İsrail’in Yedioth Ahoronot gazetesinde Rav Levi Bracman tarafından yapılan bir haberde, Türkiye’deki Yahudilerden ve neredeyse kale gibi korunan Şişhane’deki Neve Şalom Sinagogu’ndan bahsedildi.
Yazar, İstanbul ve Neve Şalom Sinagogu ziyareti sırasındaki izlenimlerini yabancı bir Yahudi’nin gözünden anlatırken dikkatini en çok Yahudi ibadethanesinin güvenlik tedbirleri çekti.
Türk Yahudi nüfusunu 25.000 olarak ifade eden yazar İstanbul’un en büyük ve en ihtişamlı sinagoguna girerken yaşadıklarını şöyle ifade ediyor:
“Galata’nın ara sokaklarının birinde kurşun geçirmez çelik kapıların açılması ile bizi alenen şüpheli gibi gören bir güvenlik görevlisinin sorgusu karşılıyor; nerelisiniz, ziyaret sebebiniz nedir?
Silahlı korumalar, penceresiz odalar, kurşun geçirmez çifte kapılar ve metal detektörleri, tüm bunlar ne için diye kendi kendinize sormaya başlıyorsunuz...
Tüm prosedürler ve kimlik kontrolleri tamamlandıktan sonra içeri girmeyi başardığınızda ise yukarıda sorduğunuz sorunun cevabını alıyor ve artık şikayet etmiyorsunuz...
Kutsal Tora rulolarının durduğu dolabın hemen yanında duran tahta sandalyedeki tüfek mermisi izleri...
1986 yılında Filistinli teröristler tarafından basılan sinagog makinalı tüfek ile taranmış ve dua etmekte olan 22 Yahudi Türk vatandaşı katledilmiş.
Bu trajik olaydan sonra 2003 yılında El Kaide tarafından Neve Şalom ve Beth İsrael sinagoglarına yapılan bombalı saldırılarda 27 kişi ölmüş 300 kişi yaralanmış...
Daha geçen ay ABD Elçiliği’ni ve İstanbul sinagoglarının hedef alan bir terör hücresi İstanbul polisi tarafından bertaraf edilmiş...
Yahudi rehberimiz bize tüm bunları anlatırken kolundaki gururla taşıdığı Türk bayrağı dövmesi dikkat çekiyordu.
Kendisi her ne kadar Yahudi olduğunu belirtmekten korkmadığını söylese de, diğerlerinin bunu ifade etmekte tereddüt ettiğini söylemekten kaçınmadı.
68 milyon Müslümanın yaşadığı ülkede 25.000 Yahudi ne kadar dikkat çekse de, onlar ibadetlerini mümkün olduğunca sessiz sedasız yapmayı tercih ediyorlar.”
