Batı Şeria’da yaşayan ve 10 yaşındaki kızı İsrail askerlerinin plastik mermi ile ateş açması sonucu ölen Filistinli Bassam Aramin, Küdüs’teki Yad Vaşem’i ziyaret etti.
Filistinli Mülteci Bassam Aramin, II. Dünya Savaşı yıllarında Nazi Almanya’sı tarafından fırınlarda gazlanarak katledilen 6 milyon Yahudi’nin anısına yapılan müzede duygularını şöyle ifade etti: “Ülkesiz bir mülteci olmanın ne demek olduğunu benden daha iyi kimse bilemez; aşağılanmış, zayıf ve hiç bir vatana ait olmamak... Ama Holokost trajedisi başka bir şey.”
Müzeyi gezen 8 kişilik Filistinli gruptan bir diğer mülteci Ahmed al Jaafari, Sobibor ölüm kampına gönderilen Yahudilerin listesi önünde rehbere şu soruyu sordu: “Madem hepsini öldüreceklerdi neden liste yapmışlardı ki ? “
Rehber Arapça olarak 43 yaşındaki mülteciye şöyle cevap verdi: “Naziler son derece organize idi, dünyanın çok önemli bir problemini çözdüklerine inanıyor, yaptıkları ile de gurur duyuyorlardı.”
8 kişilik Filistinli grubun Holokost Müzesi ziyaretini İsrailli ve Filistinli barış gönüllülerinin kurduğu ‘Barış için Mücadele ‘ örgütü organize etti.
Al Jaafari’nin müze çıkışında söylediği sözler son derece dikkat çekici idi: “ Daha evvel filmlerde Holokost hakkında bilgi edinmiştim ama buraya gelmek bambaşka bir tecrübe.
Yahudilerin geçmişte yaşadıklarını öğrenince onların endişelerini ve korkularını daha iyi anlıyorum. Böyle korkunç tecrübe yaşayan bir millet bu yarayı nesillerce taşır.
Bugün Filistin’de olanlar ile Holokost’u karşılaştırmak büyük bir haksızlık olur.
Bunu yapanlar yaşadıkları acının ve kızgınlığın etkisi ile böyle bir karşılaştırma yapıyorlar.”
