2013/06/29/israil-gazini-dogru-okumak

 

  • YILLAR ÖNCE İSRAİL’E GELDİĞİMDE HASTALANDIĞIMDA OTELİN TEK DOKTORU OLAN FİLİSTİNLİ DOKTOR BANA İSTEDİĞİM İLAÇLARI VERMİŞ VE İYİLEŞMEMİ SAĞLAMIŞTI

Başkent Kudüs’te bir sürü Arap İsrailli sınırlar olmadan yan yana yaşıyorlar. En ilginci de sağ kaldırımda İsrailli Yahudilerin evleri varken sol kaldırımda ise İsrailli Arapların evlerinin olması oldukça tuhaf…

Filistinliler büyük İsrail şehirlerinde İsraillilerle birlikte yaşıyorlar. Onları bir bankada memur, bir otobüste şoför, bir markette kasada veya bir İsrail üniversitesinde Profesör veya öğrenci olarak görebilirsiniz.

Bir sürü İsralli bir sürü Filistinliyle arkadaş veya meslektaş veya komşu.

Demek istediğim terörün dini yok. Kim hangi millet ve dinden olursa olsun insan öldürmek ve sonra bunu kutlamak sadece kalbi ve vicdanı olmayan insanlara terör örgütlerine mahsus bir şey. Bunu tüm insanlar için söyleyemesek de İsrailli ve Filistinliler dünyanın göremediği ve her gün gerçekten gerçekleşen mucizevî bir bağları ve mucizeleri var.

Yıllar önce İsrail’e geldiğimde hastalandığımda otelin tek doktoru olan Filistinli doktor bana istediğim ilaçları vermiş ve iyileşmemi sağlamıştı.

Bu satırları okuyanlar belki, benim fazla optimist olduğumu söyleyeceklerdir.  İki ülke arasında savaş tüm hızıyla sürerken ve insanların üzerine füzeler yağarken işte böyle örnekler görmek de mümkün.

İsrail’in 65 .yılını kutladığımız bu günlerde barışın ve güzel günlerin ve dostluğun gelmesi dilekleriyle daha iyi bir dünya ve daha  mutlu çocuklar ve nesiller için…

Renata Sibel Yolak

http://www.hasturktv.com/israili_taniyalim/6289.htm

 

  • ANLAŞILAN, İKTİDAR VE MEDYASI YAŞANILANLARI ZAMANINDA ERDOĞAN’IN YÖNETİP OYNADIĞI MAS-KOM-YAH (MASON-KOMÜNİST-YAHUDİ) MÜSAMERESİ ZANNEDİYOR

İktidar çevreleri paranoyak bir içe kapanma yaşıyor. Yoksa bir insan neden İstanbul havalimanı, Adana, Mersin, Esenboğa, Pursaklar, Altındağ, Ankamall, Sincan, Kazlıçeşme, Samsun ve Erzurum’da nefes nefese aynı konuşmayı üst üste yapsın?

“Bunlar, bunlar” diyerek toplumun bir kısmını kendi tabanının önünde şeytanlaştırmaya çalışsın? Neden bin defa yalanlanmış konuları ısrarla düşman yaratmak için diline dolasın?

Suriye, faiz lobisi, CIA, Mossad, Rotschild ailesi, uluslararası medya, Gene Sharp, Houston’daki meçhul kişi, büyük sermaye ve ‘CEHAPE’ zihniyetinin senkronize bir şekilde aynı anda bir oyun planladığını zanneden bir iktidara sahibiz.

İktidar ve onun medyasının kendi kendini içine düşürdüğü bu paranoya ile hiçbir sorun çözülmez. Akıldışı korkuyla baş etmek için daha fazla akıldışı senaryo üretilecek. Üretilen bu senaryolar canhıraş bir şekilde parti tabanına anlatılmaya çalışılacak. Sonuç? Hedef gösterilenlerin sayısı artacak, cadı avı büyüyecek, iktidar damgalı bölücü ve düşmanlaştırıcı söylem bir tsunami gibi yayılacak.

Anlaşılan, iktidar ve medyası yaşanılanları zamanında Erdoğan’ın yönetip oynadığı Mas-Kom-Yah (Mason-Komünist-Yahudi) müsameresi zannediyor.

O müsamerenin kalıp ve sınırları Türkiye toplumunun çoğul yapısına dar hem de çok dar gelir.

