‘Yetmiş Pencere’den Yahudiliğe bakış

Yetmiş farklı açıdan düşünebilmek, paylaşabilmek, öğrenebilmek ve Yahudi kültürü ile ‘yeniden tanışabilmek’ amacıyla düzenlenen Yetmiş Pencere paylaşım platformu 7 Nisan günü gerçekleşti. Platform kapsamında; günlük koşuşturmaların içinde bakıp göremediğimiz, hayatımızı etkileyen olaylara, konulara, inançlara, insanlara 70 farklı açıdan, 70 pencereden bakabilmek adına birçok sunum yer aldı.

Toplum
10 Nisan 2013 Çarşamba

7 Nisan’da UÖML salonlarında gerçekleşen ‘Yetmiş Pencere’ paylaşım platformunda katılımcılar yetmiş farklı açıdan düşünebilmek, paylaşabilmek, keşfetmek, öğrenmek ve Yahudi kültürü ile bir anlamda ‘yeniden tanışmak’ için bir araya geldiler

Platform boyunca; günlük koşuşturmaların içinde, bakıp göremediğimiz, hayatımızı etkileyen olaylara, konulara, inançlara, insanlara 70 farklı açıdan, 70 pencereden bakabilmek adına birçok sunum yer aldı.

 Yahudi maneviyatı ve mistisizmi konusunda dünyaca ünlü düşünür Rav David Aaaron, Jerusalem Post gazetesinde köşe yazarı, eğitim danışmanı, tarih bilimci Rav Dr. Levi Cooper, din bilgini Yahudi Mistisizmi öğretmeni Rav Shais Taub, Yahudi Kadınları Yeniden Doğuş Projesi’nin Yönetici Müdürü Lori Palatnik, İsrail’de Din İşleri Bakanlığı’na bağlı olarak evlilik öncesi danışmanlığı yapan Esther Piekarski, Shrek2, Şirinler gibi filmlerin dünyaca ünlü senaryo yazarı David Weiss, Aşkenaz Cemaati’nde din adamı olarak görevli Rav Mendy Chitrik gibi yabancı konuşmacıların yanı sıra, Rav. İsak Alaluf, Rıfat Kandiyoti, ünlü ilahiyatçı ve Sosyal Bilimci Prof. Dr. Niyazi Kahveci, Rav İzak Peres ve Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh de konuşmacı olarak katıldılar.

 Metin Delevi’nin, Auschwitz’den Tel Aviv’e, evlenmeyle sonuçlanan acı ve sevgi dolu bir yolculuğu konu eden belgeselden etkilenerek hazırlamış olduğu ‘Hatıranız Sevgi Olsun’ fotoğraf sergisi gün boyu gezilerek Şoa kurbanları sevgi ile yâd edildi.

 Luna Bildirici’nin Hala Yapım Atölyesi de etkinliklerin arasında yer aldı.

Yoğun bilgi aktarımı ile geçen gün, etkileyici müzikal geçmişi olan Hazan Simon Kohen ve grubunun Yom Aşoa anısına verdiği konser ile devam etti. Musevi Cemaat Başkanı İshak İbrahimzadeh kapanış konuşmasında “Çocuklarımızın kendi Holokost’larını yaratmamaları, özellikle de o Holokost’u yaratanlar bizler olmak istemediğimiz için atamız Avraam’ın izinden gitmeliyiz. Bize verilen zenginliklerin farkında olarak, yani bardağımızın tam, kesintisiz ve eksiksiz dolu olduğunu görerek gitmeliyiz. Önümüzde açılan yeni bir yol değil. Var olan yolu fark etmemiz, yeniden keşfetmemiz gerek. Bu yolda bireysel olarak değil, hep beraber hep birlikte gitmenin en güzel tarafı, bu birlikteliğin içinde, farklılıklarımızı görerek, aslında bu farklılıklar içinde farklı olmadığımızı görmektir” dedi.

 Ardından katılımcılar Aşkenaz Sinagogu’nda gerçekleşecek olan Yom Aşoa anma törenine katıldılar.

 

 

İzleyenlerin gözünden yansıyanlar...


Tevrat ve Toplumsal Birliktelik - Prof. Dr. Niyazi Kahveci

İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi ve Adıyaman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Niyazi Kahveci, insanoğlunun varlığının beş milyon yıl öncesine kadar uzandığını, Tevrat’ın ise M.Ö. 1100 yıllarında yazılmaya başlandığını, hedefinin dağınık yaşayan kitleleri toplum haline dönüştürmek olduğunu belirtikten sonra bu nedenle Tevrat’ın siyasi bir amaç taşıdığını, siyasetin olduğu yerde itaat, boyun eğme ve yönetimin de zorunlu olarak var olduğunun altını çizdi.

