Geçtiğimiz senelerde Ariel Şaron Parkı’nın Tel-Aviv otoyoluna bağlanması için bir köprü yapılmasına karar verildi. Köprünün ana malzemesi ise çok ilginç. İsrail’de her yıl 800.000 konteynır gemi ticaretinde kullanıldıktan sonra çöpe atılıyor.
Bu atık konteynırların farklı bir şekilde değerlendirebileceklerine inanan bir grup mimar ve şehir planlamacısı, çoğunluğu konteynırlardan oluşan Econtainer Köprüsü’nü inşaasına başladı. 160 metre uzunluğundaki köprünün üzerinde yine konteynırlardan üretilecek geçici restaurantlar ve misafirlerin güney Tel-Aviv manzarasının keyfini çıkarabilecekleri banklar yapılacak. Dünyanın kısıtlı enerji kaynakları göz önünde bulunduran mimarlar, aydınlatma için köprü üzerine yerleştirecekleri güneş panelleriyle elektrik üretimini sağlayacaklar.
Yılın çoğunda güneşli ve açık havaya sahip olan Ortadoğu Bölgesi’nin ilk ticari güneş panel arazisi, 2011 yılında İsrail tarafından kuruldu. Ketura Güneş Enerjisi Santrali, Arava Enerji Şirketi ve Siemens’in ortaklığında Dünya Çevre Günü’ne denk gelen 5 Haziran’da bir çok bakanın katılımıyla açıldı. Elat’ın 50 kilometre kuzeyinde bulunan araziye yerleştirilen 18.500 güneş paneli yılda 9 milyon kilovat saatlik enerji üretebiliyor. İsrail’in enerji üretiminde çığır açması beklenen bu çalışma, Ortadoğu ülkelerinin petrol ve fosil yakıtlarına dayalı enerji anlayışına bir alternatif olarak görülüyor.
Bilimsel yaratıcılığın otomotiv ve çevre teknolojilerle birleştiği ilginç bir örnek ise Negev Çölü’nde karşımıza çıkıyor. Better Place şirketi İsrail’in elektrikli arabalara geçişini hızlandırmak amacıyla, ülkenin dört bir yanına akü istasyonları kuruyor. En son geçtiğimiz sene, Berşeva şehri yakınlarında kurulan bu istasyonlarda, aküler bir dakikadan az bir sürede değiştirebiliyor veya şarj edebiliyorlar. Renault Fluence Zero Emissions (Sıfır Karbon) model arabalar için oluşturulan bu sistemle, elektrikli arabaların daha uzun süre yolculuk yapabilmeleri sağlanıyor.
Başarılı markaların kalıcı olmasının en önemli etkenlerinden biri kendilerini geliştirip dönüştürerek çağa ayak uydurmalarıdır. Geçtiğimiz pazartesi akşamı 65. yaşını kutlayan İsrail Devleti’nin uzun soluklu yaşam mücadelesinin temelinde de yaratıcı enerjisi yatıyor. Afrika’dan Uzakdoğu’ya çevre teknolojisi ihraç eden İsrail, inovatif çözümler sayesinde yeşil mucizenin sadece kendi topraklarında değil, tüm dünyada gerçekleştirilebileceğinin umudunu taşıyor.