Özgür Mumcu

http://www.radikal.com.tr/yazarlar/ozgur_mumcu/mas_kom_yah-1139306

 

  • YAHUDİ LOBİSİ HAKKINDAKİ KOMPLO TEORİLERİ ASLINDA ABD EMPERYALİZMİNİN DIŞ POLİTİKA SEÇENEKLERİ ÜZERİNE YAPILAN BİR TARTIŞMANIN ÜZERİNDE ŞEKİLLENMEKTEDİR

Yahudi lobisi konulu komplo teorilerinde mesele daha da belirgindir. Bunlara göre ABD’nin yaptığı bütün haksızlıkların, zulmün ve sömürünün asıl nedeni Yahudilerdir. ABD’yi yöneten asıl güç Yahudi lobisi, yani Yahudilerdir. Yahudiler ABD’ye aslında yapmak istemediği şeyleri yaptırmaktadır. Dolayısıyla ABD’yi eleştirmenin bir anlamı yoktur. Emperyalizm lafı asla ağıza alınmamalıdır çünkü sol demek Yahudi demektir. ABD içinde de Yahudilere yönelik bir muhalefet vardır ama söz konusu muhalefet yeterince güçlü değildir. Bu yüzden Yahudi lobisinin işini kolaylaştırmamak için ABD ile ilişkiler her daim sıcak tutulmalı, Yahudi lobisini eleştiren “samimi Amerikalılar”a dirsek teması bırakılmamalıdır.

Yahudi lobisi konusunda en sık başvurulan kaynağın Stephen Walt ve John Mearsheimer’in birlikte kaleme aldıkları Yahudi Lobisi Amerikan Dış Politikası isimli kitap olması anlamlıdır. Söz konusu kitap ABD’deki Yahudi lobisinin gücüne ve Ortadoğu’da sürekli İsrail’i desteklemenin ABD’ye maliyetine değinen önemli bir çalışmadır. Yahudi lobisinin ABD’yi ve dünyayı yönettiğini savunanların da belirttiği gibi kitabın yazarları Yahudi lobisinin hışmına da uğramıştır. Ama burada atlanılan ufak bir detay vardır. Aynı komplo teorisyenleri tarafından sürekli adı zikredilen ve ısrarla Yahudi olduğu vurgulanan George Soros ve Barack Obama tarafından “en seçkin düşünürlerimizden” diye taltif edilen Zbigniew Brzezinski Walt ve Mearsheimer’in bu kitabındaki fikirleri savunmaktadır. Söz konusu kitap aslında sadece İsrail’in ABD dış politikası açısından stratejik yük haline gelip gelmediğini tartışmaktadır. Kısacası Yahudi lobisi hakkındaki komplo teorileri aslında ABD emperyalizminin dış politika seçenekleri üzerine yapılan bir tartışmanın üzerinde şekillenmektedir. Bu türden zırvalara inananların kılavuzu Soros ve Brzezinski’dir.

Bu türden komplo teorilerinin başta Suudi Arabistan olmak üzere bölgedeki emperyalizme bağımlı şeyhlikler ve devletçikler arasında yaygın olması tesadüf değildir. Söz konusu hurafelerin ülkemizdeki mümessilliğini AKP’ye yakın çevreler yapmaktadır. Wikileaks belgelerinin de kanıtladığı üzere bunların temel özelliği ABD’ye yakın durmayı bir hayat memat meselesi haline getirmiş olmalarıdır. İtirazları emperyalist sisteme değil; sistem içindeki kendi konumlarınadır. Bu yüzden sırtlarını dayadıkları ABD’nin Ortadoğu’yla ilgili bütün politikalarını canla başla savunurlar. Mısır’daki, Libya’daki, Suriye’deki “Arap Baharları”nı, ABD’nin çıkarlarına uygun olduğu için, desteklerler. Bunun dışındaki bütün halk hareketlerinden nefret ederler. Bahreyn’deki, Türkiye’deki gibi işlerine gelmeyen ayaklanmalara karşı çıkar; bunların arkasında “Yahudi lobisi” türünden kışkırtıcılar ararlar. Bu esnada kendi arkalarında ABD desteği olmasına çok dikkat ederler. ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin AKP hükümetine verdiği desteğin, her taşın altında “Yahudi lobisi” arayanları bu kadar sevindirmesi boşuna değildir.

Haluk Hepkon

http://www.odatv.com/n.php?n=gezi-direnisi-komplolarini-kim-uretiyor-2706131200

 

  • "BİZ YAHUDİLER MUSA PEYGAMBERİ NEDEN SUÇLUYORUZ BİLİYOR MUSUNUZ? BİZİ 40 SENE ÇÖLDE DOLAŞTIRDI, BULA BULA ORTADOĞUDA PETROL OLMAYAN TEK YERE GETİRDİ"

Diplomasi, Meir’in politik hayatı boyunca en çok baş vurduğu yöntemlerden biri. Bunu Arap-İsrail savaşlarını izlediğimiz zaman daha net şekilde anlıyoruz. 1973 yılındaki başarılı kritik hamleleri ABD yardımlarını efektif bir şekilde kullanması onun önemli başarılarından biridir.