Kahveciye görep Tevrat’ın amacı insanlık medeniyetine dâhil olmaktır. Müslümanlar da Tevrat vasıtasıyla bu ana akım medeniyetine dâhil olmuşlardır. Bu medeniyeti insanlık üretmiştir. Mabet kavramını da insanlık üretmiştir. Bunun cami, sinagog veya kilise olmasının önemi yoktur. Çünkü tek bir insanlık medeniyeti vardır.

Kahveci, insanların klonlanmalarının bir gün gerçekleşeceğini ve bizlerin de ölümsüzlüğe katkıda bulunan insanlar olarak kalacağımızı ileri sürdükten sonra dindar olunabilineceğini ancak çağdaş ve akılcı düşüncenin dışında kalınamayacağını savundu.

Nelly BAROKAS

 

 

 

 Bilim ve Tora - Rav İzak Peres

Talmud’un değişik bölümlerinde araştırmalar yapan Rav İzak Peres, Tanrı korkusunun titremek anlamında bir korku olmadığını, Tanrısal gücün algılanması anlamını taşıdığını belirtikten sonra insanların var olanı yok edemeyeceği gibi yok olanı da var edemeyeceğini, sadece var olan imkânlarla yeni şeyler üretebileceğini açıkladı.

 Rav Peres Kabala’da yer alan ‘Sefirot’lar üzerinde açıklamalarda bulundu ve ‘Bilge’ ile ‘Algı’ birleştiğinde güzelliğin ortaya çıktığını, böylece bir sonraki nesli oluşturan ‘Yesod Malhut’un temelinin atıldığını söyledi.

Bilgisayarlar nasıl bir enerji kaynağına bağlı ise insanın uyuduğunda Tanrı’ya bağlanan ruhunun maneviyatla yüklendiğini izah eden Rav Peres yeni teknolojiler sayesinde ruhun görüntülenebildiğini söyledi. Ünlü fizikçi Rav Arik Naveh’in ‘Tefilin’ ve ‘Talit’ takıldıktan sonra kişilerin ‘aura’sının nasıl değiştiğini görüntülediğini ve dışa yansıyan enerjinin ‘Sefirot’lardaki ‘Keter’ ile ‘Malhut’un birleşiminden kaynaklandığını açıkladı.

Yakup Barokas

 

Bir Amaçla Yaşamak-Rav David Aaron

Rav David Aaron’un sunumu, beş ay önce aramızdan ayrılan sevgili Alp Alkaş anısına ithaf edilmişti. Konuşmasını ‘Bir Amaçla Yaşamak’ başlığı altında şekillendiren Rav Aaron, insanoğlunun dünyadaki varoluş amacından, ruhun ölümsüzlüğünden, her birimizin Tanrı’nın bir yansıması olduğumuzdan ve yaşamımızı sürdürme gücünü veren heyecanı, gündelik hayatımızda yenileyebilmenin sırrından söz etti. Konuşmacı ayrıca, bir bilinç haritası çıkartarak, ben (bu dünyaya geliş amacımız ve üstendiğimiz rol) ile benlik (ölümsüz ruhumuz) arasındaki farka da değindi. Bir Holokost kurtulanının oğlu olan ve Amerikalı efsanevi aktör Kirk Douglas’ın da öğretmenliğini yapmış olan Rav David Aaron’un konuşması, seyircilerden gelen sorulara verdiği bilgelik dolu yanıtlarla daha da ilginç hale geldi.

Aylin Yengin

 

Âşık Olmak ve Âşık Kalmak Hayal mi? -Lori Palatnik

Eş seçiminin insanın hayatındaki en önemli seçim olduğunu belirtiyor Lori Palatnik. Mutlu bir evliliğin anahtarının kişilerin bu yolda beraber yürüdüklerine inanıp, eşlerinin negatif yönleri yerine pozitif yönleri üzerine odaklanması olduğunu söyleyen Palatnik, konuşmasında eşlerin birbirlerine yaptığı minik jestlerin günlük yaşamda ne kadar değerli olduğunu anlatıyor. ‘Doğru kişinin kim olduğunu ise üç soru ile belirleyebilirsiniz’ diyor. Ortak hedef ve değerleriniz var mı? Fiziksel olarak onu çekici buluyor musunuz? Üçüncü soru ise kadınlar için ‘Ona saygı duyuyor musunuz?’ Erkekler içinse, ‘Onu mutlu ederek mutlu olacak mısın?’ Palatnik eşlerin doğru seçilmesinin çok önemli olduğunu ve evliliğin yürümesi için çok çaba sarf etmenin gerektiğini hatırlatıyor.