Orta Doğu siyasetinde bilinen sözlerine baktığımız zaman onun, Araplar ve kendi Yahudi geçmişlerine inerek, o dönem siyasi gelişmelerini yorumlamaya çalıştığını söylemek mümkün. İsrail’in şu anki durumunu ele alırsak bu siyasetinde başarılı olabildiğini söyleyebiliriz. Yahudilerin en büyük karakteristik özelliklerinden biri budur aslında yani; ne kadar uzak geçmiş olursa olsun tarihteki her dönemlerindeki olayı, günümüz olayları için dayanak yapabilmeleri, o yaşanılana göre siyaset tarzı benimseyebilmeleri, toplumun da tüm bu tarihi birikimi canlı tutabilmesi diye düşünüyorum. Bu saydıklarıma en güzel dayanak Golda Meir’in şu sözüdür:

"Biz Yahudiler Musa peygamberi neden suçluyoruz biliyor musunuz? Bizi 40 sene çölde dolaştırdı, bula bula Ortadoğuda petrol olmayan tek yere getirdi"

Meir’in bu tip geçmişe atıf yapan sözleri Yahudi psikolojisini anlamakta önemli noktadır. Önemli bir diğer sözü:

"Yahudilerin Arap topraklarını çaldıkları iftirasını duymaktan bıktım. Gerçek bambaşka. Biz bu toprakları satın aldık. Servetler verildi ve birçok Arap çok zengin Arap oldular."

Bu söz de aslında tarihi geçmişe olan önemi gösterir. Yani onlara göre kaç yıl geçtiği fark etmeksizin bu bölge onlara vaad edilmiş olan topraklardır. Arapların, Yahudileri suçladığı şekilde onlarda aynı argümanla Arapları eleştirler. Bunu yaparken de verdikleri paraları bunun karşılığında bir bedel olarak lanse ediyor Meir. Bu, İsrail’in Araplar nezdinde meşruluğunu ve kabul edilebilirliğini sağlamak için söylenilmiş bir söz bana göre.

İtiraf etmemiz gerekir ki; biz Müslümanlarda, bu tip bir tarihe saygımız yok. Bizim tarihten anladığımız ya hamaset ya da sövgüdür. Çokça söylenen fakat sadece kitaplarda kalan “Tarihten ders çıkarmak” sözünü şiâr edinebilsek, eminim ki günümüzde başımıza bela olan dertlerin çoğunluğu olmayacaktı. İsrail kurulduğundan beri yaptığı sivil katliam ve saldırıları her zaman meşru müdafaa olarak savunmuştur. “Ama onlar da bize bomba atıyor” argümanı İsrail açısından vazgeçilmez bir Dünya medyası manipülasyon aracıdır. En ufak saldırıda bile “İsrail’de halk sığınaklara kaçıyor” haberleri ve hemen ardından İsrail tarafından yapılan hava bombardımanları bu manipüle aracının ne denli etkili kullanıldığının tipik misalidir. Belki de İsrail, Araplara karşı olan nüfus azlığını bu tip 1 e 1000 saldırılarla dengelemeye çalışıyordur. Bu “meşru müdafaa” iddiasını Golda Meir, şöyle açıklıyor:

"Arapları çocuklarımızı öldürdükleri için affedebiliriz. Fakat bizi onların çocuklarını öldürmeye mecbur etmelerini affedemeyiz."

"Bu topraklara barış ancak Arapların çocuklarına sevgileri bize olan nefretlerinden daha çok olduğu zaman gelecektir."

Mücahit Özdoğan

http://www.yazete.com/genc-kalemler/mucahit-ozdogan/israilin-guclu-kal-psikolojisi-ve-golda-meir/2597/

 

  • Netten okumalar

 

  • OBAMA'NIN İSRAİL SAPLANTISININ AÇIKLAMASI – DANİEL PİPES

http://tr.danielpipes.org/13029/obamanin-israil-saplantisinin-aciklamasi

 

  • GAZZE'YE HİÇ GİTTİNİZ Mİ? PEKİ YA RAMALLAH'A? – RAFAEL SADİ

http://www.hasturktv.com/arsiv/6292.htm

 

  • RUSYA-S-300’LER, İSRAİL GAZI VE ÖTESİ...- FİKRET ERTAN

http://zaman.com.tr/fikret-ertan/rusya-s-300ler-israil-gazi-ve-otesi_2105917.html

 

  • YSGP DİYOR Kİ… 1934 YILINI UNUTMUYORUZ. IRKÇI VE AYRIMCI ZİHNİYETE DUR DİYORUZ…

http://yesillervesolgelecek.org/ysgp-diyor-ki-1934-yilini-unutmuyoruz-irkci-ve-ayrimci-zihniyete-dur-diyoruz/

 

  • NEVE ŞALOM’DA KAPALI KUTUYU ARALAMAK: TÜRKİYE YAHUDİLERİ

http://huseyingurel.wordpress.com/2013/06/30/neve-salomda-kapali-kutuyu-aralamak-turkiye-yahudileri/

 

  • TAKVİM GAZETESİNDE BAŞBAKAN ERDOĞAN’A DESTEK İÇİN “YAHUDİ EKSENLİ FAİZ LOBİSİ” ANTİSEMİT ÇIKIŞI

http://kehaber.org/2013/06/25/8454/

 

  • Arşivlerden

 

  • TÜRKİYE VE İSRAİL’İN BİTMEMİŞ AŞK HİKÂYESİ – RANA YİĞİTBAŞI

http://www.izmirizmir.net/rana-yigitbasi-turkiye-ve-israilin-bitmemis-ask-hikayesi-y2375.html