Karel Valansi

Çocuğuma Kalıplar Değil Doğru Değerler Vermek İstiyorum-Esther Piekarski

İsrail’de Din İşleri Bakanlığı’na bağlı olarak, evlenecek gelin ve damatlara danışmanlık yapan Esther Piekarski, konuşmasında ailelerin çocuklarına verecekleri en önemli hediyenin onları ileride ayakta tutabilecek değerler olduğunu söyledi. Çocuğun karşılaşabileceği problemlerde ona yol gösterici olmanın ve kabiliyetlerini ortaya çıkarmanın ailelerin en önemli görevi olduğunu belirten Piekarski, sorunların tartışıldığı, yeni sorular sorulmasının teşvik edildiği bir ortamda özgüvenli, kendi kimliği ile barışık ve gurur duyan çocuklar yetiştirmenin önemine değindi.

Karel Valansi

Dua Etmek Dualarımızı Duyan Var mı? - Rav İzak Alaluf ve Rıfat Kandiyoti

Duanın amacı kendimizi değiştirmek olduğunu ifade eden Rav Alaluf ve Rıfat Kandiyoti kişinin dua etmeden önce ve sonrasındaki farklılıklarını anlattılar. Övgü, istek ve şükran dualarının neler olduğunu açıklarken hem kendi hayatlarından hem de Tora’dan alıntılar  yaparak katılımcıların daha iyi anlamasını sağladılar.

Dua ederken ‘Canımızı Tanrı’nın önünde dökebilmenin’ ne kadar önemli olduğunu söyleyerek konuşmalarını sonlandırdılar.

Dalya Valansi

Hollywood’dan dersler: Başarılı Olmanın Sırları (aklını ve benliğini kaybetmeden) - David Weiss

Şrek 2, Şirinler gibi önemli Hollywood filmlerinin senaryo yazarı David Weiss, Reformist Yahudilikten Hıristiyanlığa oradan Ortodoks Yahudiliği’ne uzanan hayat serüveni ile oldukça ilginç biri. Weiss, başarının çok çalışma, düzenli uyku, gülümseme, kendine güven, inanç ve umut sahibi olmak kadar arada sırada bir kadeh şarap içip rahatlayarak geldiğini söyledi. Ancak tüm bunlara rağmen başarının garanti de olmadığını ekledi sözlerine. İnsanın elinden gelen her şeyi yapması gerektiğini belirten Weiss, yine de her şeyi kontrol edemeyeceğini hatırlattı. Başarının beklenmedik bir şekilde, beklenmedik bir yerden de gelebileceğini belirtti.

Karel Valansi

 

Duygusal Farkındalık-Rav Shais Taub

Altı yıl yaşadığı Milwaukee Cemaati’nde Yahudilerin bağımlılıklarından kurtulmaları için yaptığı katkıya atfen ‘Yahudi mistisizmi ve 12 basamak’ uzmanı olarak tanınan Rav Shaus Taub, 70 Pencere izleyenlerini “Olumsuz düşünceye takılıp kalabilir miyiz? Sağlıksız bağlantı ve takıntılardan kurtulma sanatı” konusunda aydınlattı. Rav Taub, üç şeyi, geçmişi, gerçeği ve karşımızdaki insanı değiştiremeyeceğimizi; değiştiremeyeceğimiz işler için de boşu boşuna enerji harcamamız gerektiğini belirtti. Taub, “ Kişi, Allah’ın yarattığı bütün gerçeklerle barışık olmalı ve öfkesini inancı ile bastırmalıdır. Her insan özeldir ve yaşarken Tanrı’nın ona verdiği misyona odaklanmalıdır. İnsan her an Allah’ın varlığının bilincinde olmalı ve bunu sağlamak için de düşünmeli, meditasyon yapmalıdır. Tanrı her yerdedir.” dedi.

Tuna Saylağ

 

Eden Bahçesine Yolculuk- İshak İbrahimzadeh

Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh, Eden Bahçesi’nde, Adam ile Havva’dan başlayan öyküye değişik bir bakış açısıyla yaklaştı. Seyircilerin katılımlarıyla farklı bir boyut kazanan sunumda, Tora’dan alıntılar ve yorumlarına yoğunlaşıldı. Sunumunda, kadın-erkeğin bir bütünlük oluşturmak üzere yaratılmış olmalarına, insanın hem Tanrı’nın bir parçası, hem de özgür iradeye sahip bir birey olduğuna ve Tanrı’nın içinde yaşayabilmek için Tanrısallığı yeryüzüne getirmemiz gerektiğine dikkat çeken İbrahimzadeh, Eden’in kelime anlamının “zaman tüneli” olduğuna ve bahçeden kovulmuş olsak da tünelin kendisinden kovulmadığımıza ve bu sayede de bahçeyi yeniden yaratabilme gücüne sahip olduğumuza değindi.

Aylin Yengin

 

Kuru Kemikler Kehaneti Rav Mendy Chitrik

Rav Chitrik Tanah’taki en ünlü kehanetlerden biri Yehezkel Kitabının Otuzyedinci bölümü olan kuru kemiklerin kehanetinden yola çıkarak tarihte Yahudilerin yaşadığı zulümleri, ancak hiçbirinin yok edemediğini anlattı.

“Bir millet yakılıp yağmalanırsa, tanrıları ve tapınakları yok edilirse tarih kitapları ve müzelerdeki yerlerini alırlar, kuru kemikleri de toprak altında kalır” diyen Rav Chitrik

bu gidişata uymamış tek milletin Yahudiler olduğunu, onca hezimete rağmen ruhlarına işlenmiş varolma isteğinin toplumsal psikolojileri haline geldiğinin altını çizdi.

 

‘Gerçekleştiremediğin Mitzva’yı Nasıl Gerçekleştirebilirsin’ Rav Levi Cooper

Rav Cooper konuşmasında mitsvaları gerçekleştirmenin dört yaklaşımından bahsetti. Bunlar; sanal yaklaşım, denklik yaklaşımı, takım çalışması yaklaşımı ve odaklanmış yaklaşım.

Dalya Valansi

 

 

Gerçek SENİ Keşfet: Kendini Anlamak ve Başkalarını Takdir Etmek - Lori Palatnik

Konuşmalarında evlilik, ölüm sonrası ve ruhun yolculuğu gibi çok çeşitli konulara Tora açısından yaklaşan Lori Palatnik, ‘Yetmiş Pencere’de kiminle evlenmek isterdiniz, sizin için ideal iş nedir, çocuğunuz ile niye çatışma halindesiniz gibi konulara ruh ve beden arasındaki iletişimden yola çıkarak yanıtlar getirdi ve önerdiği sistemden hareketle doğru seçimlerin yapılabileceğini açıkladı.

Palatnik’e göre, üç güdü olan ‘Hayim’ (yaşam), ‘Braha’ (kutsama) ve ‘Tov’ (iyilik) hem ruh, hem bedende mevcuttur. Kiminde üçü bir aradadır, kiminde ise farklı bir şekilde tezahür eder.

HayimYaakov Avinu’ya uyar. Bir mucittir, kurallara uymakta güçlük çeker. Ruhu bu dürtüye sahip kişiler otoriteye uyum sağlamakta zorluk çekerler, içlerine dönük olmaya eğilimli ve çok zeki olmalarına karşın karamsar bir yapıya sahiptirler. Uyumayı sever. Diğer ‘Hayim’ ruhluları çekici bulurlar ancak onunla evlenmez. Felsefe ve din ilgi alanlarına girer.

Hayim’ ruhlu vücuda sahip olanlar ise yaşam derinliğine kolay uyum sağlarlar, sezgileri çok güçlüdür. Böyle bir kişi çok iyi bir anne veya baba olabilmektedir.

BrahaAvraham Avinu’ya uyar. Braha’ kalptir, duygudur, ilişkidir. Dışa dönüktürler, çok çabuk dost edinirler. Ancak yaşamın yüzeyinde kalırlar ve ilkelerinden kolaylıkla ödün verirler.

Braha’ bedeni ise rahat giysileri tercih eder, keyiflerine düşkün ve tembeldir. Hiçbir yere vaktinde gelmezler.

Tovİshak Avinu’dur. İshak Tanrı için ölmeye hazırdır. Bu dürtüye sahip kimseler dünyayı siyah veya beyaz görürler. Değerlendirmelerinde hep haklıdırlar, uzlaşılması zor ve liderlik vasfına sahip kimselerdir. Diğer insanlara yaşam alanı bırakmazlar. Birbirleri ile evlenemezler çünkü kan çıkar. Ancak saygılıdırlar.

Lori Palatnik, açıkladığı bu sınıflandırmalar dâhilinde, gerçek yaşam öykülerinden örnekler vererek sevdiklerimiz ile uyum içinde yaşamanın ipuçlarını paylaştı.         

Yakup Barokas